İwaizumi elindeki kaset çaların başlat tuşuna bastı.
Selam, ben Tooru. Oikawa Toru. Bunu hangi cihazda dinliyorsan ayarlarıyla oynama. Benim. Canlı ve stereo. Bu kez ne bir geri dönüş vaadi ne senden bir talep ne de bir ricam var. Atıştırmalığını al. Yerine yerleş. Birazdan sana hayat hikayemi anlatacağım.
Daha doğrusu hayatımın neden sona erdiğini.
Bu kaseti dinliyorsan nedenlerden biri sensin.
"Has siktir." bir iki adım gerilemesiyle dar bodrum katında arkasındaki üst üste duran kutulara çarpıp devirdi, bu büyük bir sesin çıkmasına neden oldu.
Kurallar basit, zaten sadece 2 tane var. Bir, üstlerinde sayıları yazan kasetleri sırayla dinle. İki, dinledikten sonra senden sonraki kasette bulunan kişiye aktar. Hepinizin yapabileceğini düşünüyorum. Gayet basit. Hile yapmaya kalkışma. Tüm kasetlerin yedeklerini güvendiğim birine teslim ettim eğer dinlemediğini veya aktarmadığını anlarsa bu kasetleri dinleyen sadece sen olmayacaksın.
"IWA!" iwauzimi yanında belirlenen bedenle korktu. Annesi ona kafası karışık bir şekilde bakıyordu. Kulağındaki kulaklığı çıkarttı. "Dakikalardır sana sesleniyorum. Ne yapıyorsun burada?"
"Ben... ben tarih ödevi için birkaç kaset dinlemem gerekiyordu." Annesi ikna olmuşa benzemiyordu. Elini göğsünün sol kısmına bastırmamak için kendini zor tuttu. Kulağının arkasında duran kulaklıktan kısık sesle konuşan Oikawa'nın sesi geliyordu. "İyi olduğuna emin misin?"
"Ben iyiyim anne." Kaseti durdurdu tek eliyle. "Şimdi izin verirsen tamamlamam gereken bir ödev var." Annesi içi rahatlamasa bile kafa salladı. İwaizumi masanın üzerine dağılan kasetleri kutusuna koydu. Kutuyu kolunun altına koydu, tekrar annesine bakmadan odasına çıktı ve kapıyı arkasından kapattı. Kaset kutusunu masanın üzerine bıraktı. Yatağına oturdu, kulaklarını kulağına takıp durduğu kaydı başlattı.
Kafanda gezen soru işaretlerini görebiliyorum. Neden bunu dinliyorum? Bu çocuk ne saçmalıyor? Ölmüş olmasına rağmen başımıza bela mı oldu? Neden ona inanalım, ucubenin teki. Ah, fark ettin mi şimdiki zaman kullandım. Benim için hala geçerli olduğundandır belki. Soruların umurumda değil. Sen ne zaman beni düşündün ki şu an ben seni düşüneyim? Pardon. Bazen içimdeki siniri tutamıyorum. Bir an önce ne saçmalıyorsam anlatıp bitirmemi istiyorsun kesin. Başlasam iyi olacak çünkü hikayem baya bir uzun. Umarım hayatta olduğum zaman kadar eğlendirebilirim seni. Hayatta olduğum zaman dedim.
İwaizumi, kayıttan ikinci kez duyduğu kısık sesli gülüşle kanının donduğunu hissetti.
İlk kimle başlayacağımı tahmin etmek zor olmamalı aslında. Her şeyin başlangıcı. Düşene bir de sen tekme at derler duymuşsundur. Sen bu hikayedeki beni düşüren kişisin. Evet, Atsumu senden bahsediyorum. Bu kaset senin hakkında.
Kutunun kenarında bir harita var. Haritada sayılarla işaretlenmiş yerler var. Eğer hikayeyi daha iyi canlandırmak, yaşamak istersen- yaşamak isteyeceğini sanmıyorum gerçi.- Gidebilirsin veya oturduğun yerden tüm hikayeyi dinleyebilirsin. Emin ol bana hiç fark etmez ne olursa olsun hikayenin sonu hep aynı.
İwaizumi oturduğu yataktan aniden ayaklandı. Kapattığı kapısını açıp arkasında asılı hırkasını üstüne geçirdi. Mutfakta yemekle uğraşan annesi ona doğru yöneldi. "Nereye gidiyorsun bu saatte?" İwaizumi dış kapıyı açarken aynı anda annesine "Ödev yapmaktan bunaldım, biraz hava almaya çıkıyorum." dedi. Annesi kafasında hala takılı olan kulaklığa ve hırkasının cebinde duran kaset çalara baktı. Yine de kafasıyla onayladı. "Geç kalma."
![](https://img.wattpad.com/cover/336390461-288-k803695.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sahanın aynı tarafı, iwaoi
FanfictionSelam, ben Tooru. Oikawa Tooru. Bunu hangi cihazda dinliyorsan, ayarlarıyla oynama. Benim. Canlı ve stereo. Bu kez ne bir geri dönüş vaadi ne bir talep ne de kesinlikle bir rica yok. Atıştırmalığını al. Yerine yerleş. Çünkü birazdan sana hayat hik...