İyi okumlarAlperen'in anlatımıyla
Tüm gücümle karşımdaki bedeni itmeye çalışıyordum ama olmuyordu sanki gücüm elimden alınmış gibi hissediyorum.Can'ın birden yere savrulması ile kurtulmuştum. Bir beden Can'ın üstüne çıkmış ve onu öldüresiye dövüyordu. Bu kişi koruyucu meleğimdi! İçimde anlık bir rahatlama olurken , ayaklarım ruhumun ağırlığına dayanamayıp yere oturmamı sağlamıştı.
Koruyucu meleğim o pisliğin yüzüne tükürdükten sonra yanıma gelip aniden beni kucağına almıştı.Ellerimi destek almak amacıyla boynuna sarmıştım. Bardan çıkıp arabaya doğru yürüyordu, arabanın arka kapısını açtı ve beni koltukta oturmamı sağladı. Ceketini çıkarıp katladı ve koltuğun üstüne koydu, kafamı nazikçe ceketinin üstüne yatırdı. Ne zamandır aktığını bilmediğim gözyaşlarımı sildi ve yanağıma belli belirsiz bir buse kondurdu.
"Uyu Alperen biraz dinlen daha sonra konuşmalıyız." dediğini onaylayan mırıltılar çıkararak gözlerimi kapattım.
Emirhan'ın anlatımıyla
Aynadan son kez Alperen'e baktığımda uyumuş olduğunu fark ettim.Geri yola döndüğümde sinirle direksiyonu sıktım, oruspu çocuğu kim olarak öpüyordu gül gibi çocuğu. En başından gitmemeliydik o mekana. Kendimi suçlu gibi hissediyorum onu korumam gerekiyordu ama yapamadım. Şuandan itibaren söz veriyorum bu gül çocuğu her ne olursa olsun koruyacağım ve ona yakın dövüş öğreteceğim.
Arabayı park edip Alperen'i tekrardan kucağıma aldım. Odasına götürdüm ve yatağına yatırdım. Üstünü örtüp gidecekken sıkıca kolumdan tuttu. "Korucuyu meleğim lütfen gitme." Ah galiba rüya görüyor, elini yavaşça çekip üstünü sıkıca örttüm ve odadan sessizce çıktım.
Kendi odama gidip balkondaki tekli koltuğa oturdum. Cebimdeki sigara paketini ve çakmağı çıkarıp sigaramı yaktım. Telefonumun zil sesini duymamla elimi cebime götürüp telefonu çıkardım.
"Alo Selim Bey?"
"Emirhan bugün yaşanan bir terslik var mı?" Şimdilik barda yaşanan olayı gizli tutacaktım.
"Hayır, efendim olağanüstü bir durum yok."
"İyi." diyerek yüzüme kapattı "siktiğimin herifi" diye mırıldandım.
Alperen'in anlatımıyla
"Evet güzelim böyle devam et çok iyisin" Emirhan'ın cümlesiyle daha hızlı zıplıyordum kucağında.Ellerim göğüsümden destek alıyor kalçamı sikinin üstünde zıplatıyordum. Bir eli bel boşluğumda diğer eli popumu avuçluyordu. "Harikasın bebeğim, kime ait olduğunu göstereceğim." Diyerek beni ani bir hareket ile altına almıştı. Telefonum çalmaya başlamasıyla "Boyla bir durumda arayan kim?" Diye söylenmişti Emirhan. "Çalar çalar susar."diyerek dudaklarına yapışmıştım.
Telefon ısrarla çalmaya devam ediyordu. Gözlerimi istemsizce açtığımda sabah olduğunu ve her şeyin bir rüyadan ibaret olduğunu anladım. O NASIL BİR RÜYAYDI ÖYLE. Rüya olamayacak kadar iyi hissettiyordu. Alt tarafımda hissettiğim ıslaklıka sessizce küfür ettim. Telefon çalmaya devam ediyordu, arayan her kimse onu öldürmemem için sebep bulması gerekiyor.
Yatağımın yan tarafındaki komidinin üstündeki telefonumu aldım arayanın kim olduğuna baktığımda "Miniğim"yazısını gördüm. Eylül ile yaklaşık bir haftadır yoğunluktan dolayı görüşemiyorduk. Telefonu hemen açtım.
"Alooooooo" diyerek seslendiğimde karşı taraftan bir burun çekme sesi duymayı beklemiyorum.
"Alperen" Siktir bu kızın sesi niye titriyor.
"Minik, ne oldu sorun ne?"
"Evde misin?" Sorduğu soruya beklemeden cevap verdim.
"Evdeyim hemen gel bekliyorum."
"Tamam güle güle." Diyerek telefonu kapattı.
Eylül ağlamaktan nefret eden bir insan ama sinirlendiğinde bile gözleri dolar. Bir yandan sorunun ne olduğunu düşünüyor, bir yandan rüyadan dolayı duş alıyor ve bir yandan dün geceyi düşünüyordum. Belime havlu bağlayıp duştan çıktım. Bugün çekim olmadığı için gündelik kıyafetlerimi giydim ve mutfağa gittim. Nurbanu abla kahvaltı hazırlıyordu.
"Abla Eylül de gelecek bizim kahvaltıyı zahmet olmazsa odama götürebilir misin?"
"Ah, tabii götürürüm hatta size kek de yapayım seversiniz."
"Sen bir tanesin Nurbanu Sultan." Diyerek elimle ona öpücük attım o da Ah şapşal çocuk diyerek kafasını iki yana salladı.
Bahçede Eylül'ün gelmesini beklerken salıncakta oturarak kulaklıklarımla şarkı dinliyordum. Müzik bence gerçekten ruhun şifası insanı çok rahatlatıyor.
Yaklaşan ve ardından park eden bir araba sesi.Açılan kapı ve güneş gözlükleri + cenazede gibi simsiyah giyinmiş bir Eylül. Ayağa kalkarak onun yanına doğru adımlarken o koşarak bana sarıldı.
"Ne oldu miniğim ne üzdün seni?"
"Aldız her şey bitti biz ayrıldık."
Öhm öhm evet bölüm de bitti
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın canim.
@Mutlusrc Aldızcığım ne sıkıntım olursa olsun iyi günümde kötü günümde yanımda olduğuniçin teşekkür ederim ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yes,My Sir (bxb)
RomanceAlperen ve Emirhan'ın hikayesi "Yalakanım bebeğim Senin için dağları deleyim"