BÖLÜM 14: SENİN İLKİNİM

724 14 5
                                    

Birlik olduğumuz günden bu yana bir hafta geçmişti. Kızlar onlarla eğlenmeye gelen erkeklerin gönlünü çeliyor ve onları kendilerine bağlıyorlardı. Ben mi? Benim için bu gün zor bir gündü. Çünkü bu gün kendimden vazgeçtiğim gün olacaktı. Bir amaç uğruna buradaki kızları peşime takmıştım ve benim de bir adım atmam gerekiyordu....


*** *** *** ***



10 dakikadır yatakta dönüp duruyordum. Evet uyku tutmamıştı. Nasıl yapacağım konusunda endişeliydim. Karşıma kimin çıkacağını bilmiyordum ve benim diğer kızlar gibi bir seçim şansım da yoktu. Kaderime razı gelecektim anlayacağınız.


Sürekli yatakta dönmemeden Aslı'nın uyanması muhtemeldi. Bu yüzden odadan çıkıp salona geçtim. Kırmızı tekli koltuğa oturarak duvardaki sarkaçlı saati izlemeye başladım. saat 5' e geliyordu ve benim gözümde gram uyku yoktu.. gözlerimi bir pencere ararcasına etrafta gezdirdim.. temiz havaya ihtiyacım vardı. Gökyüzünü görmeye ihtiyacım vardı.. hapishanelerde bile küçücük de olsa bir pencere olurdu. Burada neden yoktu? İnsandan bile sayılmadığımız için miydi?.. bir kadının hayatının ederi bu kadar mıydı? Başkalarının ellerinde oyuncak olmak.. seni affetmesi için yalvarmak, dayak yememek için yalvarmak.. hep kendinden bir şeyler vermek. Gün geçtikçe benliğinden bir parça koparmak ve o kahpelerin önüne atmak... hayat hiç adil oynamıyordu...


*** *** *** ***



Düşüncelerle tükettim 2 saatin sonunda artık Aslı'yı uyandırmaya karar vermiştim. Biraz daha kendi kendime düşünürsem kafayı sıyıracaktım.. rutubetli koridoru takip ederek odamıza girdim. Aslı yüzünü duvara doğru dönmüş bir şekilde uyuyordu. Ayaklarımı yere sürterek yanına gittim ve yatağının baş ucuna oturdum.


"Aslıı,uyan hadi sabah olduu." Dedim omzundan dürterek. O ise uykulu bir şekilde "hıı" dedi sadece. Böyle uyanmayacağını anlayınca biraz daha sert dürterek " uyaann" diye bağırdım.

Bir eliyle gözünü ovuşturarak başını bana çevirdi. " saat kaç?"

"7"

"off Alev başka işin mi yok da sabahın köründe beni kaldırıyorsun ya? Daha kargalar bokunu bile yemedi."

Aslı'nın son cümlesiyle birlikte bir kahkaha patlattım. " kargalar bokunu yemedi de ne demek be ilk defa duyuyorum."


"bu saatte kalktığına göre bilmediğine şaşırmamalı" dedi yarı uykulu sesiyle. Sonra da açıklamasına devam etti:" senin gibi erkenden kalkanlara söylenmiş bir söz o canım." Anladığımı belirtir gibi başımı salladım.


"aslıı"

"yine ne var Alev?"

"kargalar bokunu mu yiyor gerçekten?" bu sorumla Aslı ağzı yarım açık bir şekilde beni inceledi. Herhalde içinden bu kız ciddi mi acaba ? diye geçiriyordu. .

"biliyor musun Alev,bazen zekandan şüphe duyuyorum."

"dalga geçme yaa" diyerek yine koluna vurdum. Sanırım bu sabah Aslı'nın sol kolu benim yüzümden çürüyecekti.

KAHPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin