Revenge || Nagireo Omegaverse

19

Nagi, bir elini kafasının altına yerleştirmiş yanında uyuyan bedeni izliyordu. Nemli saçları yatağa dağılmış, dudakları hafif aralık, parmakları Nagi'nin parmaklarına kenetliydi. Kafasının altındaki elini çekip yüzüne düşen mor tutamları arkaya ittirdi ve yüzünü tamamen açığa çıkardı. Reo, gerçekten başka bir güzelliğe sahipti ve Nagi, bunun fazlasıyla farkındaydı. Parmaklarını yavaşça gözlerini çevreleyen kirpiklerde gezindirdi. Ardından yanaklarından kayarak dudaklarına ulaştı. 

Kafasını yastıktan göğsüne doğru kaydırdı ve çıplak göğsüne belli belirsiz bir öpücük bıraktı. Saçları göğsüne sürtünürken Reo'nun boşta olan eli kafasını sarmaladı. ''Nagi, lütfen rahat dur yorgunluktan ölüyorum.'' diye mırıldandı uykulu bir sesle. Nagi, kıkırdarken tekrar göğsünü öptü. 

''Böyle mi uyumak istiyorsun?'' Diye sordu kokusunu içine çekerken. Reo, dudaklarını Nagi'nin beyaz saçlarına sürttü. ''Evet.'' Nagi, geniş bir gülümsemeyle daha da sokuldu Reo'ya. Gözlerini kapatıp bugünü düşündü. Reo, ilk defa kendi isteğiyle kabul etmişti Nagi'yi. 

- İKİ SAAT ÖNCE - 

''Sen ciddi misin?'' Diye sordu Reo, emin olmak istercesine. ''Evet sana aitim, her şeyimle.'' Deyip mor saçlarına öpücükler kondurdu. Nagi'nin, İsagi'den ayrılmasını istemişti çünkü bunu yapacak cesarete sahip olmadığını biliyordu. Ama onun bu düşüncesini haksız çıkartmış ve ilişkisini onun için sonlandırmıştı. 

Reo, ilk defa Nagi'nin onu sevdiğini hissetmişti ve bu his onun kalbini uyandırmıştı. Bedenini sarmalayan kolları ittirip geri çekildi ve Nagi'nin yüzüne baktı. ''Aptal.'' Diye mırıldanıp ensesinden tutup kendine çekti ve dudaklarını Nagi'nin dudaklarının üzerine kapadı. Nagi'nin gözleri şaşkınlıkla açılırken dudakları ondan izinsiz harekete geçmişti bile. 

Ellerini beline oradan da kalçasına indirdi ve Reo'yu tezgahın üstüne oturtup öpücüklerini derinleştirdi. Bir eli tişörtünün içinde çıplak belini okşarken diğer eli yanağındaydı. Dudaklarını nefessiz kaldığında ayırmak zorunda kaldı ve nefes nefese boynuna yönlendirdi. Pürüzsüz tenini dişlerinin arasına alıp dişlerken Reo, boğuk bir şekilde inlemişti. Bacaklarını Nagi'nin beline sarıp kendini ona bastırdı. Sertliği, sertliğine değerken ikisinin ağzından da birer inilti dökülmüştü. 

Boynunu somuran dudaklar, boynundan uzaklaştı ve onu arzulayan yüze baktı. ''İstemediğin hiçbir şeyi yapmak istemiyorum.'' Dedi düzensiz nefeslerinin arasından. Reo, yutkunarak ellerini yanaklarına götürüp yüzünü ellerinin arasına aldı. ''Artık bekar olduğunu ve bana ait olduğunu söylemedin mi? Kanıtla bana.'' Nagi, cevap vermek yerine tekrar dudaklarını, dudaklarının arasına aldı.

Reo, Nagi'nin yoğun feromonları yüzünden başının döndüğü hissetti. Nagi, artık kendini kısıtlamayı bırakmış ve her şeyiyle Reo'yu baştan çıkarmaya çalışıyordu. Alt dudağını son bir kez emip üstündeki beyaz tişörtün uçlarını tutup Reo'nun yardımıyla çıkartıp fırlattı. Ellerini teninde gezdirip hayranlıkla ona baktı. 

Dudakları belirgin köprücük kemiklerinin üzerinde gezinirken bir eliyle göğüs ucunu sıktırarak kollarının arasındaki bedenin inlemesini sağlıyordu. Dudaklarını teninin üzerinden çekmeden aşağılara kayarak göğüs ucunu dişlerinin arasına çiğnedi. Reo, titreyen vücudunu tamamen ona bastırırken kafasını omzuna gömüp dişlerini kıyafetinin üstünden omzuna geçirdi. 

Göğüslerinin çevresini diliyle ıslatırken çenesini tutan elle duraksadı. ''Yatağa geçelim.'' Nagi, onu kalçasından kavrayarak tezgahtan kaldırıp yatağa ilerledi. Reo'yu dikkatlice yatağa yatırıp üstündeki yerini aldı. Üstündeki tişörtü tek hamlede üstünden çıkartıp yere bıraktı. 

Bir elini Reo'nun sertliğine götürüp eşofmanın üstünden okşarken dudaklarını boynuna bastırmış, uzun süre geçmeyecek izler bırakıyordu. Elini eşofmanın içine sokup zonklayan penisini dışarı çıkarttı ve avcunun içine alıp sıvazladı. Reo, tırnaklarını Nagi'nin göğsüne geçirip inledi.

