sahanın aynı tarafı, iwaoi

Kaset 5 - A Yüzü

uyarı ! : dizide ve kitapta bu kasette bahsedilen olayın tamamen farklı olduğunu biliyorum ama böyle bir sahne yazmak istemediğim için tamamen değiştirdim. Bağlantıyı kaybetmeden elimden geldiğince yazdım. Umarım beğenirsiniz <3

Sana bir soru soracağım Atsumu. Düşündüğün şeyi değil. Daha değil. Lisenin en güzel yanı nedir? Müthiş arkadaşların mı? Aşk mı? Hayır. İkimiz de biliyoruz ki lisenin en güzel yanı yaz tatilidir. Müthiş bir sıfırlama düğmesidir. İkinci yıl başıma gelen onca şey sonrasında yeni bir başlangıç yapmaya can atıyordum. Ama pek yol kat edemedim. İş yerindeki her zamanki suç ortağım yazı babaannesiyle geçiriyordu. Onun yerine gelen eleman ise iyiydi ama fazla normaldi. Ve ismimin önündekilerden kaçamıyordum. Yeni bir şeye ihtiyacım vardı. Bana baktıklarında görebilecekleri farklı bir şey. Hiç böyle hissettin mi? 

Yepyeni bir sayfa açacaktım. Geçmişimi silip atacaktım ve yeni temiz bir sayfa açacaktım. 

Daha sıkı çalışacaktım, daha akıllı olacaktım ve daha güçlü olacaktım. Çünkü başkalarını değiştiremezsin ama kendini değiştirebilirsin. 

Cebinden çıkan kağıda baktı. Geçen hafta aldığı ceza kağıdıydı. Yarım saat boyunca yediği azarla karışık nasihatleri düşündü. Gülmek istedi. Boş koridorda başı önünde yürüyen Hinata'yı görünce tüm düşünceleri dağıldı. Gözleri morarmış gözaltlarını görünce dinlediği kaseti hatırladı.  Yanına yaklaştı yavaşça. Kısa boylu çocuk ve hissettiği bedenle irkilerek başını kaldırdı. İwaizumi'yi görünce yorgun bir şekilde gülümsedi. "Naber, İwa?" İwaizumi cevap vermedi başta. Geçen hafta olan şeyi unutmuş gibi görünüyordu ya da sadece o kadar umurunda değildi. "Biraz konuşabilir miyiz?" Hinata her zamanki gibi o nazik ses tonuyla onayladı. "Tabi, ne konuşmak istiyorsun?" 

Durumun ciddiyetini, onun ciddiyetini anlaması için sert ses tonuyla "Başına gelen şey hakkında konuşmak istiyorum Hinata." dedi. Cümlesini tamamlamasıyla Hinata'nın maskesinin kırılması bir oldu. Gülüşü düştü, toparlamaya çalışmadı kaşlarını çattı. "O kasetler dışında ne istersen konuşabiliriz.Konu bu ise gitmem gerek." Yanından geçmek için hamle yaptığında İwaizumi de aynı tarafa adımladı ve gitmesini engelledi. "Hinata, başına gelen şeyin ne kadar ciddi olduğunun farkında mısın? O odada nöbet geçirip ölebilirdin." 

"Ama ölmedim. Küçük bir şakaydı bu kadar büyütmene gerek yok. Onun anlattıklarına inanmak istediğini biliyorum ama farkına var artık. O gitti ve tek istediği çocukca bir intikamdı." İwaizumi yorgun ama inatçı çıkan sesiyle duraksadı ama geri çekilmedi. "Tooru'nun yalan söylemediğini ikimiz de çok iyi biliyoruz. Hinata,  o olay küçük bir şaka olmak için çok tehlikeliydi. Alkollüydün, yalnızdın. Bunu tekrar yapmayacaklarını nereden biliyorsun? Atsumu'ya bu kadar çok güvenmen-"

"Yeter! Atlattım tamam mı? Hem Atsumu haberi olmadığını söyledi. Astımım olduğunu bilmediklerini söylediler zaten. Özür de dilediler. Ben unuttum. Sen de unut. Benim için endişelenmek yerine kasetlerin sana ne yaptığına git aynada bak! " İwaizumi titrediğinin farkında olmayan çocuğa baktı şaşkınca. Sözlerine olan inancının gözlerine ulaşmadığını gördü. Tekrar itiraz edecekti ki onlara doğru bağırarak yaklaşan beden buna engel oldu. Sarışın hızlıca ikisinin arasına girip İwaizumi'yi itti. "Hiç vazgeçmeyeceksin değil mi İwaizumi?" Hinata sevgilisini tutup geri çekmeye çalıştı. "Sevgilimden uzak dur." Bu İwaizumi'nin gülmesine neden oldu. Tek kaşını kaldırdı. "Onu nasıl ikna ettin bilmiyorum ama kendini kandıramazsın. Gerçekten haberin yok muydu Atsumu?" 

"Siktir git, kendi boktan hayatına bak!" Atsumu Hinata'nın çekiştirmelerine karşı koymaya bıraktı. Onu elinden tutup arkasına çekti. "Duydun mu beni? Bizden uzak durun! Sen ve ölmüş deli sevgilin bizden uzak durun!" İkili bir daha arkasını dönmeden yanından uzaklaştı.