Yaz Aşkı

15.bölüm / Yaz Sonu

⛱️🌊😔😔

Keyifli okumalar

1 ay sonra...

Günler birini kovalamış. Ağustos ayı'nında son haftasına gelmiştik. Yaz sonuydu artık. Ege ve ada geçen hafta sonu işten ayrılmış okul kayıt işlemleri için gitmişlerdi. Kumsal ve deniz ise Eylül ayının başında işe başlayacağı için onlarda, ege ve ada' dan birkaç gün sonra gitmişlerdi.

Bulut ise inatla son haftaya kalmıştı. Bu arada Mert abi de son bir ay dönmemişti İstanbul'a, teyzem ile çok güzel bir ilişkiye başlamışlardı. O geceki yemekten sonra. Ada ve ege Mert abiden daha mutlulardı. Ben ise dershaneye yazılmıştım. Yeni okula başlayan çocuk heyacanı vardı.

Bulut ise ders programını okuldan öğrenmişti. Perşembe öğleden sonra ve cuma dersi yoktu. O kadar mutlu olmuştu ki, üç gün beraberiz diyordu. 'Yanına gelirim, yanıma gelirsin' planları yapıyordu. Benim programım ise öğleden Sonraydı. Sanırım hem çalışıp hem sınava hazırlananlar için açılmış bir sınıftı.

Tan abim ise dönüş yapmıştı yurt dışına ama kesin geleceğim diyordu. Hem istanbuldan ev almayı planlıyordu, 'gelince rahat edersiniz, Begonya da gelince orda kalır' diyordu. Mert abi izin verir sanki, adam yanından bir saniye ayırmıyordu, sabah onunla dükkana gidiyor akşam onunla dükkanı kapatıyordu.

Teyzem 'Avukat adama bak garson oldu resmen' diyip birşey yapmasını istemiyordu ama mert abi dinlemiyordu. Bu yaz Yiğit abi, melodi abla, baver abi, algül abla ve kızları görmemiştim. Ama artık hepsi bizim Bulut ile sevgili olduğumuzu ve mert abi ile teyzemi biliyorlardı. Hepsi gerçekten çok mutlu olmuştu. Hele Meyra abla o kadar sevinmişti ki. 'sonunda kardeşimin aklını alan biri çıktı' diyip duruyordu. Ve hemen evlenmelerini istiyordu.

Bulut ve mert abi cumartesi dönüyorlardı. Bir haftamız vardı. Bulut her daim plan yapma peşindeydi. İlişkimiz çok güzel gidiyordu, bana hep destek oluyordu. Bu yaz tamamen benimle geçirmişti. İstanbul' dan arkadaşları ile sadece telefonda görüşüyordu. Neredeyse üç ay olacaktı sevgili olalı.

Ara ara Bulut'un Kıskançlık krizleri olmasa fena olmayacaktı. Bu seferde dershanedeki rehber öğretmenime takmıştı. Öğretmenim dediğine bakmayın. Benim yaşımdaydı. Yok sana bakışı başka yok birşey var bu adamda diyip duruyordu. Halbuki bana yardımcı olmaya çalışıyordu. Diğer öğrencilerine yaptığı gibi biraz geç kaldığım için yeni sistem hakkında bilgi veriyordu.

Kıskanması hoşuma gidiyordu ama abartması değil, yağmur ise bana 'Bulut gerçekten sana çok aşık,hayatta melis'e böyle davrandığını görmediğini söylüyordu'.

"ben geldim aşkım" diyen Bulut 'a baktım. Kapıdan gidiyordu elinde kahveyle.

"hoş geldin sevgilim" diyip öpücük kondurdum yanağına. Masaya oturduk.

"akşam sahile gidelim mi yemekten sonra"

"Tamam olur, geliyorsunuz değil mi akşam"

"geliyoruz tabiki, gerçi çağırmasanızda dayım gelirdi" dedi gülümseyerek

"Bulut uğraşama Mert abi ile"

"ne var ya Adam benden daha çok aşık" dedi.

"öyle mi Bulut bey, sizde aşıksınız demekki"

"hemde nasıl, tüm ömrümü ona adayacak kadar, tüm sevinçlerimi onunla paylaşacak kadar, tüm acılarına ortak olacak kadar" demesiyle yerimden kalkıp, yanına gidip öptüm hemen onu. Şaşırmıştı ilke kez ben öpüyordum dudaklarını hep o öperdi beni. Çekildiğimde

"bilseydim daha çok derdim aşık olduğumu" dedi sırıtarak, bende gülmeye başladım.

"Hadi kalk kapatalım dükkanı eve gidelim, hazırlayalım birşeyler bizimkiler gelmeden, alınacak birkaç şey var hemde"