Çaresizlik Umuttu...

139 20 39
                                    

Şarkı size eşlik etmek istedi bende kırmadım... :) 

Ben yayınlarken yanımda bulunan  yani papatyama teşekkürlerimi sunuyorum... İyi ki varsın.. Seni seviyorum...

Sevgili Günlük;                                                                                                                                                                                                                                                         03.03.2023

Uzun bir aradan sonra yeniden yazmaya karar verdim.. Aslında hep yazarım ama öleceğim gerçeğini atlatamıyorum, atlatamam. Çünkü benden sonra kimsenin eline geçemez hele ki ailemin. Onların beni okumalarına gerek yok. Anlamak isteseydiler zaten beni anlarlardı. Belki de bunları sevdiğim bir yerde tutabilirim aslında şuan geldi orası aklıma.. Sevgili günlüğüm olaya bakar mısın? Ailemden sakladığım günlüğü herkese sunacağım... İşte sorun da bu. Herkesin okuması koymazken onların ki koyar. Beni okumaları kendimden nefret etmemi sürdürür. Ölü bile olsam gerçek bu...

Eğer okumalarını isteseydim o üç günlüğümü ağlaya ağlaya içim yana yana yırtmazdım.. Onlardan ve kendimden özür dilerim. Ölecektim. Ben kendimi öldürecektim. Ben kendimi uyutacaktım... Okunsun istemedim, bakılsın istemedim. İçim yana yana yırttım. "Kendimden ilk defa şuan özür diledim..." :) Güzel bir hismiş.. Günlüklerim hep böyledir işte.. Onlar benim canım sırdaşlarım...

Bugüne geçecek olursam...

Salondaydım televizyondan şarkı açmıştım sesi fulldü. Sonra serbest dalış geldi aklıma... Şarkılar böyledir işte, ne kadar güzel olsalar da bize gerçekleri hep anımsatırlar...

Bir de baktım ki konuşmaya başlamışım, gözlerim de dolmuş. E tabii kimse de duymuyor ses çok yüksek. Babamla konuşuyor muşum.. Serbest dalışı ve diğerlerini... O kadar şey söyledim ki sevgili günlük o kadar şey söyledim ki... :) Babamın beni neden kısıtladığına anlam veremiyorum?

5 yaşında tek başına yüzmeyi öğrenmiş kızım. Onlar ne kadar bilmese de denize aittim. Serbest dalış hep hayalimdi en çok da isteğim...ama babam engeldi. Deseydim cevabı biliyordum.. :) Çok ağladım...

Cimnastikle ilk okulda tanışmıştım. Daha 1. sınıfa gidiyordum. Sınıf hocam tanıştırmıştı ve bana sevdirmişti. Fiziğim uygundu. Gösterilen her bir hareketi yapabiliyordum... Hoca bana sen çok iyisin demişti. Velilerle konuşulmuştu. Sen buna da engel oldun baba... :) Çok ağladım...

...

11 Yaşındaydım ve 7. sınıfa gidiyordum. Beden eğitimi dersinde atletizm için seçimler başlamıştı. Hoca o koskacaman okul bahçesinde hiç durmadan 40 tur attırıyordu. Herkes tek tek çıkıyordu. Herkesin harcı değildir koşmak. Sonlara doğru ben ve Merve kalmıştık. Atelitikti Merve zaten hızlı koşardı, hırslıydı her zaman. Hoca ikimize de erkenden form vermişti aileleriniz dolduracak diye. Sonra Merve ile aramızda olacaktı bir yarışma çünkü okullar arası olacaktı en büyük yarışma ki daha diğer sınıflar duruyordu ama ya ben ya Merve bizim sınıfın kazananı olacaktı. O gün eve form ile gitmiştim. Form dosyamda duruyordu çünkü çıkarmadan anneme sormam gereken bir şey vardı. Direkt anneme koşmuştum. Her şeyi anlatmıştım atletizm için seçilmek üzereyim demiştim ama hoca sormamı istedi kabul eder misiniz diye. Annem baban izin vermez dedi. Yanında ağlamamıştım ama odama koşunca ağlamıştım o form da elimde ufalmıştı. Ertesi gün okula gittiğimde. Hoca derste Merve ve beni çağırmıştı. Gittiğimde hocam ben geri çekiliyorum, koşmayacağım demiştim. Merve ne kadar hırslı da olsa bana şaşırmış gibi bakmıştı. Hoca neden diyince de hocam babam izin vermez diyemedim ve sevmiyorum dedim. Hoca çok iyi koşuyorsun hatta şuan bile kazanabilirsin dedi. İstemiyorum diyerek Merve'yi tebrik ettim ve koşarak gittim. Lavaboda ne kadar ağlasam da bir yandan mutlu oldum çünkü Merve'nin tek hayaliydi koşmayı seviyordu... Buna ağlarken tebessüm etmek güzeldi.. Sen buna da engel oldun baba... :) Çok ağladım...

