''Kırılmasın diye üzerine titrerdim. O hep üşüyorum sanırdı.''-Can Yücel
''Sadece sevgiyi tut içinde. Diğerlerini bırak gitsin..'' -Tayfun Topaloğlu
♫︎ ♫︎ ♫︎
Yaşadığım her şeyi anlatmıştım ama yabancılara değil, arkadaşlarıma. Arkadaşlarımın arasında bir de bana aşık biri vardı, Batu.
Batu'ya karşı ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum, daha önce kimseye aşık olmamıştım. Bana göre aşık olmak bir cinayettir, duyguların en ama en tehlikeli olanıdır.
Annemi öldüren duyguydu aşk, babam aşkı yüzünden annemi öldürmüştü.
Batuların evinde, bana özel verilen kocaman bir odanın içindeydim. Bu oda, benim evimden daha büyüktü.
Batu giymem için bana bir bavul dolusu kıyafet vermişti ve hepsinin üzerinde etiketi duruyordu, bunların kimin olduğunu sorunca cevap vermemişti.
Bana verilen kıyafetlerin arasından, uyurken giymek için kıyafet ararken saten bir gecelik bulmuştum. Siktir, siyah bir gecelik koymuşlardı!
Kıyafetlerin arasında gece giymek için en münasip buydu, zaten gece kim görecekti ki beni?
Uykunun getirdiği yorgunlukla geceliği giydim, oldukça kısa ve dekolteliydi.
Kimse görmese bile, gecelikten utandığım için yorganı boynuma kadar cekmiştim.
Işıkları kapatmak için ayağa kalktığım sırada kapının açılmasıyla donakaldım, sıçtım sıçtım.
Gördüğüm gri gözlerle birlikte yutkundum, içine tükürdüğüm şans bir kere bile mi bana gelmezdi?
"İçinde düşündüğümden daha da güzel gözüküyorsun, çilli kız." Beni geceliğin içinde mi düşünmüştü?
"Bazen çirkefliğimi olduğu yerden çıkardığını söylemiş miydim, gri çocuk? " Atarlandığım için ellerim, otomatik olarak belime gitmişti.
Batu, söylediğim şeyle güldü ve tam önümde durdu. "Bazen çıkardığım tek şey duyguların olmayabilir, çilli kız. "
Aklımdan geçen düşüncelerle yüzüm kızarmıştı. "Sen niye geldin benim odama? "
Boyu çok uzun olduğu için ona bakarken kafamı kaldırmak zorunda kalıyordum.
Eğildi ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Dürüst olmak gerekirse, seni bu geceliğin içinde görmek için geldim. "
Düşüncelerimi ve utancımı daha fazla bastıramadığım için Batu'nun omzuna vurdum, tahmin edebilirsiniz ki yerinden bile kıpırdamadı.
"Uğraşma benimle ya , çarpılırsın bak ağzın yamulur. " Sesim mızmız bir çocuk gibi çıkıyordu, normalde böyle şımarmak huyum değildi.
"Sen mi çarparsın? " Dürüst olmak gerekirse, Batu'nun sesi oldukça yavşak çıkıyordu.
Bu sefer, yüzümü yüzüne yaklaştıran ben olmuştum. "Evet, ben çarparım"
"Hm." Batu, gözlerini kapatmış ve keyif alır gibi ses çıkarıyordu.
Uykum fazla bastırınca, "Çıkar mısın uyuyacağım? Ama çok hevesliysen beraber uyuyabiliriz."
Söylediğim şeyle gözlerini açtı ve büyüttü. "Harbi mi!" Bu ne heyecan?
Gülümsedim ve yatağıma oturdum. "Hayır şakaydı."
Batu, küçük bir çocuk gibi dudağını büzdü. "Kırdınız beni, hanımefendi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kasırga - Geçmişin İzleri
ספרות נוערZemheri Bulut, 16 yıl boyunca babasından şiddet gören, annesi ve kardeşiyle eve hapsedilen, büyük evlerinin bahçesinden başka bir yer bilmeyen, hayatı bilmeyen, yeteneklerini keşfetmemiş bir kız. Zemheri, sonunda hapis olduğu evden kaçar ama onu çı...