Jimin
Zamanın durduğuna fiilen binlerce kez şahit olmuştum .Elimi şıklattığımda kısa da olsa durabilirdi zaman fakat şimdi olan zaman kavramıyla midemde sonsuz sancılar kendine yer ediyor ,sadece geriye dönsün her şey istiyordum .
Kucağımda hala yoongiyi korururken zaman benim için çoktan durmuştu. Nefes almak ciğerlerimi kullanmak sanki kum fırtınasında yürümek gibi sancılı oluyordu .Tanrım kabul edemiyordum bedeenim hareket etmiyor sadece onu korumak için burada böyle duruyordu.
Ne yapacaktım ,ben ne yapacaktım şimdi ?
"Jimin."
Duyduğum tanıdık sese rağmen yerimden hareket edememiştim .Kalbimde yorgun bir sızı vardı .Sızı yorulur muydu benimki yorgundu .Sanki başımı kaldırıp Yoongiyle göz göze gelsem nefes alamayacakmış gibi hissediyordum .Hatta gibi değil alamazdım .
O kadar uzun bir hayat geçirdikten sonra birini sevebileceğimi hiç düşünmemiştim .Hep uzak olan şey başıma gelmişti de güzelliğinden deliye dönmüştüm ben .Onun yanında olmak öyle olmak bile bana huzurlu hissettiriyordu
İçimde paslanmış fakat hiç kullanılmamış madenler taşıyordum bu yüzdendir ki ona aşkım bize pahalıya patlıyordu ."Jimin bana bak ,Namjoonum ben ."
Namjoon elini omzuma koymasıyla bedenimde bir dalgalanma hissetmiş ardından Hoseok'un "Namjoon !" diye çığlık atmasına şahit olmuştum .Bu ses girdiğim transtan beni kurtaran şey olmuştu .Yoongiye zarar gelsin istemezdim ya onlara ,onlar benim -size biraz garip gelebilir bu durumda- çocuklarımdı .
Bedenim Yoonginin üzerine kapanmıştı .Bu yüzden önce yavaşça kafamı kaldırıp dduvarın önünde sendeleyen Namjoon ve Hoseok'a baktım .Onların gözleri beni bulunca uzun zamandır tuttuğum yaşlarım birden salındı ."Namjoon ,Hoseok ." demiştim kucağımdaki bedene bakmaktan korkup ,çaresizliğimi görsünler diye .
Hoseok yavaşça yanıma gelirken gözleri harabeye dönmüş evdeydi .Ne olduğunu tam olarak ben de hatırlamıyordum gözlerimi kapattığımda her şey yerli yerindeydi .Gözlerim zor da lsaaa Yoongie ulaştığında özden bedeni bembeyaz olmuştu .Bütün kanı çekilmiş gibiydi .
Ellerimden birini yanaklarına koydum ,soğuktu . Sıcak gözyaşlarım oraya düşerken elimi yanağından çekip kalbine götürdüm .
Yine soğuktu ,çok soğuktu .
"Hayır ." dedim başımı kabul etmediğimi belli edercesine sallayıp ."Hayır Yoongi ,hayır hayır .Sıcak nefesini istiyorum ,aç gözlerini .." Hoseok eli karnındayken birkaç adım daha yaklaşıp yavaşça Yoongiye dokundu ."öz mü?" dedi ben hiçbir şey demeden anlamıştı .
Yavaşça başımı salladığımda Namjoon gelip kucağımdaki bedene uzandığında biraz daha sıkı tutup gözlerine baktım ."Yatıralım şuraya güzelce ,götürmeyeceğim bir yere ." Soğuk bedeni dizlerimden kalkınca sanki imkanı varmış gibi daha da üşümüştüm .
O anlık soğukluk bedenimi nasıl kavurmuştu .Soğuktu ama yanmıştım .
Namjoon Yoongiyi kucağına alınca yanda duran harap olmuş kanepeye bakınca Hoseok elini şıklatmış ve her şey eski haline gelmişti .Namjoon Yoonginin bedenini yavaşça bıraktığında yerimden kımıldamadan ona dönmüştüm .
Uyuyor varsayıyordum ,uyurken nasıl güzeldi .
"Nasıl oldu bu ?" Hoseokun sorusuyla bakışlarım bir saniye ona dönmüş ardımdan hızla arkamdaki kanepeye bakıp önüme dönmüştüm .Zihnime geç düşen görüntüyle tekrar yüzümü dönmüştüm oraya "Hoseok " demiştim bakışlarım aynı yerde sabit kalırken ."Hoseok Jeongguk nerede?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PENANGGALAN¦|taekook
FanfictionSon köken vampir Jeongguk bundan bir asır önce yapılan bir savaştan sonra arkadaşlarıyla bir daha güçlerini kullanmamaya dair kendilerine söz verirler. Fakat bir gün jeongguk'un boynuna oluşan paslardan sonra işler değisir çünkü bunu sadece başka bi...