Nagi, İsagi'nin gitmesi üzerine gergin bir şekilde banyoya ilerleyip kapıyı tıklattı. ''Gelebilir miyim?'' Reo'dan herhangi bir cevap alamazken sıkıntıyla derin bir nefes aldı. İçinden İsagi'ye türlü türlü küfürler ederek kapının kulpunu çevirip açtı. Duvar kenarına sinmiş Reo'yu görünce yanına ilerleyip dizlerinin üstüne oturdu.
''Özür dilerim.'' ellerini Reo'ya uzattığında elleri sert bir şekilde geri itildi. ''Sevgilinle yiyişeli daha kaç dakika oldu Nagi?'' kafasını yere eğerken dudaklarını dişledi. ''Affet beni.'' diyecek başka bir şey bulamıyordu. İsagi ile öpüşmesini görmüştü zaten nasıl aksini iddia etmeye çalışabilirdi.
Dizlerinin üstünde hareket edip Reo gibi sırtını duvara yasladı. ''İğreniyor musun benden?'' diye bir soru kaçtı dudaklarının arasından. Reo, parmaklarını birbirine sürterken mırıldandı. ''Kendimden iğreniyorum.'' Nagi, ona üzüntü içinde bakıp kafasını dizlerinin arasına soktu.
''Sana bunları yaşattığım için çok özür dilerim.'' Reo, belki de ilk defa hissetmişti Nagi'nin içindeki pişmanlığı. ''Seni sevmemi istiyorsun ama bunun için çabalamıyorsun bile. Ben böyle bir adamı sevemem.'' Nagi, Reo'nun haklı olduğunun farkındaydı ve kendini daha da suçlu hissetmeye başlamıştı.
''İsagi'nin sana zarar vermesinden korkuyorum.'' Reo'ya karşı bazı konularda dürüst olmak istiyordu. ''Neden bana zarar versin?'' Nagi, birkaç saniye sessizce aynı pozisyonda kaldı.
''İsagi, bana aşık değil takıntılı. Eğer ondan ayrılırsam bu takıntısı ona kötü şeyler yaptıracak. En basiti sana zarar vermesi ve sana benim yüzümden zarar gelirse ona neler yaparım bilmiyorum.'' Reo'nun bakışlarını üstünde hissedince kafasını yukarı kaldırdı. ''Bu benim için İsagi'yi bile öldürebileceğin anlamına mı geliyor?'' bunu duymak düşünmekten bile daha garip gelmişti Nagi'ye.
''Evet, senden hoşlanıyorum ve senin için her şeyi yaparım.'' Reo'nun bakışları donuklaştı ve ardından yerden destek alarak ayaklandı. ''O zaman ayrıl İsagi'den.'' Nagi'ye bakmadan hızlıca banyodan çıktı. Nagi, oflayarak saçlarını eliyle dağıttı.
Bir ayrılık ne kadar kötü olabilir ki? anlık gelen cesaretle Reo'nun arkasından banyodan çıktı. Yatağa uzanmış Reo'nun yanına yaklaşıp üstüne eğildi ve saçlarını öpüp geri çekildi. ''Beni burada bekle geleceğim birkaç saate.'' Reo, başını sallamakla yetinmişti.
Nagi, arabaya binip geldiği yolları tekrar dönerken başına gelecek şeyleri umursamayı bırakmıştı. Reo'yu başka türlü elde edemeyeceğini bildiği için bunu yapmak zorundaydı artık. Ailemin ve şirketin geleceği için bunu yapmak zorundayım.
Arabayı İsagi'nin evine sürdü ve gelişi güzel park edip indi. Eve ilerleyip kapıyı şiddetli bir şekilde çalıp beklemeye başladı. Kapı ardına kadar açılırken içindeki kötü his giderek büyümeye başlamıştı. İsagi, Nagi'yi görür görmez üstüne atlamaya çalışsa da Nagi'nin onu engellemesiyle atlama girişimi başarısız olmuştu.
