Bölüm 15

35 17 6
                                    

Kitabın yayılması konusunda verdiği destek sebebiyle Grimavi08'e çok çok teşekkür ederim. Seviliyorsun
-------------------------------------
~Efe Hüsrev

Beyaz sedandan inerken rahatlamak için boynumu kıtlattım. Cidden yorucu bir gün olmuştu.

Kumandadan kilitleme tuşuna basarken gülümsedim. Herkesin hayal ettiği herhangi bir arabayı istediğim anda elime verirlerdi. Ancak içinde de öldürmemi, eğitmemi, kumpas kurmamı, buluşmamı istedikleri kişilerin listelerini gönderirlerdi.

Kaderim böyle demek hiçbir zaman içime sinmiyordu. Ama kader değil de neydi hayat defterim.

Şu an başımda olan kişinin bir gecelik olan kaçamağı yüzünden dünyaya gelmem kader değildi de neydi? Doğumundan birkaç hafta sonrasında terk edilmem kader değildi de neydi? Daha çocuk yaşta 'babam' olan kişinin, beni yaptığı pis işlere sokması kader değildi de neydi? Gözlerimin içine şefkat yerine duygusuzca bakması kader değildi de neydi?

Bunların karşısında duran tek cümle şuydu. Kardeşim var!

Tüm ağırlıkları kaldırmam için bir yoldaş da vermişti kader. Bu yüzden isyanım yüksek olamıyordu o kadar.

Derin bir nefes alarak düşüncelerimden sıyrıldım. O kadar hayat hikâyesi duymuştum ki, normalleştirmeye çalışıyordum artık. Tabi işe yaradığı kadar

Anahtarı deliğe soktum. Genelde kapıya vurmak dışında anahtarla açardım. Sonuçta böyle öğretilmişti bana.

-Flaşback-

Attığı tokatın sesi tüm salona yayılmıştı. Kulağım çınlarken gözlerine bakmamaya gayret ettim. Öğrenmeliydim artık o gözlerde duygu olmadığını

"Efe Hüsrev . Soyadımı taşıyor olman sana ayrıcalık vermez. Senin, benim kullandığım bir hayaletten farkın olmayacak. Sadece kimseye fark ettirmeden isteneni yap!"

-Günümüz-

Eve girip, karşımdaki manzarayı görünce tekrardan düşüncelerimden arındım.

~İlahi bakış açısı

Uyumasına rağmen kaşlarını çatıyordu, kız. Onu yatağına usulca bırakan Ege içi acıyarak baktı ona. Deja vu yaşıyordu sanki, acınası halini dışardan izlemek daha kolaydı aslında. Yavaşça kızıl tutamlara dokundu çocuk. Bir zamanlar kardeşinin yaptığını yapıyordu. Azıcık okşayınca kavis çizmiş olan kasları düz çizgi halini aldı. Derin bir nefes alarak kapıya döndü. Ona göre hesap sorması gereken biri vardı.

Hışımla salona geçen Ege, kararan bakışlarını koltukta rahatça oturan gence çevirdi. Siyah hareler kendisine döndüğünde konuşmaya başladı.

"Ne yaptığını sanıyorsun?"

"Ne yapmışım?"

"Ne mi yaptın? Kızın kriz geçirmesini sağladın!"

"Benim ne parmağım var bu oyunun içinde?"

"Kim bilir neler yaptın da o hale geldi. Ben seni uyarmadım mı. 'Hareketlerine dikkat et, fazla zorlama, teste gönderme yapma' umursamıyorsun değil mi?"

Çocuk hiç üzerine alınmadan konuştu "Boş yere beni suçluyorsun."

"Birinin daha intihar etmesine mi yol açmak istiyorsun."

İşte Tuğkan'ın tüm sakinliğini eksilere indiren cümle bu oldu. Karşındaki çocuk daha anlamadan ayağa kalktı ve onu omuzlarından tutarak duvara çarptı.

Kod Adı: KARTALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin