bana her sey yakisir
wp grubusunoo
abilerimsunghoon
ne varheeseung
ne varjungwon
söylesunoo
kibar olun az be
neyse
riki var ya
japon komşum hanijungwon
evet?sunoo
az önce gördüm evden çıktığını, balkondaydım o sıra işte
biraz üzgün görünüyordu.
sizce mesaj atmalı mıyım iyi misin diye?sunghoon
kendisini gözetlediğini düşünür bence bilemedim.heeseung
şey de
"bugün hava biraz kötü de,
iyi misin güneşim"jungwon
aynen hatta arkasından da evlenme teklifi etsin.
ne mal insanlarsınız ya.sunoo
senin bir önerin var mı jungwoncum?jungwon
evden çıkarken gördüm seni moralin biraz bozuk gibiydi, de.
anlatmak seni rahatlatacaksa seni dinlemek için buradayım, de.heeseung
AYNEN SONRA DA EVLENME TEKLIFI ETSIN HATTA
amk malı
seninkiyle benimkinin arasında fark yok ki
sen bunu elit bir şekilde söylüyorsun ben keko gibi, fark tamamen bu yanisunghoon
jungwon'un söylediğini yazmalısınsunoo
tamam o zaman
umarım iyidir..ー
(apartman) kim seon woo
selam rikijapon
selam, seon woo(apartman) kim seon woo
nasılsın?japon
umm
pek iyi değilim şu an,
sonra konuşsak olur mu acaba?(apartman) kim seon woo
kötü bir şey mi oldu?
az önce gördüm seni apartmandan çıkarken
moralin bozuk gibiydi.
bak
eğer anlatarak rahatlayacaksan ben her zaman seni dinlemek için burada olurum tamam mı?
yalnız kalmak istiyorsan da sorun değil
yalnızca yalnız olmadığını söylemek istedim.
daha dün tanışmış olabiliriz, birbirimizi hiç tanımıyor olabiliriz ama yine de senin yanında olmak istiyorum ben
umarım her şey yolundadır ya da hemencecik yoluna girer..japon
seon woo
eğer müsaitsen
seni arayabilir miyim(apartman) kim seon woo
evet, evet arayabilirsin
hemen araー
"riki!" duyduğu sesle kaldırıyor başını riki. koşar adım kendisine ilerleyen seon woo'yu gördüğünde oturduğu banktan kalkıyor. geldiği için ona teşekkür etmek üzere dudaklarını aralıyor ama seon woo tereddüt etmeden kollarını riki'ye sarıyor.
bu hareket, oğlanın zar zor zapt ettiği gözyaşlarının gözlerinden firar etmesine yetiyor. dudağını sertçe dişleyip kollarını seon woo'nun sırtına çıkarıyor.
telefon görüşmesi esnasında aniden ağlamaya başlayan riki, sunoo'yu fazla endişelendirmişti. bu sebeple sunoo onun nerede olduğunu öğrenip apar topar evden çıkmıştı.
"bir daha sakın iyiyim yalanı söyleme bana." seon woo'nun sesi kızgın.
riki ağlamaklı bir sesle konuşuyor. "tamam."
riki sakinleşebildiğinde birbirlerinden ayrılıp banka oturuyorlar. ikisi de bir süre sessizce duruyor. riki kucağına balarken seon woo da ilgili gözlerle ona bakıyor.
"annemi özlüyorum." diyor riki, burnunu hafifçe çektikten hemen sonra.
"ne kadardır kore'desin?" diye soruyor bunun üzerine seon woo. "ne kadardır görmüyorsunuz birbirinizi?"
riki'nin yüzü anında buruşuyor. tekrar ağlamaya başladığında seon woo usulca sarıyor kollarını onun bedenine.
"altı sene." riki'nin çatlamış sesi seon woo'nun kulaklarına ulaşıyor. "altı sene oldu. altı sene, dört ay..."
"onu gidip görmelisin! eminim o da seni özlemiştir altı senede. neden aranızı bu kadar açtınız ki?"
riki hiçbir şey söylemeden ağlamayı sürdürüyor. telefonu çaldığında ayrılabiliyor ancak sunoo'dan. burnunu çekip telefonunu cebinden çıkarıyor. arayanın hinata olduğunu gördüğünde sessize alıyor. kuzeni hinata, riki'nin ağladığını anlarsa hiç üşenmeden japonya'dan kore'ye kadar gelebilir çünkü.
"ben buradayım diye açmadıysan eğer, aç." seon woo'ya bakıyor riki. ardından telefonu ona uzatıyor. "sen açabilir misin? birlikte yemek yediğimizi ve benim şu an tuvalete gittiğimi söyle. bu üçüncü arayışı. endişelensin istemiyorum."
seon woo kaşlarını kaldırıp en üst model telefonu eline alıyor. arama sonlanmadan saniyeler evvel aramayı olumlu yanıtlayıp kulağına götürüyor.
"riki'nin telefonu, buyurun?"
karşıdaki kişi birkaç saniyeliğine sessiz kalıyor. "umm, öncelikle merhaba. korecem biraz zayıf, yanlış bir şey söylersem kusura bakmayın. bunun riki'nin telefonu olduğunu zaten biliyorum. siz kim oluyorsunuz?"
seon woo göz ucuyla riki'ye bakıyor. "arkadaşıyım ben. onunla kahve içmeye geldik de. kendisi tuvalette olunca ben açtım telefonu."
karşıdaki kızın derin nefes alıp verdiğini duyuyor. "bir başkasının telefonunu açmak büyük görgüsüzlüktür. bir dahakine telefonu açmak yerine gittiği yerden gelmesini beklerseniz sevinirim. ve," sesini alçaltıyor bu kısımda. "o, iyi mi? gülümsüyor mu yani?"
seon woo yediği azarlar yüzünden sinirlense de riki'yi zor durumda bırakmak istemediği için dişlerini sıkıyor. "iyi, hanımefendi. merak etmeyin. tuvaletten döndüğünde söylerim, o da sizi arar. iyi günler." telefonu öfkeyle kapatıp riki'ye uzatıyor.
kendisine şaşkınlıkla bakan oğlana açıklama yapma gereği duyup dudaklarını aralıyor. "telefonu açtım diye azarladı beni."
bir çocuk gibi surat asıp arkasına yaslanan seon woo, riki'yi güldürüyor. ardından ayağa kalkıyor ve ellerini montunun ceplerine soktuktan sonra konuşuyor. "o halde, gerçekten de birer kahve içer miyiz?"
seon woo ayağa kalkıyor ve mahcup bir şekilde mırıldanıyor. "şey, buradaki kafelere gitmesek olur mu? bayağı lükstür çünkü buradakiler..."
riki hafifçe tebessüm ediyor. "ben ısmarlarım, sorun değil. onca yolu benim için geldin sonuçta. sana teşekkür etmeliyim."
"yine de daha uygun bir yere gidebiliriz. bir kahveye elli lira vermek istemiyorum..."
"sen nasıl istersen o halde." diyor riki. "buraları en iyi sen biliyorsun sonuçta."
kocaman gülümsüyor bunun üzerine seon woo. ellerini ceplerine sokup yürümeye başlıyor. "harika bir yere götüreceğim seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
uykusuz kalınan geceler # sunki
Hayran Kurgu(apartman) kim seon woo ÇOK SEVGİLİ ÜST KOMŞUM. ACABA DİYORUM, EV YERİNE OTELE Mİ GEÇSENİZ????! tw: asabi sunoo (daha once hic gorulmemis)