1.8

965 68 19
                                    

Sonraki hafta, Kazuha planlar yaparken Scaramouche ile okula devam etti.

"Scaramouche, Gerçekten sinir bozucusun."
Hala dayak yiyordu. Ama Kazuha veya Heizou'dan değil. Varka'dan da değil. Kamisato kardeşlerden. Kazuha'ya söylemedi bunu.
"Kazuha-chan çok çaba sarf ediyor... O benim için bu kadar uğraşırken ben onun sırtına daha fazla yük bindiremem"
Tuvaletin kapısını tıklatıldı. Scaramouche acele ile ayağa kalktı, içeriye iki kişi girdi.
"İşte buradasın."
Scaramouche terlemeye başladı.
"Kontrol için buradayız."
"Ah... Merhaba."
Kazuha, kontrol için gelen iki bayanın arkasında, öfke saçan gözlerle bakıyordu. Her an atlayıp onlara saldırabilir gibiydi.
"Şey... Polis ne için...?"
"İfadenizi alacağız. Lütfen gel, Scaramouche. Bizi takip et."
Kazuha ve Scaramouche arkadan takip etmeye başladı, Kazuha Scara'nın yüzüne dövecekmiş gibi baktı. Fısıldadı.
"Avukatını istediğini söyleyeceksin. Avukat gelmeden tek kelime etmeyeceksin tamam mı?"
Scaramouche yutkundu.
"Tamam Kazuha-chan."
Rehberlik servisine geçtiler.
"İlk olarak Scaramouche'un kontrolünü yapalım."
"Pekâlâ, bende burada olacağım. Sorun olmaz değil mi?"
Scaramouche başını sallarken Kazuha sandalyeye yatar gibi, yayılarak oturmuştu. Yüzünde dünyadaki herkesten nefret edermiş gibi bir ifade vardı ve "Rahat bırakın beni, siktirin gidin." Der gibi bakışlar atıyordu.
"Evet Scaramouche, bu hafta annenin yanına gittik fakat ailen bizi Kazuha'ya yönlendirdi. Ailenin yanından ayrılmanın herhangi bir sebebi var mı? Son kontrolde annen ile aran çok iyi gözüküyordu."
"Özel bir sebebi yok... Kazuha ve ben arkadaşız... Ondan... Yani o yüzden taşındım."
"Kendi isteğinle mi?"
"Başka ne olacak? Kaçırıp eve mi kilitleyeceğim?"
Kazuha dişlerini sıkarak cevap verdi. Karşıda notlar alan kadın bunu görmezden geldi.
"Yaniii... Ben taşınmak istediğim için... Kazuha da izin verdi."
Polis diğer kadının kulağına birşeyler fısıldadı, diğer kadın başını salladı.
"Peki... Güzel... Şimdi özel sorularım olacak, bayan Yuuki ile dışarıda bekleyebilir misin Kazuha?"
"İyi."
Kazuha polis ile birlikte dışarı çıktı.
"Güzel, devam edebiliriz."
Kadın sesini alçalttı.
"Kazuha'yı oldukça sinirli gördük, ilişkiniz nasıl? Sana hiç şiddet uyguladı mı? Veya psikolojik olarak, iyi misin?"
Scaramouche başını salladı.
"Hayır, Kazuha-chan-"
Karışındaki kadının başını kaldırması ile söylediği şeyin farkına vardı.
"Devam et?"
"Yani Kazuha- bana hiç zarar vermedi. Çok iyi arkadaşız."
"Peki, çok özel olmayacaksa bir soru soracağım, homoseksüel eğilimleriniz var mı? Kazuha-san'a -chan olarak hitap ettin sanırım?"
"..."
"Pekala, konuşmak istemiyorsun anladığım kadarıyla. Yapmamızı istediğin birşey, almamızı istediğin bir önlem var mı?"
"Hayır, teşekkürler."
"Pekala o zaman, Yuuki-san ifadelerinizi alacak. Yoimiya'nın kayboluşu ile alakalı. Lütfen bekle burada."
Kadın dışarıya çıktı. Yuuki içeriye girdi.
"Kazuha'nın ifadesini aldım. Avukat falan beklemeyin. Dökülün. Yoimiya'nın başına ne geldi?"
Scaramouche korkuyordu.
"Bilmiyorum."
"En son sizin partinizde görülmüş. Hapse girmek istemiyorsan söyle."
"Gerçekten bilmiyorum..."
Scaramouche ağlamaya başladı.
"Gün boyunca odamdaydım... Partileri hiç sevmiyorum... Çok kalabalık... Gerçekten odamdaydım..."
"Hiç birşey mi bilmiyorsun? Sal palavrayı, senin yaşında bir gencin böyle olmasına imkan yok! Yemin ederim ki seni içeriye sokarım! Bu yaşta böyle bir suç...! İnanılır gibi değil. Yaşama umutla bakan neşeli bir kızdı o, arkadaşı Gorou da öyle...  Onları, ailelerini yasa boğan kişiye korkaklığınla mı destek çıkıyorsun? Bu gerçekten alça-"
"Hayır!"
Scaramouche korkusundan salya sümük ağlamaya başlamıştı. Sesini duyan Kazuha hızla içeriye girdi. Scaramouche'a sarıldı.
"İçeri girmeni söyleyen oldu mu?"
Soğuk bakışlarını polise çevirdi.
"Scara-chan'ın üstüne bu kadar gidemezsiniz. Ayrıca istersek hakaret davası açabilirim."
"Şımarık-"
"Yuuki, yeter. Gerçekten. Oğlanı ne hale getirdin görmüyor musun?"
Kazuha Scaramouche'u kucağına aldı.
"Lütfen gidin. Scaramouche titriyor. Bu kadar paniklemesinin iyi olduğunu sanmıyorum."
"Çok özür dileriz. Lütfen bağışlayın."
İki kadın tartışarak çıktı. Kazuha, Scaramouche'un saçını okşadı.
"Gittiler Scara-chan... Korkma... Kaçacağız."
"Kazuha-chan..."
Scaramouche Kazuha'ya sarıldı. Öyle korkmuştu ki...
"Yürüyebilir misin?"
Hala titriyordu, ayağa kalkmayı denedi.
"Dizlerim... Pes edecekler..."
Kazuha Scara'yı kucağına aldı.
"Korkma. Sana hiç birşey yapamazlar. Hapse girmeyeceksin... Ellerinde hiç bir kanıt yok."
Onu sandalyeye oturtup titreyen ellerine makineden aldığı ılık suyu verdi.
"Scara-chan o kadar saf, o kadar temiz ki... Bu kadar korkması... Kendini savunamadı bile..." Diye düşündü Kazuha. O sırada rehberlik servisinden öğretmen içeri girdi.
"Tanrım, Scaramouche iyi mi? Ne oldu?"
"Panikledi sadece... Polisin söylediği şeyler yüzünden..."
"Tanrım, o polislerden gerçekten nefret ediyorum. Sanki umurlarındaymış gibi davranıp çocukları bir kenara atıyorlar... Düzgün bir iş yapabildikleri de yok."
Öğretmen hala titreyen, başını eğmiş Scara'nın omzunu patpatladı.
"Korkma evladım, boş konuşuyor onlar. Zavallı Gorou'nun intikamını bile alamadılar."
"Kazuha... Ev..."
"Ev mi?"
Kazuha Scaramouche'un başını kaldırdı.
"Eve mi gitmek istiyorsun?"
Başını salladı.
"Gidebilirsin evladım, senin için bir izin yazarım. Zaten betin benzin atmış, iyileşmeden gelmeseydin keşke..."
Rehberlikçi masasına gidip izin yazarken Kazuha Scara'nın bilgilerini verdi.
"Gidebilirsiniz."
"Teşekkür ederiz."
Kazuha Scaramouche'u kaldırdı ve Scara'yı titrek adımlarıyla dışarı çıkardı.

Scaramouche eve geldiğinde kendini yorgunlukla yatağa attı. Yanıbaşında duran Kazuha, babasını aradı.
"Alo? Baba... Benim yardıma ihtiyacım var..."
"Evet oğlum, değerli oğlum, ne istersin bakalım?"
"Kredi kartımın limitini kaldırır mısın?"
"Tabi ki... Bir planın mı var?"
"Yurtdışına çıkmak istiyorum..."
"Neden?"
"Okumak için..."
"Söylesene ya, burs falan ayarlarız."
"Sağol baba."
"Canım oğlum, yeter ki okumak istesin. Başka birşeye ihtiyacın var mı?"
"Teşekkürler... Gerek yok."
Telefonu kapattı. Heizou'yu aradı, Heizou, küçüklüğünden beri güvendiği tek insan Heizou... Ona yardım edebilirdi.

"Naber Kazuha?"
"İyiyim Heizou... Bi konuda yardımın lazım... "
"Ne konuda?"
"Scaramouche için..."
Heizou iç çekti.
"Başından beri çocuğa eziyet ettin ya... Neyse, ne yapmam lazım?"
"Evimizi yakmanı istiyorum."
"Ciddi ol."
"Ciddiyim."
Kazuha çayından bir yudum aldı.
"Burada daha fazla duramayız Heizou... Beni anlayacağını biliyorum... İkimizde korkunç şeyler yaptık."
Heizou gülümsedi.
"Ben senden çok daha korkunç şeyler yaptım... Aşk, aşkım için..."
Heizou tırnaklarını ısırdı.
"Ya benimdi ya hiç kimsenin..."
"Polisin elindeki bilgiler her geçen gün artıyor... Kaçmamız lazım. Yangında herşeyi yok edecek, kaybolup gideceğiz... Çok uzaklara..."
"Anlıyorum... Kos koca eve yazık oldu."
"Üç gün sonrası için filipinlere iki uçak bileti aldım. Saat 17.00 da evden çıkacağız. Saat 18.00 da evi yakmanı istiyorum. Etrafta güvenlik kamerası yok. Yaktıktan sonra polise haber ver. Nasıl olsa kanıt bulamayacaklar. Saat 19.30 da havalimanında olacağız."
"Demek bir daha görüşmeyeceğiz..."
"Çok iyi bir yol arkadaşıydın Heizou."
Gülümsedi.
"Geriye kalan mutlu hayatın için katkıda bulunurum. Ne mutlu bana."
Heizou Kazuha'nın elini sıktı.
"Seni seviyorum Kazuha."
"Bende seni Heizou."









School bathroom // KazuScara // bxb // High school auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin