İyi okumalar
Alperen'in anlatımıyla.
"Ne oldu miniğim? Ne üzdü seni?"
" Aldız her şey bitti biz ayrıldık."
Eylül bana sarılırken kurmuştu cümlesini. Ondan yavaşça ayrıldım ve iki elimi yanağına koydum.
"Balım hadi biraz sakinleş yukarı çıkalım. Bana olanları anlatırsın."
Şaşkındım açıkçası Eylül ve Arhan uzun süredir birlikteydiler ve nadiren kavga ederlerdi.
"Bugün müsait misin? Çekimin var mı?" Eylül ün sorduğu soruyla kafasını okşadım.
"Yok minik şey ne istersen yapabiliriz."
Odama doğru ilerlerken gerçekten merak ediyordum nasıl ayrıldıklarını. Odama girdiğimizde masamın üzerinde Nurbanu Ablanın bizim için hazırladığı kahvaltıyı gördük.
"Bir şeyler yedin mi?"
"Hayır, ama canım istemiyor." Elimle ağzının üstüne vurdum.
"Sus canım istemiyor diye bir şey yok yerken anlatacaksın ben de dinleyeceğim." Cümlemi bitirmemle Eylül'ün başını olumlu anlamda sallaması ve masaya oturmamız bir olmuştu.
"Şimdi anlat bakalım tam olarak ne oldu?"
"Her şey güzel gidiyordu ama dün gece incir çekirdeğini doldurmayacak sebepler yüzünden kavga çıkardı."
"Ne gibi sebepler balım?"
"Önce giyinişimden rahatsız olduğunu erkeklere benzediğimi söyledi sonra onu rezil ettiğimi onun yanına yakışmadığımı söyledi." Nasıl lan niye durup dururken böyle demiş ki.
"Ben de ona beni sevdiği sürece diğer şeyleri önemsememesini söyledim, bana dediki." Eylül birden ağlamaya başladı. Sandalyemden kalkıp onun sandalyesinin önünde eğildim ve ellerini tuttum.
"Devam et sana ne dedi?"
"Seni baban sevmiyor ben neden seveyim dedi." Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Buydu İşte bizi sevdiğini zannettiklerimiz bile bizi en derinimizden vuruyordu. Eylül ben ve dünyadaki bizim gibi sevgiye aç büyümüş çocuklar hep bunu yaşıyorduk.
"Şşşş sakinleş her şey iyi olacak." Gözlerimden bir damla düştü, ne yapabilirdik ki zaten alışkındık böyle olaylara.
"Dün eğlenceye gitmiştiniz nasıl geçti?" Burnunu çekerek sormuştu soruyu.Olanları unutmak isteyerek sorduğunu biliyordum.
"Şey aslında her şey başlarda güzel gidiyordu ama sonra fotoğrafçı beni zorla öptü." Gözlerimin dolduğunu hissediyordum, aklıma beynimin en derinlerine gömdüğüm çocukluk anılarım geliyordu. Eylül'ün gözlerine baktığımda şaşkınlıkla açıldığını fark ettim.
"Nasıl yani? Ne demek zorla öptü? Sonra ne oldu?"
"Ben onu itmeye çalıştım ama başaramadım daha sonra Emirhan geldi ve beni yine kurtardı."
" İnanmıyorum o piç nasıl böyle bir şey yapmaya yeltenebilir?"
"Aklıma direkt o herifin bana küçükken yaptıkları geliyor kendimi çok kötü hissediyorum." Eylül de sandalyesinden inmişti. Şimdi ikimizde zeminin üstünde oturuyorduk. Sağ eli ile göz yaşlarımı sildi.
"Geçmiş olduğu gibi şimdi de yanındayım her ne olursa olsun bunu sakın unutma." Cümlesinden sonra bana sarıldı. Bazen kan bağı olmasa bile insanlar size kan bağınız olan insanlardan daha bağlıdır, o insanları asla kaybetmeyin.
"Evet, bunu biliyorum." Burnumu çekerek bitirdim cümlemi ikimizde salya sümük ağlıyorduk.
"Tamam tamam şimdi bir şey yemezsen ölersin.", diyerek tabaktaki böreklerden birini zorla ağzıma soktu Eylül.
" Ama şomdo boulayark olcem." Ağzım doluyken konuştuğum için dediklerim anlaşılmıyordu.
"Sus ölmek falan yok, al biraz meyve suyu iç boğulma." Diyerek elleriyle bana meyve suyu içirdi. Eylül satın alınan bir şey olsa eminim herkes bir Eylül isterdi. Ağzımdakileri yutarak konuştum.
"Eeee ne yapacağız yani bütün gün burada oturup bizi sevmeyen insanlar için yas mı tutacağız?" Eylül düşünür gibi işaret parmağını yanağına dayanmıştı.
" Tabii ki hayır yas tutmak pek benlik değil bence deli gibi alışveriş yapıp sokaklarda gezmeliyiz."
"Ee neyi bekliyoruz hemen çıkalım o zaman."
Bölüm hüzünlü falan oldu çünkü ben de öyleyim
Yazım yanlışları varsa kusura bakmayın@Mutlusrc ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yes,My Sir (bxb)
Roman d'amourAlperen ve Emirhan'ın hikayesi "Yalakanım bebeğim Senin için dağları deleyim"