Nagi, saçlarında hissettiği parmaklarla gözlerini kırpıştırdı. Yumuşak saç tellerinin arasında gezinen parmaklar mayışmasına neden oluyordu. "Uykum geliyor yapma." Reo, sırıtıp yüzünü avuçladı. "Uyuyalım, yatağa taşısana beni." Nagi, göğsünden kalkıp Reo'yu dikkatlice kucağına alıp yatağa ilerledi.
Yavaş bir şekilde yatağa yatırıp diğer tarafa geçti. "İstersen koltukta uyuyabilirim." Nagi'nin bir anda farklı davranması garibine gitmeye başlamıştı. "Sorun değil yatak büyük zaten." haklıydı, yatak iki kişi için bile oldukça genişti.
Nagi, dolaba yönelip giyecek bir şeyler aradı. Eline gelen takımı Reo'ya uzatıp kendine de bir eşofman altı aldı. Nagi, Reo'nun soyunduğunu anladığında arkasını dönüp bekledi. Bu hareketi de Reo'yu şaşırtırken Nagi'ye seslendi. "Arkamı dönüyorum giyin."
Birbirimizi hiç çıplak görmemiş gibi davranıyoruz. Bu durum hoşuma gitse de hala garip geliyor. Nagi, rol mü yapıyor yoksa gerçekten böyle bir insandı ve ben yeni mi bu yanını görmeye başladım emin değilim. Ama böyle davranması gerçekten ona karşı olan kötü hislerimi siliyormuş gibi hissediyorum. Eğer kötü hislerin yerini iyi hisler alırsa ona nasıl davranacağımı bilmiyorum. Hala bir ilişkisi varken onunla sürekli yakınlaşıyorum ve bu iğrenç bir hal almaya başladı. Eğer sözünü tutup İsagi ile ilişkisini bitirirse bizim aramızda ne gibi değişikler olacak merak etmiyor değilim.
Nagi'de üstünü değiştirip yatağa otururken Reo'ya şirin bir gülümsedi. "Pijamalarım yakışmış." Reo, üstüne bakıp yatağa uzandı. "Sen mi kullanıyordun bunları?" Nagi'de aynı şekilde uzandı ve Reo'ya döndü.
"Bazen canım sıkıldığında buraya kaçardım. Özellikle havalar soğuk olduğunda o pijamalar baya sıcak tutuyordu." Reo, elini pijamada gezdirdi. "Gerçekten rahat ve sıcak."
O pijamaların içinde ne kadar şirin gözüktüğünün farkında bile değilsin.
Gök birden gürlemeye başlarken Reo, yatağa sindi. Gök gürlemesinin ardından güçlü bir şimşek sesi duyulurken irkildi. "Korkuyor musun?" Nagi'nin endişeli bakışlarını üstünde hissettiğinde başını hızlı sağa sola salladı. "Ben mi? Neden korkacakmışım?" ikinci şimşekte duyulurken korkuyla yatakta zıpladı.
Vücudu yatakta çekilirken korkuyla Nagi'ye baktı. "Korkmana gerek yok." yorganın ucundan tutup üstlerine çekti ve Reo'yu kelimenin tam anlamıyla yorgana sarıp çıplak göğsüne bastırdı. "Dışarıda ki havayı unut ve uyu. Ben buradayım, seninleyim."
Saçlarında sakince gezinen saçlar Reo'yu rahatlatmaya başlarken gözlerini kapatıp uykuya dalmaya çalıştı fakat Nagi'nin karşısında daha ne kadar rezil olabileceğini düşündüğü için bir türlü uykuya dalamıyordu. Yağmurlu havalardan küçüklüğünden beri korkardı ve her yağmurlu havada annesine sarılıp uyurdu. Ayrı eve çıktığında annesi ona hep oynadığı oyuncak ayısını vermiş ve uyuyamadığı gecelerde o oyuncak ayıya annesi onunla uyuyormuş gibi sarılıp uyumasını istemişti. Ama şimdi o ayı yanında değildi ve onun yerine düşmanı sayılabilecek adamla uyumaya çalışıyordu.
"Ninni mi söylememi bekliyorsun uyusana." Reo'nun dudaklarından ufak bir kahkaha çıktı ve birkaç saniye sürmeden tekrar sessizliğe gömüldü.
Nagi, yatakta aşağı kayıp Reo'nun yüz hizasına geldi. "Bu yaptığım işe yaramıyor mu? Başka bir çözüm yolun varsa onu deneyelim."
"Çok rezilim değil mi? Koskoca Mikage Şirketi'nin patronu yağmurlu havadan korkup sana sığınıyor." Nagi, ona şefkatle gülümseyip elini yanağına götürüp okşadı. "Rezil falan değilsin. Fobinin olması normal bir durum. Ayrıca bana sığınman da hoşuma gidiyor. Bu ufakta olsa bir güven belirtisidir."
"Nagi, benden neden hoşlanıyorsun?" ani gelen soru Reo'nun yanağındaki elin duraksamasına neden olurken cevapladı. "Birinden hoşlanmak için bir neden ihtiyacın yok ki. Ama eğer geçerli bir sebep istiyorsan küçükken hayalini kurduğum o mükemmel kişiye benzediğini düşündüğüm için senden hoşlanıyorum."
"Peki neden benden hoşlandığını anladığında sevgilinden ayrılmadın?"
İsagi'yi liseden beri tanıyordum. Her zaman peşimde ve bana aşık olan Omegalardan biriydi. Onunla ilişkimin olmasının tek nedeni ise bana sağladığı imkanlar ve ortak yürüttüğümüz projelerdi. Ben başa geçmeden önce şirket oldukça küçük bir aile şirketiydi ama İsagi'nin yarattığı projeler ve yatırımlar şirketi bugünkü konumuna taşımıştı. O hiçbir zaman zirveye oturma derdinde olmayan sadece benim hayallerimi gerçekleştirmek için çabalayan bir piyondu. Bana taparcasına bir aşka sahipti ve bunu kullanmak bir süre eğlenceliydi. Bana kalsa aramızda herhangi bir sevgililik durumu yoktu ama onun açısından biz mükemmel sevgililerdik. İleride bana sağlayacağı imkanları düşünüp onun sevgilisi gibi davranarak bedenine ve elindekilere sahip oldum. En azından onunla yatıp kalkmayı seviyordum. Tabii bu ilişkiyi aile üyelerim hiçbir zaman öğrenmedi. Zamanı gelince kenara atılacak birini ailemin karşısına çıkartamazdım. Ama bir yandan İsagi, güçlü biriydi ve yaptıklarımın bir sonucu olacaktı. Her aşk zamanı geldiğinde büyük bir nefrete dönüşür ve her şeyi yakıp yıkardı. Reo'yu görmeden öncesine kadar bu durum içinde bir çözüm yolum vardı ama Reo'yu gördüğüm an her şeyin tepe taklak olduğunu hissettim. O an tek istediğim Reo'ya her şeyiyle sahip olmaktı. Onun kim olduğunu, ne olduğunu bile umursamamıştım. Ailemin bana verdiği görevi elbette yerine getirecektim ama Reo'yu da elimde tutacak, bana muhtaç hale getirecektim böylelikle bir taşla iki kuş vurmuş olacaktım.
"Açıkçası birinden sebepsiz yere ayrılmak biraz garip bir durum ve senin bana olumlu yaklaşıp yaklaşmayacağını bilmiyordum." sıkıntılı bir nefes alıp verdi ve konuşmaya devam etti. ''Tabii bu yaptıklarımı haklı çıkarmaz ama İsagi'yi uzun zamandır tanıyorum ve birden ondan ayrılırsam yanlış giden bir şeylerin olduğunu anlayıp her şeyi öğrenirse sana zarar verebileceğini düşünmeden edemiyorum.'' Reo'nun kaşları çatıldı ve yüzü düştü.
''Bu Dünya'da bana zarar verebilecek kimse yok yani ondan korkacak falan değilim.'' Reo'nun bu yersiz özgüveni Nagi'nin hoşuna gitse de İsagi'yi tanımadığı her halinden belli oluyordu. ''İsteseydim seni öldürebilirdim ve kimse cesedini bile bulamazdı biliyorsun değil mi?''
''Hala öldürebilirsin ama bu senden korktuğum anlamına gelmiyor.'' Nagi, dilini dişlerinin üzerinde gezdirip parmaklarını narin tene dokundurdu. ''Sana ne yaparsam yapayım benden korkmayacaksın yani?'' Reo'nun parmakları da Nagi'nin çıplak göğsüne değerken mırıldandı. ''Sen bana ne yapabilirsin ki?''
***
Bu ikisinden aşırı derecede yüksek libido vibeı alıyorum sanki bıraksan yer, mekan, zaman fark etmeksizin sevişeceklermiş gibi geliyor gerçi zaten omegaverse kurgusu yazıyorum sevişseler de garip kaçmaz...
Bu arada Reo'nun 24 yaşında olmasına rağmen yağmurlu havalarda oyuncak ayısıyla uyuması detayı>>>>>>> bebek gibi bebeeek Reo'ya aşık hatta tapan birisi olarak o kısmı yazarken ekranı ısırmaya kalkıştım hala da yanaklarını sıktıra sıktıra sevmek istiyorum çok şirin of Reo mükemmel bir detay
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge || Nagireo Omegaverse
Fanfiction『Nagi Seishiro x Mikage Reo』 » Cinsellik içerir. 『230223 - 050523』