Kaset 1 - B yüzü

30 4 0
                                    

! uyarı: hikayede geçen herkes aynı yaşta, aynı dönemde okuyor.

Sıradakini ve nedenini merak ediyorsundur. Sen misin? Ne yaptın? Bu kasetlere nasıl dahil oldun? Belki düşene bir tekme de sen attın. Belki de sadece izleyici kaldın. Sadece yapman gereken bir hamle veya söylemen gereken birkaç kelime vardı. Ve sen yapmadın. Çok geç. Bunu dinliyorsan öyle olmalı. 

Ne yaptığını içten içe biliyorsun. Diğerlerine söylediğin  'yalan söylüyor ucube'  sözlerinin arkasında aslında doğruyu söylediğimi biliyorsun. Oradaydın. Bu hikayenin bir kısmında başrol kalan kısmında da sadece izleyiciydin ama oradaydın. Herkes beni öldürürken oradaydın. Sanırım tüm bu izleyiciler için yeterli kasetim yok. Bunu dinlediğine göre gerçekten bir başrol olmalısın, bununla mutlu olabilirsin. 

İwaizumi bisikletinden inip okulun önünde bisikletler için olan kısma kilitledi. Dün gece sadece 2 saat uyumuştu ona uyumak denirse. Sürekli rüyasında Oikawa'nın kasetinde onun hakkında ne diyebileceğini düşünmüştü, ona ne yaptığını ya da ona ne yapmalıydı seçeneğini düşünmüştü. Neden o kasetlerde olduğunu bilmiyordu. Oikawa'yla olan ilişkisi karışıktı. Tam olarak adlandırabilecekleri bir ilişkileri var mıydı bilmiyordu. İş arkadaşı, okul arkadaşı belki de daha fazlası.

Gözleri bahçedeki masaların birinde oturan ikiliye kaydı. Turuncu saçlı çocuk her zamanki halinin aksine sinirli duruyordu. Hatta onu bu kadar sinirli gördüğü ilk severdi. Ona baktığını hissetmiş gibi gözlerini kendisine çevirdi ve göz göze geldiler

Arkadaşlık...karmaşıktır. Bazen her anında sana uzanan el gibidir bazense tam tersi kalbini sıkan bir eldir. Kendi adıma konuşursam ikincisini yaşadım, bir çok kez. Vay be, iyi mi kötü mü karşılaştırmalarını boşa yapıyormuş gibi hissediyorum benim için hangisinin geçerli olduğunu biliyorsun zaten.

Bu kasetleri dinlediğine göre hayatımda hiç iyi olmadığını fark etmişsindir ama sen iyi olmamakla kalmadın benim için en kötü olansın. Hayatımda bir yerinin olduğunu bilmek seni nasıl hissettiriyor, takıntılı bir ucube olduğumu düşünüyor olmalısın. Hep öyle düşündün. Yine de yalnız hissetme. Tek değilsin başkaları da var. Onları öğreneceksin onlar da seni öğrenecek yoksa çoktan öğrendiler mi? Ne o, paranoyaklaştın mı? Diken üstünde misin? Evet, lise insana böyle hissettirir.

Daha fazla uzatmadan sıradaki başrolümüze geçelim. Eski arkadaşımı tanıtayım. Hinata Shoyo, öne çık. Sıradaki sensin.

Turuncu saçlının kafasını erkek arkadaşına çevirip bakışmayı bozması Oikawa'nın ismini söylemesiyle aynı anda gerçekleşti. İwaizumi daha fazla dikkat çekmemek için ilerledi. Eli kasetçalara gitti ve sesini yükseltti.

Hinata ile 2.sınıfın başlarında tanıştım. Rehber öğretmenimize göre ikimizin de biraz itilmeye ihtiyacı varmış. Karşısındaki sandalyelere yan yana oturduğumda ikimizde orada bulunmak hiç istemiyorduk. Okula yeni gelen çocukla eski yeni çocuk. Cidden, gördüğüm en berbat ikili olabilirdik. Yine de birbirimize ters ters baktığımız o odada içten içe sana ihtiyacım olduğunu biliyordum. Senin de öyle hissettiğini düşünmüştüm. Ertesi gün yanıma gelmenden bunu çıkarmıştım. Beraber voleybol oynamayı teklif ettiğinde bundan emin olmuştum. Voleybol oynadığımı nereden öğrendiğini hiç sormadım, merak de etmedim sormuş olma yeterdi.

Senle olan arkadaşlığımıza ne kadar ihtiyacım olsa da hep kafamda neden diye sordum bir süre. Bunu asla kabul etmedin ama birbirimizden farklıydık. Sen hayat enerjisi saçıyordun, birini kendine hayran etmen için onunla ayaküstü sohbet etmen bile yetebilirdi. Bense sadece senden saçılan enerjiden besleniyordum. Tek başımayken sönüktüm. O yüzden senin yanında gölge olmayı hiçbir zaman sorun etmedim hem bana dünyadaki en iyi  arkadaşmışım gibi, en iyi voleybolcuymuşum gibi bakman tüm nedenleri siliyordu.

sahanın aynı tarafı, iwaoiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin