Kasırga - Geçmişin İzleri

3: ÖKSÜRÜK

"Karanlıkta bir dostla yürümek, ışıkta yalnız yürümekten daha iyidir." -Helen Keller

"Yumuşak, sertten güçlüdür;
Su kayadan güçlü,
Sevgi, zorbalıktan güçlüdür." -Hermann Hesse

♫︎ ♫︎ ♫︎

Yine kabuslarla dolu bir uykunun ardından alarm sesiyle uyandım, yine olaylı geçeceğine emin olduğum bir okul günü. Saate baktım 08:00... Erken kalmaktan nefret ediyordum.

Yatakta 5 dakika kıvransam da kalkmayı başarabilmiştim, sanırım erken yatıp erken kalkmaya alışmalıydım. Mutfağıma gittim, canım yemek yemek istemiyordu, bu yüzden sadece mısır gevreği yemeye başladım.

Mısır gevreği yerken küçük telefonu açtım, telefonu çaldığım için sıfırlamış ve kendime yeni bir hat alıp takmıştım. Telefonumun internetini de yine çaldığım parayla almıştım.

Instagram arama kısmına girdim ve sadece Kasırga yazdım, yüzlerce sonuç çıktı. Kasırga grubunun fan sayfaları in in bitmiyordu, ama en üstte kasirgayadogru diye bir hesap vardı. Hesaba girdim, bu hesap Kasırga grubunun orjinal hesabı olmalıydı. Hesabın 3 bin takipçisi vardı. Kasırga grubu, diğer okullarda da popülerdi ve oralarda da konser veriyordu.

Hesabın son yüklediği fotoğrafa baktım,

@kasirgayadogru: Çok güzeldin Deniz Kabuğu!

Yorumlar
@kasirgasigi: Umut'um ölmüşüm bitmişimm
@acelyalii: Batu ölüyorum tut beniiiiiii
@barbiekizz: Mertim de mertim
...

Vay be, 3 bin kişiden 3 bin kişi beğenmişti.

Kasırga'nın hesabını gezmekten mısır gevreğimi yemeyi unutmuştum, saate baktım 08:20, of ya.

Mısır gevreğini birkaç kaşıkta kocaman lokmalarla bitirdim. Dolabıma gittim, formalarımı giydim, atkımı ve eldivenimi taktım, evimi toplamadım ve ayakkabımla montumu giyip, çantamı takıp evden çıktım.

Hava esiyordu, karlar neredeyse erişmişti. Ellerimde eldiven olmasına rağmen üşümüştü, ellerimi montumun cebine koydum. Burnum üşüdü atkıyla örttüm. Montum inceydi, asla beni ısıtmıyordu, havanın karlı olmamasına rağmen soğuktan titriyordum.

Önüme onlarca soba koysanız da ısınmazdım ben. Efe ve annemin ölü bedenleri, çürüdüğü ve buz gibi olduğundan beridir ısınamıyordum.

Gece de üstüme ince bir örtü attığım için soğuktan hasta olmuştum, evim de soğuktu, dışarısı da soğuktu. Yürürken hapşırdım, burnumu çektim ve boğazımın ağrıdığını fark ettim, bir hasta olmam eksikti.

Vücudum ağrıdığı için zor yürüyordum, başımın zonklamasıyla durdum yanımdaki banktan destek aldım, yapabilirsin, sadece okula git.

Kendime gelebilmek için birkaç kere yutkundum ve sonunda yürüyebiliyordum. Sahilin oraya kadar yürümüştüm, ama geri kalanını yürümeye gücüm kalmamıştı, bu yüzden kaldırıma oturdum ve güç toplamaya çalıştım.

Eve dönmek, okula gitmekten daha uzundu. Bu yüzden zor da olsa okula gitmeyi başarmıştım. Ders çoktan başlamıştı, okulun bahçesi bu yüzden boştu.

Sadece sıraya gidip oturmak istiyorum.

Okulun bahçesinde gücüm tamamen tükenmişti, bayılmadım ama yere yığıldım. Karlar tamamen erimediği için yerler ıslaktı, ve bu beni daha da hasta edecekti.