Eli penisinden aşağı kayıp sırılsıklam olmuş deliğini buldu. ''Beni bu kadar arzulaman çok hoşuma gidiyor.'' Deliğini okşayıp parmaklarının ıslanmasını sağladı ve ardından bir parmağını içeri yolladı. Parmağı zevk noktasına baskı uygulamaya başlarken Reo, kesik kesik inliyordu. Nagi, memnun olmuşçasına gülümseyip ikinci parmağı da içindeki yerini alırken Reo'nun bakışları Nagi'nin koyulaşmış gözlerini buldu. 

Odayı Reo'nun inlemeleri kaplamıştı ve bu durum Nagi'yi daha da çıldırtıyordu. Dudağını dişleyip genişleyen deliğe üçüncü parmağını da ittirdi. Reo'nun beli yay gibi gerilirken kasılmaya başladı ve büyük bir inleme eşliğinde menileri göbeğine sıçradı. Parmaklarını içinden çıkartıp üstüne eğildi. ''Parmaklarım bu kadar çok mu zevk veriyor sana?'' Yüzünde bir tebessüm oluştu. 

''Parmaklarımdan daha çok zevk verecek bir şey senin için deliriyor oysa ki.'' Ellerini pantolonunun düğmelerine götürüp çözdü ve doğrulup iç çamaşırıyla birlikte bacaklarından çıkartıp tamamen çıplak kaldı. Reo'nun eşofmanını ve iç çamaşırını da çıkartıp bacaklarını araladı. 

Penisini kavrayıp birkaç saniye deliğinin etrafında gezdirdi. ''Daha ne kadar oyalanacaksın?'' Diye sordu Reo ve omuzlarından tutup kendine çekti. Nagi, ''İçine girmem için delirdiğini görmek çok hoş.'' Deyip penisini girişine götürüp kendini içeri itti. Reo'nun parmakları omzuna saplanırken içinin tamamen dolu olduğunu hissediyordu.

''Ahh sikeyim...'' Nagi'nin dudaklarından bir inleme döküldü ve içindeki penisini hareket ettirmeye başladı. Penisini çevreleyen duvarlar zevkten çıldırmasını sağlıyordu. ''Çok darsın.'' Dudaklarına eğilip üst dudağını emdi ve dilini, Reo'nun diline doladı. Dilleri birbiriyle dans ederken hareketlerini hızlandırmış ve sertleştirmişti. 

Dakikalarca içinde gidip gelmeye devam ederken Reo, iki defa boşalmıştı. Nagi, Reo'nun terden alnına yapışmış saçlarını ittirip alnını öptü. ''Kucağıma gelmek ister misin?'' Diye sordu. Reo, onu onaylarken Nagi, belinden kavrayıp kucağına çekti ve sırtını yatak başlığına dayadı. 

Kucağındaki Reo, ellerini Nagi'nin göğsüne koyup gülümsedi. ''Böyle tamamen içimde olduğunu hissediyorum.'' Dedi ve kalçasını oynattı. Nagi, elini Reo'nun yanağına koyup sessizce güzel yüzüne baktı. Reo, onun bakışlarına karşılık yanağını yana yatırıp eline sürtündü. ''Çok güzelsin.'' Diye fısıldayıp elini beline yerleştirip üstünde hareket etmesini sağladı. Yavaşlıktan sıkıldığında ellerini kalçasına götürüp sıktı ve hızlı bir şekilde üstünde hareket ettirmeye başladı. 

''Çok iyi, daha fazlasını istiyorum Nagi. Bana her şeyini ver.'' Evin içini ikisinin inlemeleri ve terli vücutlarının birbirine çarpma sesleri dolduruyordu. Yarım saat boyunca aynı pozisyonda devam ettikten sonra Nagi, kafasını göğsüne gömüp inledi ve menilerini içine bıraktı. Aynı anda Reo'da boşalırken içinde hissettiği sıcaklıkla irkildi. 

''İçime mi boşaldın Nagi?! Diye bağırdı. ''Elimde değildi, beni o kadar güzel sarmalıyordun ki içinden çıkmak istemedim.'' Üstündeki bedeni dikkatlice üstünden kaldırıp yatağa oturttu. ''Merak etme bir şey olmaz.'' Reo, tereddütle ona baktı. ''Bir boşalmayla hamile kalacak değilsin ya Reo. Endişelenme bir şey olmayacak.'' Şefkatle Reo'nun saçlarını okşadı. ''Duş alıp dinlenelim mi?'' Reo, onu sessizce onaylayıp kucağında banyoya götürmesine izin verdi. 

Nagi, dikkatli ve yumuşak hareketle Reo'yu temizleyip yıkadı. Kendi de yıkandıktan sonra yine Reo'yu kucağına alıp yatağa döndü. Kucağındaki bedeni yatağa yatırıp yanına uzandı ve yorganı üstlerine çekti. Reo, elini uzatıp parmaklarını Nagi'nin parmaklarına kenetledi. ''Beni gerçekten seviyorsun değil mi Nagi?'' Diye mırıldandı bakışları birbirine kenetli parmakların üzerindeyken. 

''Seviyorum.'' Reo, bakışlarını yüzüne çıkartıp gri gözlere odaklandı. ''O zaman sakın benden başkasına gitme.'' Nagi, yatakta uzanıp Reo'nun burnunun ucunu öpüp geri yastığa koydu kafasını. ''Gitmeyeceğim söz.'' Reo, elini çekmeden yorgunlukla gözlerini kapattı ve ortamın sessizleşmesinin de sağladığı etkiyle kendini uykuya bıraktı. 

***

Yazar huzurlu ve Reo'nun kendi isteğiyle olan seks içerikli bölüm yazdı yuh. Az mutlu olsunlar da kaosun içinden geçeyim.