1. HAYATIMA GİRİŞ

47 5 7
                                    

Merhaba sevgili okurlar. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim; Berbat bir hayatım vardı.

Şu an bulunduğum konuma gelmeyi  inanın bana 20 yıl önce hayal bile edemezdim. Hikayenin asıl kırılma noktası tabii ki de benim Ahu ile tanışmamdır fakat noktaya gelene dek maalesef benim ilk gençlik yıllarımın acılarına ve zorluklarına şahitlik edeceksiniz. Çünkü ergenlik dönemimde yaşananları öğrenmeden ileride yaşadığım şeylerin ne anlam taşıdığını anlamanız maalesef mümkün değil.

Lütfen hikayemi okurken görüşlerinizi yorum olarak paylaşmayı unutmayın. Tek tek okuyup yanıtlandıracağım. Kahvemi koyup hikayeme başlıyorum. Ve unutmadan... Bölümler her hafta düzenli olarak Perşembe ve Pazar günleri yüklenecek.

Doğduğum bok çukuru mahalleden nefret ediyordum. Ama inanın gidecek başka bir yerim de yoktu.  İntiharı düşünmüştüm. Düşünmekle kalmadım, denedim de. Sonuç ne mi? Annem ikisinde de beni yakalamayı başardı. Her hastanede uyanışımda, annemin bana bakan şefkatli gözlerinin önünde biraz daha eridim...

Annem, melekten farksız bir kadındı. Onun bu hayatı hiç hak etmediğinin her zaman farkındaydım fakat ne yaparsam yapayım onun ezilmesine bir türlü engel olamıyordum. Abim ve babam olacak o iki hayvana diş geçirmek çok zordu.

Hikayeme başladığım zamanlarda ben 15 yaşındaydım. Abim 22, babam ise 45 yaşında. Size hikayemi anlatmaya başladığım olayın üzerinden tam 20 sene geçti. Şu an 35 yaşında oldukça diri ve sağlıklı biriyim ama hala geçmişime olan acıma duygum kaybolmuş değil. Özellikle abim ve babam olacak o iki hıyarı küfretmeden anmadığım bir gün bile yoktur herhalde. Ne yapalım, biz de piyangodan böyle bir hayat çekmişiz. Hayatta herkes kaderini yaşar. Kimi maça üç sıfır galip başlar, kimisi de yenik. Benimki sadece bir durum tespiti, o kadar. 

Hikayeyi anlatırken yer yer sinirime hakim olamayıp küfür ettiğim, nefret dili kullandığım anlar olabilir. Lütfen mazur görün. 

Artık başlayabiliriz...

Bir gün eve geldiğimde annemi salonda ağlıyor olarak buldum. Babam olacak orospu çocuğu yine dövmüştü annemi. Her yer dağılmış, birbirine girmişti. Ev, bir yuvadan daha çok harap olmuş bir savaş alanına benziyordu. 

Aslında evin manzarasını gördükten sonra çok fazla panik olduğum söylenemez, daha önce bu manzarayla pek çok kez karşılaşmıştım. İlk iş olarak hemen salona ilerledim. Annem, yere çökmüş, sırtını da kanepeye dayamıştı. Üstü başı dağılmış ve başörtüsü açılmış vaziyetteydi, ağlıyordu. Yanına gidip ne olduğunu sordum ama herhangi bir cevap alamadım. Sanki orada olduğumun farkında bile değilmiş gibiydi. 

Annemi bu haliyle görmeye daha fazla yüreğim dayanmadı. Ayağa kalkıp evin holüne ilerledim ve o esnada abimin de kapısının açık olduğunu fark ettim. Yanına gidip ne olduğunu öğrenmek istedim ama odasından içeri girdiğimde onu hareketsiz bir şekilde kanepede oturmuş halıyı seyrederken buldum. Oldukça rezil bir haldeydi.

Lafı hiç uzatmadan "Anneme ne oldu?"  diye sordum. Herhangi bir cevap alamadım. 

Sorumu tekrarladım.

"Babam yaptı değil mi?"

Yine cevap yoktu. İşin beteri, kafasını kaldırıp bana bakmıyordu bile. Abimden tepki alamadığım her saniye nabzım daha fazla yükseliyordu. Bir anda sinirime hakim olamayıp bağırdım.

"Konuşsana be ağzına sıçtığım!"

Abim, en sonunda başını ağır bir şekilde yukarı kaldırıp bana baktı. Ondan herhangi bir cevap alamadım. Yine uyuşturucu içmişti, her halinden belliydi. Kendisine tekme tokat girişmek geldi içimden ama inanın bana bu kafayla canının yandığını bile hissedemezdi. Sadece ona acımakla kaldım. Salonda yarı baygın yerde duran annemle ilgilenmem gerekiyordu.

Salona gittim ve annemin yanına çömeldim. Önce bir peçete ile burnundan sızan kanı sildim. Daha sonra ıslak bir mendil ile de kurumuş kanları temizledim. 

"Bunu sana babam yaptı değil mi?"

Annemden de bir cevap alamadım. Artık sabrımın sınırındaydım. Kimse sorularıma cevap vermiyordu ve sinirime hakim olmakta çok zorlanıyordum. en sonunda dayanamadım ve ağlaya ağlaya bağırdım.

"Bunu sana babam yaptı değil mi anne? konuşsana anne! ne olur konuş!"

Annem, bana bakıp kafasını "evet" anlamında salladı. Ne kadar üzüldüğü bakışlarından belli oluyordu.

Ayağa kalktım. Artık gözüm hiçbir şeyi görmez haldeydi. Anneme bunun bir kez daha yapılmasına müsaade etmeyecektim.

Giriş bölümünü bilerek biraz kısa tutmak istedim sevgili okurlar. Hatta genel olarak ilk bölümlerimi çok uzun tutmamaya gayret göstereceğim. Eğer hikayem sizi kendine çekerse uzun bölümleri de keyifle okursunuz diye tahmin ediyorum. Sevgiler!

Yeraltından Yerüstüne [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin