Merhabalar efenim Merhabalar!
Yıllar sonra gelen yb. