Babamın kafasına sıktıktan bir kaç saniye sonra rıza amca ve diğer korumalar gelip beni kurtardı ama bunun hiç bir önemi yoktu çünkü babam ölmüştü...... babam ölmüştü bu cümle hiç kimsenin kurmaması gereken bir cümleydi kimsenin hak etmediği bir cümleydi ama bende hak etmemiştim o zaman neden bu cümleyi kurmuştum o gün rıza amca yanıma gelip ellerimi ayaklarımı çözdü ben ise koşarak babamın yanına gitmeye yeltendim fakat rıza amca buna izin vermedi bir eliyle arkadan kollarımı tutuyor bir eliyle gözlerimi kapatıyor ama bu anlamsız bir hareketti çünkü zaten ölürken gözlerimin içine bakıyordu rıza amca beni oradan uzaklaştırmaya çalışarak arabanın içine soktu ben ise hala çırpınarak babamın yanına gitmeye çalışıyordum ama nafile rıza amcanın gücüne güçle karşılık veremem şoför koltuğuna atlayarak beni buradan uzaklaştırdı benim gibi o da kahrolmuş haldeydi ağlamıyordu fakat bunun için kendini çok zor tutuyordu" sizin yüzünüzden çok geciktiniz bir dakika erken gelseniz yaşıyor olacaktı anlıyor musun "
diye söylenmeye başladım ama söylediklerime kulak asmıyor gibiydi ya da şu anda kendinde değildi ben daha da çırpındıkça arabadaki kontrolünü kaybediyordu
" neden bu kadar geciktiniz ya neden "
" kayla kendine gel yapabileceğimiz bir şey yok artık " dedi sonra ekledi
" senin yapabileceğin bir şey yok artık "
" sen mi yapacaksın ne yapabilirsin ki babamı nasıl geri getireceksin.... Rıza amca babam öldü..... anladın mı beni öldü gözlerimin önünde öldürüldü " daha da cevap vermedi beni evime getirdi ve resmen benden hiç bir şey olmamış gibi davranmamı istiyordu ama ben eve girdiğim gibi ortalığı birbirine kattım evi darmadağın ettim ağlamaktan helak oluş vaziyetteydim rıza amca beni durdurmayı bile denememişti çünkü o da aynı şeyi yapmak istiyordu televizyon ünitesindeki her şeyi fırlattım etraf kırıklarla doluydu o kadar darmadağındı ki ortalık artık daha da dağıtacak dermanım kalmayınca kendimi yere atıp ağlamaya başladım o sırada rıza amca geldi ve bana sarıldı
" merak etme yanlarına kalmayacak " demişti ama bunun intikamı bile babamı geri getirmeyecek o yüzden umursamadan ağlamaya devam ettim
3 AY SONRA
babamın mezarının yanındaydım her zaman ki gibi , babam öldüğü günden beri her gün buradaydım hala onun yokluğunu kaldıramıyordum bu kolay unutulabilecek bir acı değildi dünyanın en zor sınavı gibiydi ve ben bu sınavdan kalmayacaktım
mezarlığın yanından kalkıp babamla vedalaşıp mezarlık başında arabada beni bekleyen rıza amcanın yanına gittim bana kapıyı açık arabaya binmemi bekledi ama o anda aklıma gelen bir şeyle duraksayıp yüzüne baktım" babam öldüğünde ' merak etme yanlarına kalmayacak' demiştin yanlarına kalmasın o adamı bulun hatta birlikte bulalım beni eğit "
" eğit mi ? "
" eğit işte dövüş dersleri ver , silah nasıl kullanılır öğret "
" bu işe seni karıştırmayacağım kayla biz halle...... " dediğinde lafını kesip sözü devraldım
" hiç bir şeyi hallettiğiniz yok o adam elini kolunu sallayarak dolanıyor dışarda canlı bir şekilde kafasında bir kurşun olmadan buna izin vermeyeceğim "
" kayla bu işler çocuk oyuncağı değil senin yapabileceğin bir şey değil yani "
" çocuk mu sen karşında bir çocuk mu görüyorsun "
" 18 yaşındasın daha "
" senin bu işlerle uğraştığında kaç yaşında olduğunu biliyorum benden bile küçüktün bu yüzden bu konuda karşımda değil yanımda durmana ihtiyacım var "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM
Teen FictionGözlerinizin önünde babanızın öldürüldüğünü görseniz ne yapardınız ? Evet tam tahmin ettiğim gibi intikam alırdınız. Bu da benim intikam hikayem