17

660 79 62
                                    

"ya nesi var da bu kadar seviyorsun onu?"

"ne demek nesi var?" riki'ye şok olmuş gözlerle baktım. "ayıp be ayıp. koskoca nakamoto yuta senin karşındaki."

yuta ve asahi inanılmaz eğleniyordu riki'ye zorbalık yapmamdan ama riki hiç mutlu değildi.

"hyung," dedim heyecanla. tekrar yuta'ya odaklanmıştım. ona hyung diyebileceğimi söylediğinden beri içim içime sığmıyordu. "son geri dönüşünüz çok iyiydi, her zamanki gibi."

kocaman gülümsedi ve teşekkür edip hafifçe eğildi. "teşekkür ederim desteğin için."

"SM sizi çok yoruyor mu yine?" diye sordum. "son fan buluşmasında üyeler çok yorgun görünüyordu. iyisiniz değil mi?"

"iyiyiz diyebilirim." dedi zarif bir tebessümle. "her geri dönüş bizi yoruyor tabii. onun yorgunluğuydu o." ekledi. "sen bizi bayağı takip ediyor görünüyorsun."

gözlerimi irice açtım. "nct stanlemeyen biri bana günaydın dese ben geri yatarım, bana doğru yürüse yolumu değiştiririm. iyi geceler dese uyumamak için göz kapaklarıma mandal takarım, afiyet olsun dese yemeğimi yarıda bırakırım. anlatabildim mi?" kahkahalarla gülmeye başladıklarında ben de kocaman gülümsedim. "seviyorum yani."

hevesli bir şekilde dikleşti koltukta. "imza ister misin?"

"ah, tabii." etrafa bakındım. "şey, albümümü alıp gelsem..." diye mırıldandım. "onu imzalayabilir misin hyung?"

"tabii ki."

ellerimi çırptım. "hemen geliyorum."

eve hızlıca gidip kitaplığımdaki sticker ve ay-yo albümlerini aldım. riki her ne kadar bana trip atsa da yuta'ya iki albümü de imzalattım.

"istediğin başka bir şey var mı seon woo?" dedi nazikçe. "fotoğraf falan çektirmek ister misin?"

"olur mu ki?" dedim şaşkınlıkla.

"hatta şöyle yapalım." hızla ayağa kalkıp karşı koltuktaki yastıkları ayarladı. telefonunu onlarla destekleyip kamerayı açtı. "gelin hepiniz. bir aile fotoğrafı alalım."

riki, yuta ve benim arama oturduğunda güldüm ve ona sarıldım. o da bana sarılıp yuta'ya ters bir bakış attı. haruto koltuğun arkasında durup herkese arkadan sarıldı.

"bu seninle son görüşmemiz senpai." herkes riki ile dalga geçip kahkahalarla gülerken ben de ona sıkıca sarılıp gözlerimi yumdum. sayaç durup fotoğrafımız çekilmiş olmalıydı ama riki'den ayrılmadım bir süre boyunca.

"sana olan sevgim daha yoğun riki." gözlerimi açıp asık suratına baktım ve tebessüm ettim. "endişelenmene gerek yok."

"iyi ama geçmişte de yuta senpai tüm sevgililerimin gözdesiydi. sinirim bozuluyor ya." sonra ekledi. "ben de idol olacağım. o zama görür bu yaşlı bunak." kıkırdadım. diğerleri de güldüler bu sevimli haline.

"ben gitsem iyi olacak o zaman." yuta ayağa kalktığında hepimiz onu uğurlamak için ayaklandık. "yine buluşalım olur mu?" dedi. sonra bana baktı ve beklediğim gibi resmi bir veda yapmadı. diğer herkese sarıldığı gibi bana da sarıldı. şaşkınlıkla karşılık verdim ben de. "teşekkürler seon woo. riki'nin yanında olduğun için teşekkürler." geri çekilip saçlarımı dağıttıktan sonra ekledi. "eğer istersen altı hafta sonra gerçekleşecek olan konserimize gelebilirsin. özel davetlim olarak elbette."

"ne?" şokla gözlerimi büyüttüm. "ne?!" dedim daha tiz bir sesle.

güldü. "sanırım bu istediğini gösterir."

uykusuz kalınan geceler # sunkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin