16

1.1K 85 100
                                    

Nagi, gözlerini huzurlu bir şekilde aralarken birkaç saniyeliğine nerede olduğunu unutmuş gibi kıpırdandı. Dün geceki görüntüler bir bir zihnine akın ederken nefesini tutup hareket etmeyi bıraktı. Kafasını yavaşça kaldırıp hala derin uykuda olan Reo'nun yüzüne izledi bir süre. Yüzünde oluşan masum gülümsemeyle kafasını tekrar aynı yere koyarken Reo'nun elleri sıkılaşmıştı. 

''Beni izlemek hoşuna mı gidiyor?'' uykulu sesi Nagi'nin yutkunmasına neden olurken ellerini bornozun açık kalan kısmından içeri sokup narin tenini okşadı. ''Uyuyorsun sanmıştım.'' Reo, esneyerek Nagi'nin ensesinde gezindirdi parmaklarını. ''Uyuyordum ama izlenildiğimi hissedip uyandım.'' 

''Özür dilerim. Ben kalkarsam daha rahat uyursun.'' Nagi, kalkmak için hareketlendiğinde Reo, homurdanıp hareketlerini kesmesi için kollarını beline sardı. ''Böyle kal.'' Nagi, sözünü dinleyip tekrar hareketsizleşirken Reo, memnuniyetle gülümseyip gözlerini kapadı. 

''Nagi, bu tişörtü giyebilirim değil mi?'' elindeki beyaz tişörtü kahvesini yudumlayan Nagi'ye doğru uzattı. ''Bana sormana gerek yok istediğini giyebilirsin.'' Reo, kafasını sallayıp tişörtü kafasından geçirdi. Üstüne bol ve uzun gelen tişörte bakıp kıkırdadı. ''Sen mi çok irisin ben mi zayıfım anlamadım.'' Nagi, kahvesini masaya bırakıp ayaklanırken Reo, boy aynasından kendine bakıyordu. 

Reo, beline sarılan ellerle irkilip kafasını yan tarafa çevirdi. Burnu Nagi'nin yanağına çarparken Nagi'nin bakışları aynadaydı. ''Benim evimde, benim tişörtümle bana ait gibisin.'' Reo'nun bakışları da aynaya dönerken ellerini belini saran ellerin üstüne koydu. ''Güzel bir tablo.'' 

Nagi'nin dudakları muzipçe iki yana kıvrıldıktan sonra boynuna yöneldi. Dudakları boynunu somururken Reo, boynunu yana yatırmış ona alan açmıştı. ''Hımm...'' diye bir mırıltı duyuldu Nagi'den. Memnun olmuş gibi görünüyordu. Birkaç dakikadır aynı yeri dudaklarının arasında çiğneyen Nagi, geri çekilirken eserine baktı. 

''Sanırım bir süre bununla yaşayacaksın.'' Reo, aynadan kendine bakarken Nagi, arkasından sinsice sırıtıyordu. ''Boynumu çürütmüşsün Nagi.'' Nagi, küçük bir çocuk gibi dil çıkartıp çenesini omzunun üstüne koydu. ''Elimde değil tadını çok seviyorum.'' Reo, ona kızmak yerine bir elini saçlarına götürüp karıştırdı. 

Kapı tıklatılma sesi kulaklarına erişirken Nagi'nin kaşları çatıldı. ''Kim bu?'' diye mırıldandı. ''Senden başkası biliyor mu burayı?'' Nagi, kafasını olumsuz anlamda sallayıp elini Reo'nun eline uzatıp tuttu ve banyoya ilerledi. ''Birileri seni burada bu halde görürse sorun olabilir. Gelen kişiyi hemen göndereceğim o yüzden burada bekle tamam mı?'' Reo, onu onaylarken Nagi, elini bırakıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra banyonun kapısını kapatıp dış kapıya ilerledi. 

Kapıyı stresli bir şekilde açarken karşısında görmek isteyeceği son kişiyi gördü. ''İsagi?'' İsagi, ona gülümserken üstüne atlayıp kollarını boynuna doladı. ''Seni çok merak ettim!'' 

Nagi, istemese de onu tutmak zorunda kalmıştı. ''Buraya gelmene gerek yoktu.'' İsagi, dudaklarını büzüp kollarını Nagi'den çekip eve girdi. Bakışlarını evin içinde gezdirip burun kıvırdı. ''Senden haber alamayınca çok korktum ne yapayım! Hem sen böyle kötü bir yerde ne yapıyorsun?'' odanın ortasına gelip iğrenircesine baktı. ''Böyle bir evin olduğunu bilmiyordum.'' Bilmemen gerekiyordu zaten. Ayrıca o iğrenir gibi bakan bakışlarda neyin nesi? 

''Biraz kafamı dinlemek istedim. Eğer iyi olduğumu gördüysen geri dön, bir süre daha burada kalacağım.'' İsagi, hala evi incelerken Nagi, ona yaklaşıp kolunu tuttu. ''İsagi, dinlenmek istiyorum lütfen.'' İsagi, onu umursamadan kolundaki elden kurtulup banyoya doğru yürümeye başladı. ''Hey! Ne yapıyorsun?'' Nagi, onun önüne geçip durdurdu. 

''Tuvaletimi yapacağım izninle. Buraya ulaşmak tahmin ettiğimden daha uzun sürdü.'' Nagi, ona gülümseyip odanın diğer tarafına çekiştirdi. ''Duş bozulduğu için banyoyu biraz su bastı girmesen daha iyi.'' 

İsagi, anlayışlı bir yüz ifadesiyle konuştu. ''Ah öyle mi?'' Nagi, hızlıca başını salladı. ''Evet, en kısa zamanda tesisatçı çağıracağım.'' İsagi, ona gülümseyip dudaklarına uzandı. ''Biraz kalsam olmaz mı? Seni çok özledim.'' Nagi, ondan uzaklaşmaya çalışıp mutfak kısmına ilerledi. ''Aslında şuan kalmaman daha iyi.'' 

''Neden ama?'' Nagi, aklına gelen ilk yalanı söyledi. ''Kızışma dönemindeyim.'' Nagi, söylediği şeyin saniyeler sonra farkına varırken İsagi, çoktan ona yapışmıştı. Reo, aralanan banyo kapısından Nagi ile göz göze gelince iğrenircesine bakıp geri çekildi ve kapıyı yavaşça kapatıp kapının arkasına oturdu. 

Sevgilisi olan biriyle ilişki yaşarsam olacağı buydu. Bazen onun bir sevgilisi olduğunu unutup yada unutmak istediğim için bana yakınlaşmasına izin veriyorum. Ne kadar iğrenç bir insanım. 

Nagi, onu itip sinirle yüzüne baktı. ''Kendi başıma halledebiliyorum o yüzden lütfen evine geri dön.'' İsagi, ne kadar ısrar etse de Nagi onu reddetmeye devam etmişti. En sonunda İsagi, mutsuz bir şekilde onu son bir kez öpüp evden çıkarken Nagi, bu durumu nasıl düzelteceğini düşünüyordu. 

İsagi, arabasına binerken paltosunun cebindeki telefonu eline alıp bir numara tuşladı. 

''Efendim İsagi?'' 

 ''Artık Nagi'nin biriyle bu evde kaldığından eminim. Yeni soğumaya başlamış kahve bardakları, yeni duştan çıkmış olmasına rağmen duşun bozuk olduğunu söylemesi, beni banyoya sokmaması. Kesinlikle başka bir Omega ile özel olarak görüşüyor ve bunu herkesten gizliyor. Adamlarından bazılarını evin etrafına yerleştir ve beni aldatacak kadar gözünü karartan Omega kimmiş öğren.'' 

''Öğrenince ne yapacaksın?'' 

''O Omega'ya benim Alfa'mı elimden almaya çalışmak neymiş göstereceğim.'' 

***

İsagi'de belalı çıktı şimdi naneyi yediler... 

Revenge || Nagireo OmegaverseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin