Huntlow / Lise AU

4. bölüm

Okul çıkışı tüm Emerald Entrails okul sonrası spor salonundaydı. Skara oynayamasa bile antrenmanları izlemek istiyordu bu sayede yeni takım arkadaşının yeteneklerini görebilirdi.

Böylece Skara, Luz ve Amity en ön sıradan antrenmanı izliyorlardı.

Oyun basitçe karşı takımın bellerine bağlı kuşakları toplamak ve kendi beline takıp kendi bölgelerine dönmekti.

Viney ve Willow bir takımdı ve karşılarında Gus ve Hunter vardı.

İki kişilik takımlarla yapılan antrenman kısa sürüyordu fakat bunun iyi yanı neredeyse her türlü kombinasyonu deneyebiliyorlardı.

Örneğin Hunter kesinlikle Willow'a destek olarak oynamalıydı. Willow bayrak topladıktan sonra geri dönerken çok açık veriyordu ve bu açığı en iyi kapatabilen kişi Hunter olmuştu.

Antrenman akşam bitmişti ve hava alacakaranlıktı. Neredeyse kararmak üzere olan havaya baktı Hunter bu saatleri bilirdi. Yolların en tehlikeli olduğu zamanlar.

Luz ve Amity çoktan gitmişlerdi, Skara ve Viney ise Skara'nın babasıyla okuldan ayrılmışlardı. Willow, Gus ve Hunter beraber bir omuzlarında patenleriyle o günkü antrenmanın analizlerini yaparak yürüyorlardı.

"Viney ve Willow ön tarafta oynarlar ben ve Hunter da size destek olarak oynarız."

"Haklısın Gus biraz daha antrenmanla çok daha iyi olabiliriz. Sen ne dersin Hunter?"

"Hm-hm."

Ana yoldan çıkıp Gus'ı bırakmak için ara sokaklardan birine girdiler. Tek tük lambalar sokağı az da olsa aydınlatıyordu fakat bu korkunç görüntüsünü hafifletmiyordu.

Neyseki sağ salim Gus'ı bıraktılar ve tekrar ana yoldaki kaldırımdan yürümeye başladılar.

"Bak aklıma gelmişken ben projenin bana ait olan kısmını bitirdim sen de bitirince haber ver buluşup birleştirelim."

"Tamam."

Tekrar ara sokaklardan birine girdiklerinde burnuna dolan kokuyla Hunter'ın gözleri büyüdü.

"Başka yoldan gidelim."

"Ned-" Willow'un lafını bölen şey kendilerinden dört metre uzaktaki bir grup ayyaşın laflarıydı.

"Hehey çocuklar... Şu güzelliğe bakın..." Kelimeleri yuvarlıyor sarsak adımlarla yürüyordu bunu diyen.

"Yanında biri var sanki... Hey velet kızı kaça verirsin?!"

"Siktir..." Hunter, Willow'u kendi arkasına çekti. "Willow geldiğimiz yoldan kaç."

Gözlüklü kız yutkundu "Şey yolu kapatan iki adam olmasaydı kaçardım."

"Bir kez daha siktir..."

Toplam altı kişiydiler dördü önlerinde ikisi arkalarındaydı. "Hadi velet kızı ver gitmene izin verelim."

"Hunter..."

Hunter iç çekti "Korkma seni vermeyeceğim. Sade-"

Yüzüne yediği ani yumrukla Hunter sendeledi, tiz bir çığlıkta beraberinde geldi.

"Hunter iyi misin?!"

Sarışın çocuk elini burnuna götürdü. Kanamadığını görünce bir nebze olsun rahatladı ve karşısında kendisine yumruk atan adama olabildiğince sert bir yumruk attı. Adamın ayyaş olması ve Hunter'ın normaldrn daha sert yumruğu yüzünden oracıkta yere düşüp bayıldı.

"Kızı mı istiyorsunuz, o zaman cesedimi ciğnemrniz gerekecek!" Gürleyen sesi sokakta yankılanır yankılanmaz öndekilerden biri ona doğru koşarak yumruk atmaya çalıştı. Hunter sol koluyla arkasındaki Willow'u ve kendisini sağa çekip adama yandan bir tekme attı.