Dayım askerden gelmişti. Her akşam düzenli koşuya gidiyordu ve her koşu da süre tutuyordu... Ben evde, dayı ben çok hızlı koşarım üstelik atletizm için bile hoca benimle konuştu demiştim. Dayım inanmadı. Bugün bende seninle gelebilir miyim? Seninle koşabilirim demiştim. Sonra kabul etti tabii.. Kardeşim ve kuzenlerim de gelmişti.

Büyük parka gittiğimizde sırayla dizildik. Diğer dayımın başla demesiyle süreyi açması bir olmuştu ve biz de koşmaya başlamıştık. 5 kişiydik. Kardeşimle en küçük kuzenim ilk turda bırakmıştı. Aslında kardeşim bi anda yere düşüp sırt üstü yatmıştı. Nefes alamıyorum diye bağırıyordu. Biz koşmaya devam ettik. 3. turda ise diğer kuzenim bir banka oturmuş devam etmiyordu. Biz dayımla ikimiz tek kalmıştık. O banka oturan kuzenimin yanına gittiğimizde kuzenim de bize çaktırmadan arkamızdan katılmıştı.. Eee tabi 5. Tur olmuştu ama orada bitmişti... İlk kuzenimin uyanıklığına güldük biraz sonra ise kardeşimin yere yatıp nefes alamıyorum diyişine. En son ise dayım "sen güzel koşuyorsun" dedi. Bende "ben sana demiştim" diye yanıt vermiştim. Tabii dayım sorunca "izin vermedi" dedim. Çünkü en çok o bana sıcak geliyordu ona bir şey derken çekinmiyordum. O da "sporcu olacak kızı ne yapıyorlar. Koşabiliyorsa bırakacaksın." diye sinirle söylendi baya. Sonra o günden sonra bir daha konuşmadık ve ben en son o gün ağlamıştım bu yüzden, koşmayı seviyordum.. Sen buna engel oldun baba... Çok ağladım...

7. sınıfta yine güzel bir şeye adım atmıştım. Bilgisayar kursuna gitmiştim yani aslında hep çok merak ediyordum annem de yazdırmıştı. İşte sevgili günlüğüm hemen hemen başlamıştım. Bilgisayarı her çok sevmiştim ve bu daha başka bir deneyimdi.. Her neyse işte. Derslerde hoca ilk göstermeden anlatıyordu şunu yapacaksın falan diye. Hoca göstermeden yapabiliyordum ya da ne bilim gösterse bile çok kişi yapamıyordu. Ben hep ilk yapar hocayı çağırır gösterirdim. Ve dersler biraz böyle devam etti... Ben bilgisayara çok bağlandım...

Bir gün hoca annemi çağırdı. Onlar konuşurken yine ben bilgisayar başındaydım. Ne konuştuklarını bilmiyordum.. Konuşmaları bitti eve gittik... Aslında tam annem buna ne zaman söze girdi hatırlamıyorum. Babam da zaten bilgisayara olan ilgimi biliyordu. Bir gün babam işte benimle gelecek hakkında konuşurken ben bilgisayar mühendisi olmak istiyorum demiştim. Babam beceremezsin gibisinden bakmıştı hani buna yani açıkçası sıcak bakmıyordu. Annem söze girdi tabii burada. "Hocası benimle konuştuğunda becerisinin olduğunu ve hatta orada ki öğrencilerden daha iyi olduğunu bir şeyi hemen yapabildiğini en çok da istediğim şeyi duymasının yettiğini söyledi. Çocuğunuzu bu yönde tutun, bu yönde geliştirin dedi" dedi. Babam sonra bana şaşırarak baktı.. İlk defa bir şeye olumlu bakmıştı...

Çok korkmuştum bunu da elimden alacak diye...

...

Seneler geçti ve ben hala bilgisayar başındayım... Şuan ise babam beni bilgisayarla tehdit etmeye başladı.. Nedendir bilirsin sevgili günlük. Zayıf noktam ve bunun keyfini güzel sürüyor...

Korkmuyorum değil.. Telefona karşı soğuttu ama bunu bilgisayarda yapmasına izin vermeyeceğim... Kimse telefona olan uzaklığımı anlamadı, anlayamaz. Aslında sevmiyorum çünkü bilgisayar hayatım...

Anlayacağın sevgili günlük ben ne yaşadığımı bile dile getiremeyen bir kızım.

Bana korkma der misin sevgili günlük? Bana korkma der misiniz?...

Hoşça kal sevgili günlük.. Başını şişirdim.. Üzgünüm... 

-Hiç günlük yazdınız mı?

-Siz de günlük yazıyor musunuz?

-Günlüğünüzle konuşur musunuz? O gerçek bir dostmuş gibi davranır mısınız?

-Günlük yazmayı sever misiniz?

Sorularım şimdilik bu kadar.. Cevaplarınızı hem beklemekte hem de okumakta olacağım...

Sağlık ve sevgiyle kalın... :)

SEVGİLİ GÜNLÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin