Kelebek etkisini hiç duydun mu? Bir kelebek doğru yerde, doğru zamanda kanatlarını çırparsa binlerce kilometre ötede bir kasırgaya neden olabilir. Bu bir bakıma kaos kuramıdır. Büyük bir sistemde küçük bir şeyin tüm sistemi değiştirebileceğini ifade eder. Kulağı çok dramatik geliyor olmalı. Ama değil. Kasırga yaşamış birine sorun. Ben cevaplamak isterdim ama anlatacak başka şeylerim var.
Doğru ya anlatacağım şey zaten bununla ilgili.
Dalgın bir şekilde yürürken çarptığı kişiyle geriledi. Çarpışma ile yere düşen cihaza doğru uzandı ama ondan önce karşısındaki beden telefonu yakaladı. Kafasını kaldırıp kim olduğuna baktı. Kozume kenma çatık kaşlarla ona bakıyordu. Gözlerinin altı her zamanki gibi mordu. Oyun oynamaktan uyumamış olmalı diye düşündü. Çarptığı için özür dileyecekken ona izin vermedi, omzuna çarparak yanından geçti. İwaizumi şaşkınca arkasından bakakaldı. Bu sefer omzuna atılan kolla şaşkınca yanına döndü. "Çok hırçın değil mi?" Ne diyeceğini bilemedi. "Kimlere, nasıl rüyalar yaşatıyordur şimdi." Kuroo Tetsuro hayran bakışlarla onlardan uzaklaşan kısa saçlı çocuğu izliyordu. "Senin erkek arkadaşın değil mi zaten?" bakışlarını erkek arkadaşından çekip İwaizumi'nin suratına çevirdi. Yan bir şekilde gülümsedi. "Evet, öyle." Kolunu omzundan çekip omzunu pat patladı. "Kendine dikkat et Hajime."
İwaizumi az önce ne yaşadığını anlamaya çalıştı. Kuroo'nun ismini nereden bildiğini merak etti. Aklına disiplin kurulunda olduğu geldi. Oradan olabileceğini düşündü ama mantıklı gelmedi. Boş verip kulaklığındaki sese odaklanmayı seçti.
Kageyama Tobio. Kasırgaya neden olan sensin. Sıradaki sensin. Hayatımın kısa süreli güzel geçen kısmını senin sikip atacağını nereden bilebilirdim. Kasırgamın sen olacağını nereden bilebilirdim.
Belki saçmaladığımı düşünüyorsun. Pireyi deve yapan aptal bir ucube olduğumu düşünüyorsun. Ama küçük şeyler önemlidir. Mesela Shoyo ile çıkmaya başladığını bana söylememiştin. Ama nasıl bittiğini hatırlıyorum. Aptal soyunma odası listenle. Shoyo ile mutlu gözüküyordunuz. Ona hayran olduğunu biliyorum. Çaktırmamaya çalışsan da ilişkinizde kendini geri çeken sen olsan da ona hayrandın. Konuşurken susması için sürekli mızmızlansan bile her kelimesini dikkatle dinliyordun. Aşkını ne bitirdi bilmiyorum. Ama hayranlığının hala orada olduğunu biliyorum.
Neden yaptığını hep düşündüm. Benden nefret etmen için, beni böyle bir şeye alet etmen için bir neden aradım. Neden o listeye kötü öpüşüyor kısmına Shoyo'yu, iyi kısmına beni yazdın? Belki de sadece adilik yapıyordun.
Hocanın uyuduğunu görünce kulaklığı ve kasetçaları kapıp sınıftan dışarı attı kendini gizlice. Çıkış kapısına yönelecekken ileride duvardan yeni astıkları posterleri söken Kageyama'yı gördü. Yanına adımladı yavaşça. Kageyama onu fark etmiş gibi durmuyordu. Boğazını temizledi fark etmesi için. Kageyama sökmek üzere olduğu posterden elini çekip ona döndü. İwaizumi sakince "Ne yapıyorsun?" dedi. Kageyama elini tekrar aynı postere atıp sertçe yırttı. Tamamı yırtılmayan posteri buruşturdu ve arkasındaki çöp kutusuna yürüdü. "Ne yapıyor gibi duruyorum?" Sertçe elindeki kağıtları çöp kutusunun içine soktu. "Birine yardımcı olabilirler." Kageyama alaycı bir şekilde güldü ve İwaizumi'ye döndü. "Bunlar mı yardımcı olacak?" Eliyle söktüğü posterin yanındaki posteri işaret etti. " 'İntihar bir seçenek değildir.' buna inanıyor musun çünkü gördüğümüz üzere..." bu sefer ileride anıt şeklinde süslenmiş çiçeklerle dolu Oikawa'nın dolabını işaret etti. "...açık bir seçenek." İwaizumi'nin cevap vermesine izin vermeden çıkışa doğru ilerledi. İwaizumi kendi hariç herkesin bir şeylerin farkında olduğunu anladı. Belki de son kaset onundu. Siyah saçlı çocuğa yetişip kolunu tuttu ve kendine çevirdi. "Oikawa'nın söylediği şeyi gerçekten yaptın mı?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
sahanın aynı tarafı, iwaoi
Fiksi PenggemarSelam, ben Tooru. Oikawa Tooru. Bunu hangi cihazda dinliyorsan, ayarlarıyla oynama. Benim. Canlı ve stereo. Bu kez ne bir geri dönüş vaadi ne bir talep ne de kesinlikle bir rica yok. Atıştırmalığını al. Yerine yerleş. Çünkü birazdan sana hayat hik...