6 DRAWES, AND A COTTON PRINCE |TAEKOOK

~Her şeyden daha çok~

JUNGKOOK

Tae'nin konuna yatmış ve göğsüne koyduğum kulağımla kalbinin sesini dinlerken kolumsa üzernde dinleniyordu.

Üzerindeki kolumu okşayan eli beni ne kadar huylandırsa da hoşuma da gidiyordu. Bir yandan da başımın altındaki eli saçlarımı okşuyor, aradaysa saçımın üzerinden öpüyordu. Ve bu benim daha da uykumu getiriyordu.

"Tae..."
"Hm?"

Gözlerimi açık tutamadığım dakikalarda iyice mayıştığım için bir yandan da çıplak ayağımı bacağına sürtüyordum.

"Söyle güzelim."
"Hiç."
"Bebeğim Tae dedin?"
"Demek istedim..."

Alnımı öpüp geri yatmıştı. Mutlulukla sırıtırken üzerindeki elimi tutmuş ve parmaklarını parmaklarıma kenetlemişti.

"Uyuyalım mı güzelim?"
"Uyuyalım ama lütfen saçımı okşamaya devam et"

Kıkırdayıp saçlarımı okşamaya devam etmişti. Bense kendimi uykunun kollarına bırakmıştım...

Sabah aynı pozisyonda uyanmıştık. Yerimde hafifçe dikleşip yüzüne baktım.

Cidden benden daha kusursuzdu.

Yükselip burnunun ucundaki beni öpüp geri çekilecekken Tae dudaklarıma atılmış ve birkaç kere öpüp geri çekilmişti.

"Günaydın güzelim"
"Sana da günaydın Tae."
"Hadi kahvaltı edelim."
"Tamam."

Ikimiz de tuvalette işimizi halledip aşağıya inmiştik.

"Günaydınlar oğullarım."
"Oğullarım?"
"Artık Jungkook da benim bir oğlum. Değil mi Jungkook?"
"Ikimiz de senin oğlun değiliz baba."

Ortamdaki sessizliği gelen hizmetli bölmüştü.

"Kahvaltı hazır efendim"
"Geliyoruz"

Herkes kahvaltısı bitincr kahvelerini içmek üzere oturma salonuna geçmişti.

"Oğlum, annen 1 2 saate gelir..."

Jungkook kafasını sallayınca ortamdaki sessizliği ben bozdum.

"Baba, bizi evlendirmeyi cidden düşünüyor musunuz?"
"Birbirinizi sevdiğininizi sanıyordum."
"Öyle tabii ki. Her şeyden daha çok. Ama sence de biraz ani değil mi? Jungkook bir şey desene."
"Evet. Tae haklı. Ne de olsa daha yeni tanıştık. Hiç olmazsa böyle bir şey biz de istersek yazı beklememiz gerektiğini düşünüyoruz. "
"Siz nasıl isterseniz. Tabii."

Biz sohbet ederken gelen ses ile Jungkook'un annesinin geldiğini anlamıştık.

İşte başlıyorduk...