4: SEVİLMEK

77 4 11
                                    

"Sevmek ve sevilmek, güneşi iki taraftan hissetmektir."- David Viscott

"Dünyanın en güzel hissi, birinin yüzündeki gülümsemenin sebebi olduğunu bilmektir."- Ayşe Kulin

♫︎ ♫︎ ♫︎

Kokoreçimizi yiyip evlere dağılmıştık, o gün yıllardır olmayan şey oldu; o gün kafamı yastığına musmutlu ve huzurlu koydum.

Sabah kalkabilmiş, ilk defa düzgün kahvaltı yapmış ve mutlu mutlu okula gitmiştim.

Daha ders başlamadan Umut, Mert ve Batu beni karşılarında almış bir şey sormaya çalışıyorlardı. "Hadi söylesenize, çok merak ettim." Üçü de lafı ağızlarında geveliyorlardı.

Sonunda Umut yüksek sesle derin nefes aldı, "Tamam, Güneşciğim, eee şey, aslında. Batu sen söyle." Umut topu Batu'ya atınca bakışlar ona döndü.

Batu, Umut'a ölümcül bir bakış attı. Sonunda bakışlarını yumuşatıp bana bakınca soruyu sorabildi. "Zemheri Bulut, Kasırga müzik grubumuza solist olur musun?" Ne? Ben mi? Solist olmak? Kasırga müzik grubunda? Şaka mı?

Üçü de umutlu bir şekilde cevap bekliyordu, ben ise yaşadığım şoku atlatmaya çalışıyordum. Başarıyor muydum anne?

"Gerçekten mi?" Üçü de başını heyecanla salladı, evet anne, başarıyordum.

"Olur!" Diye yerimden fırladım ve kollarımı iki yana kocaman açarak üçüne de aynı anda sarıldım.

Onlar da karşılık vererek bana sarıldılar, gülüşlerininin çıkardığı hava kulaklarıma doluyordu. Geri çekilmedim, ben de gülümsedim, yüzümdeki gülümsemeyi görseniz siz de gülümserdiniz.

Bu üç çocukla sadece lise arkadaşları olmayacaktık, onlarla bir geleceğim olacaktı, hissediyordum.

Sınıftaki herkes bize bakıyordu, fısıldayarak dedikodumuzu yapıyorlardı. Ama umrumda değildi, sesli söylemeye cesaretleri yoktu.

Geri çekilince üçü de, hatta ben dahil dördümüz de gülümsüyorduk.

Etrafımızdaki dedikoducu insanlar hiçbirimizin umrunda değildi. Onlar artık üçü değildi, ben artık tek değildim. Biz artık dördümüzdük.

Dersimiz matematikti, matematikten nefret ediyordum. Zeynep hoca gelince hepimiz yerimize geçtik, Batu yanıma, Mert ve Umut arkamıza.

Zeynep hoca, akıllı tahtadan kaldığımız yeri açınca Batu bana bir kağıt parçası uzattı.

"Üç ders boyunca iznimiz var, prova yapacağız. Yarın konserimiz var."

Bu yazı yüzüme gülücük bıraksa da aklıma soru bırakmıştı. Aklımdaki soruyu kağıda yazıp Batu'ya uzattım.

"İyi de daha yeni konser olmadı mı?"

Batu gülümsedi ve cevap yazıp kağıdı bana uzattı.

"Senin için bugün de yapacağız, sonuçta yeni solistimizi herkes öğrenmeli."

Benim için...

Batu ile kağıtla daha fazla konuşacakken Zeynep hoca bana seslendi. "Zemheri! Beşinci soruyu sen yap bakayım." Hay sikeyim ya.

Çaresizce bir hocaya bir de soruya bakarken önüme Umut veya Mert'ten bir kağıt fırladı, hocaya çaktırmadan kağıdı açınca içinde sorunun cevabını yazdığını gördüm.

Hemen beni bekleyen Zeynep hocaya cevap verdim, "2/3" Zeynep hoca başıyla onayladı ve soruyu tahtada çözmeye başladı, kocaman bir nefes verdim, son anda!

Kasırga - Geçmişin İzleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin