Ankette çıkan ruh eşini kaçınız hatırlıyor? Eğlenceliydi. Anketi doldurup sadece üç dolara tek gerçek ruh eşinin adını ve numarasını alırsın. Sevgili anketi 2 bölümden oluşuyor. Kendini ve aradığın özellikleri tanımlamak. Cinsiyet seçeneği bile var, harika düşünülmüş. Anketi tanımlarken belli birini tanımladığımı fark ettim. Cevaplarınız belli bir kişiyi tanımladığında o kişinin en azından ilk 5te olacağını düşünürsünüz. Tabi siz de onun ruh eşiyseniz. Ne yazık ki benim için gerçekten doğru olabilecek tek kişiyle eşleşmedim.
Belki benim suçum değildi. Belki de hiçbirimiz gerçek benliğimizi anlatamıyoruz. Göründüğümüzden daha fazlasıyız veya daha azı. Hiç göründüğümüz gibi biri değiliz.
Zilin çalmasıyla başını yasladığı sıradan kaldırdı. Kaseti durdurdu. Yine dersi hiç dinlememişti. Çantasını tek koluna takıp başka bir ders hocasının 'kendi değilsin.' nutuğu çekmesine izin vermeden sınıftan çıktı. Sonraki dersi için merdivenlerden çıkarken birinin ona seslendiğini duydu. Sesi tanıdı, durmaması gerektiğini biliyordu. Yine de arkasına dönüp tam olarak bildiği kişinin kim olduğuna baktı. Voleybol forması, uzun boyu ve sarışın saçlarıyla okulun bir numarası koridorda ismini bağırarak ona doğru geliyordu. Yine beklemesinin saçmalık olduğunu biliyordu ama ne diyeceğini merak etti o an. Sonunda yanına vardığına İwaizumi olduğu basamaktan bir tane inip karşısına geçti. Sarışın ellerini dizlerine yaslamış soluklanıyordu. Kafasını kaldırıp gülümsediğinde bir an kanacakmış gibi oldu. Vay be, dedi içinden. Gerçekten farklı bir havası vardı. "Naber İwa?" ama kanmadı. İstemsizce tuttuğu nefesi bıraktı. "Ne istiyorsun Atsumu?"
Soğuk sesiyle sarışının da gülümseyen suratı düştü. Karşısındakini zerre ciddiye almayan bir ifadeyle kaşlarını kaldırdı. Sanırım rol yapmakla uğraşmayacak, diye tekrar geçirdi içinden. "Asıl senin derdin ne?" Bu sefer alayla kaşlarını kaldıran İwaizumi oldu. "Neyden bahsediyorsun?" Atsumu güldü. Önce hafif bir gülüş bıraksa bile sonra gülüşü büyüdü. "Hala saf rolü oynaman inanılmaz. Neden onunla iyi anlaştığını şimdi anlıyorum." İwaizumi yüz ifadesi az daha bozulacak gibi oldu ama dayandı. Atsumu tepki alamayınca devam etti. "Suna'nın projesini iptal olduğunu duydum. İçimden bir ses senin parmağın olduğunu söylüyor." İwaizumi istemsizce kasetçaları sıkan elini serbest bıraktı ve korkuluğa dayadı. Bıkkınca "Parmağım varsa ne olacak?" dedi.
Atsumu beklediğinden daha cesaretli ve umursamaz konuşan çocuğa karşı şaşırdı ama bunu belli etmedi. Bir basamak da o çıktı ve yüzlerini yaklaştırdılar. Kimsenin duyamayacağı bir sesle "Batarsak hep beraber batarız İwa-chan. Bunun farkındasındır umarım."
İwaizumi Oikawa'nın ona seslendiği hitabı duyunca tüyleri diken diken oldu, yine de bunun sırası değildi, geri adım atmadı. "Belki de bunu zerre umursamıyorumdur Tsumu." Atsumu duyduğu yorgun ve hırslı sesle bu sefer şaşkınlığını saklayamadı. İwaizumi bu şaşkınlıktan yararlanıp geriledi, merdivenlerden çıktı ve okulun sevilen voleybolcusunu arkada bıraktı. Yaptıkları bu küçük konuşma onu zerre etkilememişti. Hiçbir şey hissetmemen çok yakınındaydı. Ve söylediği gibi bu zerre umurunda değildi.
Listemi elime aldığımda gördüğüm isimler tam anlamıyla iğrençti. İstediğim isimlerin çıkmasını bırak, gördüğümde yolumu değiştirdiğim insanların ismi listedeydi. Spor salonundan çıkarken listeyi yırtıp çöpe attım. Şansıma etkinlikte görevli kızlardan biri bunu görüp yanıma geldi. Listeyi neden yırttığımı, sözde ruh eşimi bulmaktan nasıl saptığımı söyledi. Tam listedekilerin ruh eşim olmaktan çok uzak olduğunu söyleyecektim. Telefonum çaldı. Ekranda ismin parlıyordu. Kuroo Tetsuro.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sahanın aynı tarafı, iwaoi
ФанфикSelam, ben Tooru. Oikawa Tooru. Bunu hangi cihazda dinliyorsan, ayarlarıyla oynama. Benim. Canlı ve stereo. Bu kez ne bir geri dönüş vaadi ne bir talep ne de kesinlikle bir rica yok. Atıştırmalığını al. Yerine yerleş. Çünkü birazdan sana hayat hik...