22.BÖLÜM

351 6 0
                                    

Merhaba arkadaşlar:))

*Bir sonra ki bölümü de Ateş'ten anlatmamı isterseniz yorumlarda lütfen belirtiniz

İyi okumalar...

Emeğimin karşılığı olarak vote ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin🖤

***

Ateş beni gördüğü an Miray'ı bahçede bıraktığı gibi bahçenin bizden tarafa olan duvarına doğru koşmaya başladı. Berk beni hızlıca arabaya doğru çekiştirmeye devam etsede direnmeye devam ettim. Berk beni tüm gücüyle çekmeye devam ederken yaşlar gözlerimden hücum ediyordu. Nefes almam gerekiyordu ama o an alamıyordum. Ateş bahçenin kısa duvarından atlayıp bizden yöne doğru koşmaya başladı.

O sırada Berk hemen bağırdı.

"Kaan gel hemen buraya." Kaan şu iki aydır yanımda olan çocuğun ismiydi sanırım. Kaan'da şoför koltuğundan inip hızlıca yanımıza doğru ilerlemeye başladı. İkisi bir beni arabaya götürmeye çalıştıklarında olabildiğince direniyordum. En sonunda yanımda ki ağaca sıkıca tutundum. Ateş ramak ramak bize daha fazla yaklaşırken olabildiğince zaman kazanmaya çalısıyordum. En sonunda Berk beni hızlıca kucağına aldı. Ne kadar ağaca tutunmaya çalışsam da elimden kayıp gitti. Ateş gittiğimizi görünce daha da hızlandı.

"Deriin.!" Sesi kulaklarımda en az yirmi kere yankılanıp titredi. Çınlayan kulaklarım ve ağırlaşan kalbim canımı yakarken Berk beni hızlıca arabaya bindirip yanıma oturduğunda Kaan çoktan arabayı çalıştırmış toprak yolda ilerlemeye başlamıştı. Oturduğum yerde arkamı döndüm ve camdan ona baktım. Çaresizce çırpınışına baktım.

Bir süre daha arkamızdan koşsa da yetersiz kalınca olduğu yerde toprak zemine çöküp kızarmış maviliklerinden yaşları serbest bıraktı. Elimi cama yaslayıp bir süre daha ona baktım. Her bir gözyaşım göz pınarlarımdan sonsuzluğa düşerken son bir kez kalbimi özlemiyle yakan adama bakıp yavasça önüme döndüm.

Berk canımı acıtmamaya çalışarak kolumu tuttu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Berk canımı acıtmamaya çalışarak kolumu tuttu. Bağırmamak için dişlerini sıkıyordu.

"Derin sana yaptığım iyilikleri neden böyle parçalıyorsun? Neden yapıyorsun bunu? Mutlu olmanı sağlamaya çalışıyorum anlamıyor musun?" Yavaşça ona döndüm.

"Gerçekten bunu mu sağlamaya çalışıyorsun?" Yavaşça kafasını aşağıya yukarıya salladı. Bir yaş daha gözümden süzülürken mırıldandım. "Bana ailemi ver eski mutluluğumu." Yavaşça güldü.

"Senin ailen benim Derin." Düşünceleri normalin dışındaydı. Bir nefes daha içime çekip kafamı tekrar cama yasladım.

***

Bir süre sonra araba durduğunda Kaan ve Berk'e döndüm.

"Nereye gidiyoruz ya? Biri bir şey söylesin artık." Berk bana dönüp sert bir şekilde bana baktı.

Yabancı Şehir Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin