Sect Master and Psycho BL ( TÜRKÇE ÇEVİRİ ) TAMAMLANDI..

20. BÖLÜM

Kaçarken ayaklarımı aşırı derecede çalıştırdım. Lin Yue, beni görmezden gelmek ya da bağışlamak istemeyen çılgın bir köpek gibi beni arkadan kovaladı.

Onu kasten ormana çektim. Oradaki arazi karmaşıktır ve kesinlikle onu orada sallayabilirim.

Lin Yue beni kovaladı ve lanetledi " " Han Qingyan, seni küçük piç, seni binlerce kez kesmeyeceğime bak!"

Ne dediğini duyduktan sonra, ayaklarımın tabanlarında rüzgar varmış gibi daha hızlı koştum. Bu yaşlı canavar neden bu kadar mantıksız? Açıkçası, pozisyonumu gasp eden oydu, o zaman neden hala deli gibi peşimden geliyor!

İlk başta kimse görülemedi ve çok sessizdi. Kasıtlı olarak dağa doğru koştum ve İblis mezhebinin öğrencileriyle savaşan birkaç doğru mezhep öğrencisini bulmak uzun sürmedi.

Onları görmek kurtarıcımı görmek gibiydi. Onların tarafına bir kere de acele ettim. Yaklaştığımda, daha önce ağaçların arkasına tıkanmış tanıdık bir figür gözlerimin önünde belirdi.

Hemen rahat bir nefes aldım. Aynı zamanda bağırırken figüre doğru koşmaya karar verdim " " kardeş Xiao, bana yardım et!"

Lin Yue'nin dövüş sanatlarını iyi bilirim. Yetenekleri beni yenmek için fazlasıyla yeterli, ama gerçek bir ustaya karşı hiçbir şey yapamaz.

Xiao Zhongnan, sesimi duyduğunda bir İblis Mezhebi öğrencisini öldürmüştü, o zaman tam o sırada, uçmakta olan bitkin benliğimi yakalamak için tam zamanında dönmesini sağladı.

Kaşlarını çattı ve derin bir sesle bana sordu "" neden buradasın? Sana dağın eteğinde kalmanı ve yukarı çıkmamanı söylemedim mi?"

Nefes nefese kaldım, yüz ifademde biraz panik vardı. "Bunu sana sonra açıklayacağım. Yanlışlıkla İblis tarikatının tarikat efendisine rastladım. Seni buraya çekenin ben olduğumu düşünüyordu. Bin kere bana kesmek dedi o kadar gözü döndü. Kardeş Xiao, beni kurtarmalısın!"

Şu anda, Lin Yue zaten yakalandı ve sadece birkaç nefeste bize ulaşabilirdi.

Söylediklerimi duyduktan sonra, Xiao Zhongnan arkamdan baktı. Gözlerini kıstı ve beni korumak için elini uzattı.

"Geri çekilin."

Dinledim ve itaatkar bir şekilde kenara çekildim. Xiao Zhongnan soğuk buza benziyordu, ancak dövüş sanatları söz konusu olduğunda hareketleri ateşli ve zorbaydı. Lin Yue bir adım bile atmadan önce, onunla buluşmak için atladı ve anında birbirlerine karşı savaştılar.

Biraz daha rahat hissettim. Rahat bir nefes almak üzereydim, ama Lin Yue'nin arkasında hala başka birinin olacağını beklemiyordum.

Yang Chengqi, lin Yue'nin Xiao Zhongnan ile kuvvetli bir şekilde savaştığını gördükten sonra şokundan sonra gözlerini değiştirdi. Görüş açısı üstüme geldiğinde, gözlerinde bir tereddüt izi vardı.

Doğal olarak hangi şüpheleri barındırdığını biliyordum, bu yüzden onunla yüzleştim ve ona beni takip etmesini isteyen bir işaret gönderdim. Lin Yue'nin yönüne tekrar baktı, bir an tereddüt etti ve sonunda bana inanmayı seçti.

Hafif ayaklarımı çalıştırdım ve Xiao Zhongnan ve doğru mezhebin savaş alanından birkaç atlayış ve iniş yaptım. Yüzeyde, Yang Chengqi beni takip ediyormuş gibi göründü.

Etrafta kimsenin olmadığı güvenli bir yer bulduktan sonra, iç gücümü dolaşmayı bıraktım ve yere düştüm.

"Tarikat ustası, neler oluyor? Koca bir yıl oldu, neden şimdi döndün? Hepimiz öldüğünü düşündük."Yang Chengqi durur durmaz bana sormak için sabırsızlanıyordu.