''Seninle konuşmak istediğim bir konu var.'' Nagi'nin ciddi yüz ifadesi her şeyi anlatıyordu aslında. ''Konuşalım.'' diyerek içeri ilerledi İsagi ve Nagi'nin ardından gelmesini işaret etti. Nagi, arkasından ilerleyip boğazını temizledi.
''Uzatmak gibi bir niyetim yok o yüzden direkt konuya gireceğim. Buraya seninle aramızda olan ilişkiye bir son vermek için geldim.'' İsagi, bunun olacağını tahmin ettiği için ifadesiz kalmıştı. ''Yani ayrılmak istiyorsun?'' diye sordu.
Nagi, kafasını sallayarak ellerini pantolonunun cebine sıkıştırdı. ''Evet ayrılalım.'' İsagi, sahte bir gülümseme sergileyerek koltuğa oturdu. ''Tamam.'' Nagi, şaşkınlıkla ona bakarken İsagi, elindeki telefona odaklanmıştı. ''Söyleyeceğin başka bir şey yoksa gidebilirsin.'' Nagi, göz devirip evden çıkarken bu kadar kolay mıydı bu iş? diye düşündü.
Omuzlarındaki yükün kalktığını hissedip büyük bir rahatlama yaşarken yüzünde oluşan sırıtmayla arabasına bindi. ''Artık Reo ile olabilirim.'' diye mırıldandı kendi kendine. Arabayı kalabalık caddede sürerken şirin bir pastane görüp arabayı durdurdu.
Pastaneye girip bütün tatlılardan birer paket yapılmasını istedi. Paketleri arabaya yerleştirip tekrar dağ evinin yolunu tuttu. Yolda bir marketin önünde durup üç şişe şarap aldı. Bu gece Reo ile dilediği gibi eğlenmek istiyordu.
Elindeki paketlerle eve girip kapıyı ayağıyla kapattı. Burnuna gelen yemek kokularıyla gülümseyerek mutfağa doğru ilerledi. Pişen yemeklere göz atıp salata yapan Reo'ya döndü bakışları. Paketleri masanın üstünde bırakıp Reo'ya yaklaştı.
Ellerini arkadan beline sararken başını omzuna yaslamıştı. ''Evlensek mi biz?'' dudaklarını boynuna bastırdı. ''Her gün bu manzarayı görmek istiyorum.'' Reo, elindeki bıçağı bırakıp doğradığı salataları kaseye döktü. ''Evlenmeyi düşünmüyorum.'' diye cevapladı onu.
''Öyle düşünmeye devam et. Eninde sonunda benim Omega'm, eşim ve çocuklarımın annesi olacaksın.'' Reo, sırıtıp ellerinin arasında arkaya döndü. ''Hayal dünyan çok geniş.'' Nagi, Reo'nun alnına düşen mor tutamları parmaklarıyla geriye ittirdi. ''Evlenmek istemez misin benimle?''
''Sevgilisi olan bir adamla evlenmeyi düşünmüyorum. Eğer biriyle evleneceksem o kişinin sadece bana sadık ve aşık olmasını isterim.'' Nagi, yaklaşıp yanağını Reo'nun yanağına sürttü. ''Artık bekar bir adamım. Benimle istediğini yapabilirsin.'' diye fısıldadı kulağına doğru.
Reo'nun kaşları çatılırken omuzların tutup uzaklaştırdı kendinden. ''Bu da ne demek oluyor?'' diye sordu. ''İsagi'den ayrıldım.'' Reo, duyduğu şeyin şaşkınlığını yaşarken Nagi, onu kollarının arasına çekip sardı. ''Artık aramızda hiçbir engel kalmadı.''
***
Aynen kanka hiç kalmadı bak bak hoppa
Bu arada yukarda çocuklarımın annesi olacaksın yazdım aslında baba ama omegaverse olduğu ve doğum yapacağı için anne olması daha mantıklı zaten çoğu omegaverse hikayesinde de omegalar anne olarak geçiyor bunun da açıklamasını yapmış olayım sonra Reo niye anne aq demeyin Reo mommyyy *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Revenge || Nagireo Omegaverse
Fanfic『Nagi Seishiro x Mikage Reo』 » Cinsellik içerir. 『230223 - 050523』