1.3

6.9K 240 88
                                    

Selam aşklar bölüme hoş geldiniz, Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Hepsini tek tek okuyorum^^

Bir de sınır koyayım belki geçeriz^^ Oy sınırı 35 - Yorum sınırı 45

🐸

Telefonumu yatağımın yanındaki küçük sehpaya koyup hızlıca ayağa kalktım. Bu adam gerçekten de tersinden kalkmış olmalıydı.

Bu sıcakta giyebileceğim pek seçenek olmadığından üzerimde askılı ve kısa bir şort vardı. Bu saatlerde pek kimse olmayacağından önemsemedim, odamın kapısını açıp salonda ilerledim.

Bir dakika.

Anneme ne deyip de izin alacaktım ki? Zaten dün gece için epey sinirliydi izin almam imkansız gibi görünüyordu. Oturma odasının kapısını usulca açtım ve hemen şükür çektim. Allahım bismillah.

Annem, klimanın önüne serilmiş horlaya horlaya uyuyordu. Bu sıcakta onu ancak klima aklardı zaten. Kış uykusuna yatmış mübarek. Hızlıca odama koşup telefonumu da aldım.

Salondaki dolaptan evin anahtarını alıp kapıyı usulca çektim, gördüğüm ilk terliği ayağıma geçirip hemen asansörün yanına koştum.

Kısa bir süre sonra asansör geldi, hızlıca binip zemin katı tuşladım. Kirli aynadan kendime bakarken çok da fena gözükmediğimi söyleyebilirdim.

Asansör durunca derin bir nefes alıp kapıyı açmak için ittim, itmemle beraber bir el kolumu kavrayıp çok da nazik olmayan bir şekilde çekti. "Lan sen kimsin amına koyayım!" Diye bağıracağım sırada gördüğüm bir çift gözle sesimi kestim.

"Ne bağırıyorsun kızım, manyak mısın sen?" Dedi Fırat kaşlarını çatarak.

"Bana diyene bak!" Dedim hemen ardından, "Başka birisi sandım, korktum!"

Elini kolumdan çekmedi ama tutuşu hafifleşti. "Kim olacak başka Pınar, zaten bütün apartman duymuştur sesini."

Cümlesi biter bitmez apartmanın çelik kapısının açılma sesini duyduk, hemen geri çekildim. "Sakin ol, kimse bir şey anlamaz." Dedi fısıldayarak. Ardından cebinden çıkardığı telefonunu kulağına götürüp biriyle konuşuyormuş gibi davranmaya başladı. Az şerefsiz değilsin be Fırat.

Ben de asansör bekliyormuş gibi masumca bekledim. "Pınar," dedi bir ses. Arkamdaki sese döndüm, gelen Kerem'di. "N'aber nasılsın?" Dedi gülümseyerek.

"İyiyim, sen nasılsın?" Dedim gülümsemesine karşılık vererek. Fırat Kerem'in arkasında numarasına devam ederken gözlerini bizden kaçırmadan izliyordu.

"Ben de iyiyim," dedi omzundaki sırt çantasından anahtarını çıkarırken. "Spordan geliyorum, yorucuydu."

"Hangi spor salonuna gidiyorsun?" Dedim. Ne diyeceğimi şaşırmıştım resmen. "Ben de gitmeyi düşünüyordum bu sıralar."

Gözleri baştan aşağı beni süzdü, "Gerek yok aslında, fiziğin gayet iyi. Ama yine de sağlığın için güzel olabilir. Ben adresi atarım sana mesaj olarak." Hocam Fırat ağlıyor.

Başımı salladım, "Olur."

"Sen neden bekliyorsun burada?" Dedi bir bana bir asansöre bakarak.

"Asansör bekliyorum." Dedim sırıtarak.

Yine bir bana bir asansöre baktı, "İyi de asansör zaten bu katta, boş?"

Sıçtık sıvadık Pınar.

"Bir arkadaşımı bekliyorum, sen git istersen. Bekletemeyelim asansörü." Dedim geçiştirerek.

"Tamam o zaman," dedi asansöre binerken. "Sonra görüşürüz." Kapıyı kapatmadan önce Fırat'a da başıyla selam verip gitti.

"Sonra görüşürüzmüş." Dedi Fırat hemen arkasından homurdanarak. "Fiziğin gayet iyiymiş, gerek yokmuşmuş." Adım adım yaklaştı, "Salak herif." Dedi ağzının içinden. Ardından bir adım daha yaklaştı.

"Neymişmiş?" Dedim onunla dalga geçerek.

Kaşlarını kaldırdı, "Bir de dalga geçermiş," ani bir hareketle belimden kavrayıp az ötedeki açık yangın merdivenine geçti. Bu hareketiyle minik bir çığlık dudaklarımdan savruldu.

Elini belimden çekmeden beni duvara yasladığında, ondan güç alıp bacaklarımı beline doladım. "Sen ne güzel kokuyorsun öyle." Dedi aradaki tüm mesafeyi kapatırken. Bu pozisyon kaç para abi?

"Hmm," Dedim mırıldanarak. "Sen neden buraya geldin bakayım?" Kendimi daha fazla bastırdığımda yüzündeki gülümseme silindi, kısık sesli inlemesini işittim.

Ellerini belimden indirip kalçama yerleştirdi, "Özledim," dedi. Dudakları kulağıma sürtündü. "Senin geleceğin yoktu ben geldim."

"Ne bu acele-" Cümlemi bitiremeden dudaklarımda hissettiğim sıcak dudaklar vücudumdaki tüm heyecanı alevlendirdi.

İki eli kalçama sertçe tutunurken benim ellerim saçlarındaydı, hızlı nefes alışverişlerimize eşlik eden kalp atışlarım olabilirdi. Alt dudağımı sertçe emdikten sonra geri çekilip gözlerime baktı, kendini daha çok bastırdı ve bu hareketi benim inlememe neden oldu.

Öpüşü gittikçe derinleşiyordu, ve bu oldukça hoşuma gidiyordu.

Ancak tüm bunları kesen bir telefon sesi oldu, bir elimi boynundan çekip telefonumdan gelen çağrıya baktım. Annem arıyordu.

yaralikurbaga
Beni buradan takip edebilir, yeni bölüm ve duyurulardan haberdar olabilirsin 🧡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karşı Komşu | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin