Üniversite sınavıma haftalar kalmıştı çalışmalarım tam gaz ilerliyordu hayalim avukat olmak ve bunun için çok çalışıyorum en iyi üniversiteye gidip babamı onurlandırmalıydım çünkü en az benim kadar heyecanlı benim başarımı benden önce gözetir hep mutlu olmamı ister annem ise....... o yok benim doğumumda öldü her neyse şimdilik anılarımla acılarımla sizi boğmayacağım zaten zamanı gelince her şeyi öğreneceksiniz bu arada ben kayla ve aşağıda kornaya basıp beni çağıran ise babamdı kütüphanedeydim ve fark etmesem de saat baya bir geç olmuştu kitaplarımı ve eşyalarımı toplayıp hemen dışarı çıktım ve arabaya atladım
" saatin kaç olduğunun farkında mısın sen bu saat de evde olman gerekiyor biliyorsun senin için çok tehlikeli "
bunun sebebi ise babamın kötü adamlarla iş yapıyor olmasıydı bir tür mafya gerçi ben babama mafya mısın diye sorduğumda benle baya bir dalga geçmişti
" biliyorum baba özür dilerim zamanın nasıl geçtiğini anlamamışım bir daha olmaz "
dediğimde olumlu anlamda kafasını salladı ve yola devam koyulduk ardından fark ettiğim bir detayla babama bir soru sordum
" rıza amca nerde " dedim şoförümüzden bahsederek
" ufak bi iş verdim onları hallediyor seni alma işi de bana düştü "
" memnun değilsiniz herhalde halinizden Erdem bey "
" olur mu öyle şey keşke işlerim olmasa da her gün seninle vakit geçirebilsem "
" keşke ne işin olduğunu bir çözebilsem her gün dışardasın belirli bir mesleğin yok ama bir dünya adamla takılıyorsun... kötü adamlarla "
" kötü olduklarını nerden çıkarttın "
" seni benden alıyorlar "
dediğimde sırıttı ve lafına devam etti
" ayçiçeğim yapma böyle biliyorsun sana anlatamayacağım şeyler var "
bana hep ayçiçeğim derdi
" bende o anlatamadığın şeyleri merak ediyorum zaten ne olur anlatsan "
" olmaz kayla bunları bilmen sana tehlikeden başka bir şey getirmez "
sanki bilmiyorken tehlikede değilmişim gibi davranması yok mu ayar oluyorum hayatım hep böyle bir gizem içerisinde geçti önceden bu işleri merak etmezdin çünkü mafya tarzı bir iş yaptığını düşünürdüm gerçi hala öyle düşünüyorum ama babam bunun doğru olmadığını söylediğinden beri merak ediyorum
Eve doğru ilerlerken babamın telefonu çaldı ve çok önemli bir konuşmaymış gibi kaşlarını çatarak dinliyordu" ne diyorsun sen rıza kayla yanımda " dedi fısıldayarak duymamı istemiyor gibi
" ne yap et onları uzaklaştır bizden " diyerek emir verip telefonu kapattı ve dikiz aynasından sürekli arkayı kontrol ediyordu sanırım takip ediliyorduk
" baba bir sorun mu var "
" yok kızım merak etme " dediğinde bir kez daha baktı dikiz aynasına ve gaza abandı hızımız bir anda iki ye katlandı trafik içinde olduğumuzdan dolayı sürekli arabalara makas atarak geçiyordu ve bu çok tehlikeliydi
" kayla kemerini tak " dediğini yapıp kemerimi taktım
" baba neler oluyor "
" korkmanı gerektirecek bir şey yok bir tanem sakin ol " dediğinde arabaları sollamaya devam ediyordu hatta bir araba bizim yüzümüzden başka bir arabaya çarpmıştı ciddi bir şey yoktu ama trafiği kilitlemiştik bir süre daha kaçtıktan sonra trafikten çıkıp ormanlık bir alana girmiştik adamlardan uzaklaştığımızı düşündüğümüzde tam arkamızda belirdiler ve daha da yaklaşıp ateş açtılar arka camımızı kırmışlardı
" kayla kafanı ey " deyip üstüme siper oldu bir anda arabanın arkasındaki cam patladı bütün camlar önümüze savruldu ardından lastiğimizi hedef alarak ateş etmiş olacaklar ki lastiğimiz patladı araba sağa sola savrulurken babam arabanın hakimiyetini kaybediyordu daha fazla arabayı kontrol edemedi ve ağaca çarptık çok hızlı gittiğimizden dolayı çok sert çarpmıştık kafamın kanadığına eminim
Aradan uzun zaman geçmiş olacak ki uyandığımda hava aydınlanıyordu şafaktı arabanın yanında sandalyede bağlı bir şekilde oturuyordum ve karşımda bir kaç adam vardı hepsinin hedefi babamdı babam kanlar içinde yerde yatıyordu dövmüşlerdi babam uyandığımı görüp bana seslendi" kayla kızım korkma " dediğinde onu vuran adamlardan biri yanıma geldi ve karşımdaki sandalye ye oturdu
" yo yo bence kork çünkü bir iyi adamlar değiliz babana yapacaklarımızı izlemek zorunda olduğun için kusura bakma ama babanın savunmasız olduğu tek an senin yanında olduğu anlar bu fırsatı kaçıramazdım " dediğinde bağırmaya ve ağlamaya başladım
" bırakın babamı lütfen uzak durun bizden " boş bir haykırış olduğunun farkındaydım
" üzgünüm ayçiçeği " dedi adam
" bana öyle seslenme "
" neden bu sadece babanın kullandığı bir lakap mı " deyip ayağa kalktı ve babamın yanına gidip saçlarından tutup oturmasını sağladı o kadar çok dayak yemişti ki kolunu kaldırıp yumruk atmaya hali bile yoktu olsa bile karşılık veremezdi onlarca adama karşılık veremezdi üstelik hepsi kocaman adamlardı korkutucu tipleri vardı ben ağlamaya devam ederken adam konuşmaya devam etti
" üzgünüm ayçiçeği bu olanları izlemeni hiç istemezdim ama babanın ölümü şu anda gerçekleşmek zorunda "
" ne ölümü be kimsiniz siz bırakın babamı "
" bizim kim olduğumuzu baban biliyor neden ölmesi gerektiğini de biliyor sen kafanı çok yorma bu işlere "
" bana istediğinizi yapın ama kayla ya zarar gelirse öbür dünya da bile olsam yakanızda olurum"
" bu cici kıza zarar vermek istemem zaten sarışın kızlara zaafım var ama belki başka işlerim için kullanırım onu " dediğinde yüzündeki gülümseme ve ima ettiği şeyi anlamam daha çok korkmama neden oldu
" seni gebertirim Halit kızıma dokunursan seni gebertirim duydun mu beni " dediğinde karnına bir tekme daha yedi ardından ise kafasına bir silah dayandı
" hayır lütfen öldürmeyin babamı lütfen "
" kayla seni çok seviyorum bunu sakın unutma "
" hayır baba vedalaşmak yok ölmeyeceksin "
" rıza amcan sana çok iyi bakar kızım sakın endişe etme seni çok seviyorum ayçiçeğim " dediğinde namlu patladı babam yere yığıldı ve kafasından kanlar akmaya başladı benim ise yapabildiğim tek şey çığlık atmak oldu . Babam gözlerimin önünde öldürüldü 17 Ekim bu gün benim doğum günümdü .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen FictionGözlerinizin önünde babanızın öldürüldüğünü görseniz ne yapardınız ? Evet tam tahmin ettiğim gibi intikam alırdınız. Bu da benim intikam hikayem