Aşağı yukarı on beş dakika sonra oradaydık.Hemen arabadan indim.Zaten Canın annesi de oradaydı.Koşarak yanına gittim, boynuna sımsıkı sarıldım.O da aynı şekilde karşılık verdi, öptü kokladı."Can'ım gibi kokuyorsun Cemre'm"dedi.Sesi titremişti, yüzündd buruk bir tebessüm vardı.O an ağlamamak için kendimi çok zor tutuyordum, elimi yumruk yaptım sımsıkı sıktım.Kendimi hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim.Ne yapacağımı, kime ne diyeceğimi bilmiyordum.En kötüsü de yanımda Can'ım yoktu.O hiç böyle zamanlarda beni yalnız bırakmazdı ki.Şimdi neden yoktu? O da özlemiş miydi acaba beni?Ben böyle düşünürken Can omuzlar üzerinde yanımıza geldi.Ne hissettiğimi gerçekten ben bile bilmiyordum.Sadece tabuta baktım.Annesi yanımda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.İlk defa Can öylece yatarken yaşadığımdan utandım.O sırada Kuran okunmuş dualar edilmişti.Çoğu kişi de gitmişti zaten.Can artık o toprak yığınının altındaydı.Ve birdaha asla geri dönmeyecekti.Bunları düşündükçe deliricek gibi oluyordum.Usulca yanına doğru ilerledim.Gözlerim dolmuştu, dizlerim titriyordu.İstemsizce yere çöktüm.Burnuma koklamaya kıyamadığım kokusu geliyordu sanki.Tüm anılarımız aklıma geldi o an.İlk tanışmamız, çıkma teklifi falan.Sonra 1.yıl kutlamamız, kutlayamadığımız doğum günü ve sonra kaza.KAZA! Allahım bu nasıl bir acıydı böyle? Nasıl dayanacaktı yüreğim buna? Ya hayallerimiz Can'ım hayallerimiz? Ne oldu onlara Can? Ne olacak onlara biriciğim.Dön Can, gel artık özledim, dayanamam ben sensiz kalmaya.Kokun, tenin burnumda tütüyo sevdiceğim Dön!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH
NonfiksiMutluluk en ücra köşesinde saklanır aşkın.Bikere yeşerdimi yüreğinde sevda, keder hiçbir şeyinden ayrılmayan gölgesi oluverir insanın.Kaybedince sevdiğimizi acımızı dindirecek teselliler ararız.Bazen bir hatıra, bazen bir gülümseme akılda kalan.Ama...