Hwan ve suran hazırlanarak çıktılar, suran deniz kenarını sevdiği için hwan oraya götürmüştü karısını.
Wonji ve bir kaç koruma arkalarında ilerliyorlardı, wonji etrafa bakarken birinin silah uzattığını gördü, silah ateşlendiğinde jung arkalarından çıkarak hwan'ın önüne geçtiğinde şaşkınca kaldılar, yeniden bir silah sesi duyduklarında diğer korumalar sesin geldiği yere koşmaya başladılar.
Wonji nin aldığı nefesler sıklaşmaya ve canını yakmaya başlamıştı, ağzından kan gelmeye başladığında suran telefon'u kapattı "dayan tamam mı ambulans gelicek" wonji zorla konuşmaya başladı "suran hoseok'a iyi bakın tamam mı" hwan "yapma ama yaşlı adam iyileşiceksin" dediğinde wonji zorla gülerek "kurtulamayacağımı biliyorsun, hoseok'a iyi bakın, o'na iş için gittiğimi söyleyin, üzülmesin, onu çok sevdiğimi de söyleyin" gözleri kaydı ve hwan'ın tuttuğu el avuçlarından kaydı.
Suran ağlayarak "gitme" dediğinde hwan surana sarıldı, ambulas 20 dakik sonra geldi hemşirler öldüğünü söylediğinde siyah poşet getirmişlerdi, suran ve hwan ifade vererek morg'a gittiler.
Kadın külleri verdiğinde suran ağlamamak için zor duruyordu, hwan "sen git hoseok'u al, bende wonji nin cenazesini hallediyim" dediğinde suran kafasını salladı, konuşmak için bile enerjisi yoktu, 19 yıllık dostları, arkadaşları, kardeşleri saydıkları adam ölmüştü.
Suran evlerine giderek kapıyı çaldı, hizmetli açarak geri çekildi, salonda ödevini yapan hoseok halasını görünce kalkarak "hoşgeldin suran hala" suran gülerek "bebeğim hoşbuldum" diyerek hoseok'u kucağına aldı "birşeyler konuşucaz şimdi" hoseok kafasını salladı.
Suran kızıl tutamları okşadı "baban iş için erkenden gitmek zorunda kaldı, o yüzden bir süre bizde kalıcaksın olurmu" hoseok "neden ki bana veda bile etmedi" suran gülerek "ama bu çook acil bir işti hem seni çok sevdiğini söyledi" dediğinde hoseok "bende o'nu çok seviyorum, tamam o zaman ben hazırlanayım mı?" suran hoseok'un saçlarını öptü.
Kalktı "hadi eşyalarını toplayalım" hoseok kafasını salladı, yukarı çıktılar, bavulu alarak "sen eşyalarını koy ben geliyorum" dediğinde hoseok kafasını salladı, suran hizmetçiye maaşının iki katını vererek "artık gelmene gerek yok, hoseok'a baktığın için teşekkür ederiz" kadın "rica ederim, başınız sağolsun" dediğinde suran güldü, gözleri doldu.
Hizmetçi gittiğinde suran hoseok'un yanına gitti, hoseok "suran hala bütün eşyaları mı koyucaz, taşınmıyorum ki babam gelince yine eve gelicem" dediğinde suran gülerek "hoseok baban uzun süreli gitti bebeğim, o yüzden hepsini koy, istemezsen biz yeni kıyafetler zaten alıcaz" hoseok "ne zaman gelicek ki, ben özlerim" suran derin bir nefes aldı "bilmiyorum bebeğim, işi bittiği gibi gelicek" hoseok kafasını salladı.
Kıyafetlerini bavula koydular, bir kaç fotoğraf alarak koydu, babası ile çekinmişlerdi, suran hoseok'un çok sevdiği kumamon'u aldı, bavulu kapattı "bittimi" dediğinde hoseok kafasını salladı "bitti, eteklerim, sweatshirt lerim, şortlarım, t-shirt lerim, iç çamaşır, fotoğraf, komamon, kolyelerim, bitti" suran gülerek hoseok'un yanağını öptü "hadi gidelim" diyerek hoseok'un elini tuttu.
Her tarafı kontrol ederek kilitledi, kapıyı da kilitleyerek evden çıktı, arabaya geçtiler.
Eve geldiklerinde hoseok büyük eve baktı, bahçesi çok güzel ve büyüktü, içeri girdiler, hwan gülerek "hoşgeldin hoseok" diyerek kucağına aldı, hoseok gülerek "hwan amca neden babamı gönderdin ki ben özlerim" hwan gülerek "ama baban en güvendiğim insan hoseok" dediğinde hoseok kafasını salladı "anladım" dediğinde yoongi aşşağı indi.
Babasının kucağında olan minik'e kaşlarını çatarak baktı, bu kimdi ki?
Yanlarına gitti, suran "hoseok bak bu yoongi, 15 yaşında, yoongi buda hoseok wonji amcanın oğlu" yoongi "hoşgeldin hoseok" dediğinde hoseok gülerek "meraba" hwan "yoongi hoseok artık bizde kalıcak, o'na iyi bak" dediğinde yoongi kaşlarını çatarak baktığında suran "sonra konuşucaz" diyerek baktı.
Yoongi "tamam" suran "hoseok gel, odanı gösteriyim" hwan hoseok'u indirdi, hoseok suran'ı takip etmeye başladığında yoongi babasına baktı, hwan "yoongi wonji amcan maalesef vefat etti, emanetine sahip çıkıcaz, o'na gözün gibi bak" yoongi şaşkınca kaldı "n-ne" dediğinde hwan kafasını salladı "maalesef, beni anladın değilmi?" yoongi kafasını salladı "anladım" diyerek baktı.
Suran indi "psikolog ayarlamalıyız" dediğinde hwan kafasını salladı "en iyisini bulucam merak etme, o çok akıllı atlatıcaktır" suran kafasını salladı "umarım" diyerek kafasını eğdi.
/