Bölüm 10

84 43 81
                                    

Medya: Çağla'nın üzerindeki kıyafetler -ayakkabı, çanta, takı yok-

Bölüm şarkısı: Miley Cyrus-Flowers

Hepinize merhabalar, hazırsanız bölüme geçelim!
--------------------------------
~Çağla Demir

"Tamam, o zaman hazırsan eğitime başlayabiliriz" dedi yerinden doğrulurken Ege

Başımı salladım hafifçe. Ruhum çekilmiş gibiydi. Gerçi daha dün katili olmamış mıydım ruhumun

"Ama önce güzel bir kahvaltı yapalım değil mi?" dedi gülümseyerek

Susması için başımı salladım. Artık gülümsemesi sinirimi bozuyordu. Sanki sahte tebessümleri artık gün yüzüne çıkmaya başlamıştı ve ben bunu yeni anlıyordum...

Birkaç dakika içinde önümdeki orta sehpaya kahvaltıyı hazırladıklarında, yaşlılıklarını fırsat bilip kazıklanan yaşlılar gibi hissettim kendimi... Biliyorlardı... Kahrolası kabul edeceğimi biliyorlardı. Onlara güvendiğimi biliyorlardı. Hepsinin yüzü sahteydi...

Yumruklarımı sıktım. Kafamdaki düğümler şimdi çözülüyordu. Tuğkan'ın pişman olduğunu söylemesi, Ege'nin esprileri, Efe'nin kibar tavırları...

Geri dönemeyeceğim kadar büyük bir tramva bırakmıştılar hediye olarak...

Derin bir nefes aldım ve sahte bir gülümseme yerleştirmeye çalıştım dudaklarıma...

Duruma göre davranmalıydım. Bakış açımı değiştirmeye devam edecektim gerekirse...

Karşıma yerleşen üçlüye küçük bir tebessüm gönderdi.

"Teşekkür ederim" (beni mahvettiğiniz için)

Ege yine o sinir bozucu gülümsemesini sundu bana.

"Artık ekibiz!" diye bağırdı ellerini iki yana açarak

(Yalandan gülümsemek benim için kolaydı.)

Her şeye rağmen kaybetmediğim tek şey sanırım iştahımdı. Sonuçta içinde zehir bile olsa umurumda değildi. Gerçi olacağını da sanmıyordum ama neyse.

"Kahvaltıdan sonra Efe ile olan bilgisayar dersini alacaksın, hazırsın değil mi?" dedi çatalı ile peyniri deşen Tuğkan

"Evet" dedim göz teması kırmadan

Onların da umurunda değildi bence -benim hazır olup olmamam-

Kahvaltıdan sonra yerini bildiğim lavaboya ilerledim. Bakışları üzerimde hissediyordum, yine de arkamı dönmedim ve kapıyı bakışların üzerine kapadım.

Kendimi kaybetmemeye çalışıyordum. Safa yatmalıydım. Buradan kurtulmanın tek yolu buydu belki de...

Ama öncelikle buradan ayrılmadan başka bir amacımı gerçekleştirmeliydim. Ailem ile ilgili gerçeği öğrenecektim.

Gözlerimi kapadım. Derin derin nefesler aldım. Küçükken de yaptığım gibi destek olarak lavabonun mermerini sıkıca kavradım.

Atlatacaktım...
-------------------------------
~Tuğkan Çelik

Arkasından kısık gözlerle bakan Ege'ye yönelttim bakışlarımı.

Kod Adı: KARTALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin