Bölüm 17

667 89 56
                                    

Yorum yapana çikolata

İyi Okumalar..

***

Hyunjin Pov.


Başım ellerim arasında, odanın bir köşesinde kafayı yemiş bir şekilde oturuyordum saatlerdir. Bacaklarımı kendime çekmiştim ve tüm bedenim titriyordu, göz yaşlarım ardı arkası kesilmeden akmaya devam ediyordu. Gözlerim acıyor ve kapanmamak için savaş veriyordu resmen, başım çatlıyordu, bu öyle bir acıydı ki.. Saatlerimin sadece şu pozisyonda geçmesiyle oluşan bacak ağrım ve vücut uyuşukluğum yanında hiç kalırdı.

Yediremiyordum, bunları yapmış olmasına ve üstüne hala böyle küstah davranabiliyor olmasını yediremiyordum. Neden? Bir insan neden bu yapardı bir insana? Sevmedi mi? O zaman neden yıllardır evli, ben boşanmak için çabaladıkça iğrençleşiyor? Asla anlayamıyordum onu, anlamak bile istemiyordum.

Bebeğimin katili olması yetmiyormuş gibi bir de üstüne başka birinden çocuğu vardı. Acısı bile tazeyken bunları yapabilmişti. Hiç mi vicdanı sızlamadı?

Hava kararmıştı, odaya ayın ışığı vururken ben karanlık kalan taraftaydım. Donmuş bir vaziyette sadece karşımda ki boy aynasına bakıyordum. Mahvolmuş Hyunjin'e acıyordum aslında. Nasıl bu hale gelebilmişti, yıllar önce kendimi asla bu halde görmeyi düşlememiştim. Bir süre sonra zil sesi duydum, evin içinde uzunca yankılandı ama hiç kıpırdamadan onun bana gelmesini bekledim. Bir kaç kere daha çaldı zil sonra bir anahtar sesi ile kapının açılması doldu kulaklarıma, bunlar bile o kadar sinir bozucuydu ki. Onu şuan öldürmek istiyordum, üstüne atlayıp boğmak istiyordum.

Bir kaç dakika sonra ismim çıktı o iğrenç dudakları arasından, gözlerimi kapayıp başımı ellerim arasında daha sıkı sakladım. Tahammül edemiyordum sesine bile, sonra çok geçmeden odanın kapısının açılma sesi ve ardından ışığın açılışı.

Beyaz ışık odaya yayıldığında hızla gözlerimi kapadım, acımıştı uzun zaman karanlıkta kalınca.

"Hyunjin, orada ne yapıyorsun?"

Güldüm.. Üstüme yüklediğin hislerin eseri, memnun musun?

Cevap vermedim, bir kaç adım yaklaştı. Artık önümde diz çöker vaziyetteydi, yavaşça kaldırdım başımı. Onunla göz göze geldiğimde daha da alevlendi içimde ki sönmek bilmeyen ateş. Dişlerimi sıkmaktan çenem ağrımaya başlamıştı ve burnumdan soluyordum.

"İyi misin? Ne bu hal?"

Elini yanağıma koymak için hareketlendirdiğinde hızla geri çekildim, bırak dokunmasını, gözü gözüme değsin istemiyordum. Kaşları çatıldı, sanki şu ana kadar onun yüzünden yaşadıklarımız normalmiş de, benim kendimi geri çekmem garipmiş gibi.

"Eserinden memnun musun?"

Kendimi durduramazken sesimde ki alaylı ton ile konuştum, oysa hala anlamamış gibiydi. Ben sana çok güzel anlatacağım bugün.

Arkamda ki duvardan destek alarak ayağa kalktım, gözlerimin odağını kesmezken. Bakışlarım donuktu, önce bir düşecek gibi olup savsaklasam da çok sürmeden düzgünce karşısında durabilmiştim. Biraz geri çekildiği için aramızda çok olmasa da mesafe vardı ve ağrıyan bacaklarıma rağmen ona adım attım.

pretty savage | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin