12.BÖLÜM

521 14 0
                                    

YORUMLARINIZI BEKLIYORUM..

IYI OKUMALAR!

•••

Sabah kalktığımda yatakta yüzüstü yatıyordum. Bir elim yataktan aşağıya doğru sarkmıştı diğer elim ise yastığın altındaydı. Ateş ise yan tarafta kolunu başının altına koymuş bir pozisyonda yatıyordu. Bugün Burcuların buraya geleceği aklıma gelince hızlıca yataktan kalktım ve birkaç parça kıyafet alıp banyoya gittim. Sene sonu balosuna gitmeden Burcu'lar gelmek istedi. Onlarla birlikte bizde dönecektik balo için.

Kısa bur duş alıp kot rengi dizlerimin bir karış üstünde biten askılı elbiseyi üstüme geçirdim. Geri odaya döndüm ve kurutma makinesini fişe taktım saçlarımı kurutmaya başladım. Arkadan Ateş'in böğürdüğünü duyunca arkamı dönüp bir elimi kaldırdım ve 'senin sorunun ne?' der gibi ona baktım.

"Ya sabah sabah hiç acıman yok mu senin? Kapat şunu." Kafasını yastığın altına sokup uyumaya çalıştı. Saç kurutma makinesinin sesini bastırmak için bağırdım.

"Ya uyuma o zaman. Burcular gelecek zaten kalk artık." Beni hiç takmadan uyumaya devam etti hatta uyumaya çalışmaya devam etti. Yastığı kafasının üstüne bastırıp bağırdı.

"Derin yeter." Onu hiç takmadan saçlarımı kurutmaya devam ettim. Saçlarım gür olduğu için zaten geç kuruyordu. Her neyse artık. Kısa bir süre sonra bir hışımla yataktan kalktı ve bana en öldürücü bakışlarını atıp kapıyı çarparak dışarı çıktı. Gözlerimi devirip saçımı kurutmaya devam ettim. Saçlarımı kuruttuktan sonra çok kabarmıştı. Kabarıklığını gidermek için düzlestiriciyi fişe taktım. Saçlarımı gayet yavaş hareketlerle düzlestirdikten sonra düzlestiriciyi fisten çıkarıp cekmeceye tıktım. Evet tam olarak tıktım. Kumral saçlarım şu an gayet güzel gözüküyordu. Odadan tam çıkmak üzereyken Ateş odaya girdi. Üstüne bir tişört ve altına da dar kot bir pantolon giymişti. Gözlerine baktığım da siniri geçmişti. Hafif bir kahakaha atıp yanına gittim ve koluna girdim.

"Sinirin geçmiş bakıyorum." Bana döndüğün de gözlerini kısıp bana baktı.

"Hayır. Sabahın köründe öyle bir davranış sergilemende ki amacı anlamadım." Kafamı yana doğru eğip güldüm. Bu şekilde güldüğüm de istemsizce yumuşuyordu. Burnumu sıktıktan sonra birden ciddileşti.

"Evde bir şey kalmadı gidip bir şeyler alalım." Yüzümü burusturdum. Canım hiç gitmek istemiyordu.

"Ne gerek var ya yemesinler bir şey." Bana anlamamızda baktı.

"Senin gerçekten sorunların var." Dudaklarımı büküp ona baktım.

"Sen getirdin beni bu hale." Kafasını umursamazca salladı.

"Aynen canım. Kusura bakma hazırlan gidiyoruz. Onlar gelecek diye beni sabahın köründe uyandırdın. Şimdi de bir şey yemesinler mi diyorsun?" Bakışlarını kaçırıp etrafa baktım. O aşağıya indigin de ben de dolabın yanında ki spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip onun arkasından aşağıya indim. Ateş çoktan dışarı çıkmış arabayı calıştırmıştı bile. Gidip arabaya bindim ve emniyet kemerimi bağladım. Kısa süre sonra markete gelince arabadan indim. MArkete girdiğimizde ben hemen abur cubura yöneldim. Ateş ise her zaman ki gibi içki reyonuna. Biraz da gerekli birkaç malzeme alıp kasaya geçtik. Ateş kasada da kendine üç paket sigara alıp parayı ödedi. Ben yavaş yavaş kendimi daha fazla mahcup hissediyordum. Buraya geldigimizden beri kıyafetlerime kadar Ateş almıştı. Bundan ister istemez çekiniyordum. Ama Allah'tan yanıma evden çıkarken biraz para almıştım hatta o para zaten cantamdaydı. Çantamı almıştım en azından.

Daha sonra tam marketten çıkarken bir an poşetleri alacaktım ama son anda vazgeçtim. Ateş'in damarına basmak şu an iyi bir fikir değildi. Arabaya geçip tekrar oturdum ve kısa bir süre sonra eve vardık. Aldıklarımızı mutfağa götürüp yerleştirmeye başladım. Ateş arkadan mutfağa girdiğin de derin bir nefes aldım ve arkamı döndüm. Tezgaha yaslanmış kollarını göğsünde birlestirmisti. Öküz, insan bir gelir yardım eder.

Yabancı Şehir Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin