Bölüm 6

103 51 51
                                    

Gecikme için üzgünüm!

Yeni bölümle karşınızdayım, hepinize iyi okumalar!
------------------------
~Çağla Demir

Gözlerimi açtığımda neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.

En son eter koklamıştım. Ve sonra burdayım..MÜKEMMEL!

Ellerim veya ayaklarım bağlanmamıştı. Etrafa bakınarak yavaşça ayağa kalktım.
'Tımarhanede miyim?' diye düşünmeden edememiştim, çünkü etrafım resmen bembeyazdı.

Evet evet cidden duvarlar, yerler, tavan, ışık...

Hatta üzerimde bile beyaz uzun kollu badi ile beyaz eşofman ve beyaz sneakers vardı.

Test derken bir şey tahmin etmiyordum ancak böyle bir şey de beklememiştim doğrusu...

Etrafı inceleme işini kesmiştim doğrusu çünkü odada neredeyse hiçbir şey yoktu.

Beyaz gösterişli bir avizeden başka yani bildiğiniz.

Tam bunları düşünürken yanılmama neden olan bir ses duyuldu.

"Çağla Demir, etrafa aval aval bakmayı kes!"

Bu ses tabiki hoparlörden geliyordu. Ama nereye baksam da onu görememiştim. Aynı zamanda bir kamera da fark edememiştim.

Benim etrafa aval aval baktığımı ancak beni izleyerek anlayabilirdi değil mi? Tabi eğer bir hayalet değilse...

"Ne yapayım o zaman? Oynayım mı burda?!" diye bağırdım etrafımda dönerken

(Cesaret patlaması=Çağla💅)

Hayır yani gerçekten ne yapmamı bekliyorlardı ki?

"Şimdi öğreneceksin!" dedi aynı ses

Ben daha ne demek istediğini kavrayamadan ışıklar söndü...

Birkaç ses vardı. Etrafıma bakındım ancak hiçbir şey göremiyordum. Nihayet ışıklar açıldığında gürültülerin neden geldiğini anladım.

10 metre uzağımdaki duvara kelepçelenmiş, üstü başı kan içinde 40-45 yaşlarında bir adam duruyordu.

İster istemez bir adım geriledim ve adama bakakaldım. Yutkundum. Benden ne istiyorlardı?! Bu neyin testiydi böyle?!

"Evet, işte testinin ilk aşaması Çağla Demir! Karşındaki adam içimizdeki hainlerden biri ve ölmek üzere... Senden isteğim bu adam ölmeden onu konuştur! Kime ve ne için çalıştığı güzelce ötsün. Başaramayacağına eminim bu yüzden iyi şanslar!"

4 saniye kadar daha adama baktıktan sonra kaşlarımı çatıp düşünmeye başladım.  Derin bi'nefes aldım ve yavaşça adama yaklaştım.

Dikkatimi toplamam gerekiyordu. Bu yüzden işaret ve orta parmağımı şakaklarıma bastırıp bir süre ovdum.

Tekrar nefes aldıktan sonra iç sesimi susturdum ve kendimden emin adımlarla adamın yanına ilerledim.

Çenesinden tutup benimle göz göze gelmesini sağladım.

"Beni duyuyor musun?"

Adam bıkkınca kafasını sallamakla yetindi.

"Seni kurtarmanın bir yolu var, ancak bu benim elimde değil, bu yüzden benimle iş birliği yapmalısın. Anlıyor musun?"

"Hıh, iş birliğiymiş... O kadar acınası mı görünüyorum sence? Hem iş birliği diyorsun, senin tek amacın beni konuşturmak! Her şekilde en sonunda öldürüleceğim. Beni bununla ikna etmeye falan kalkma!"

Kod Adı: KARTALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin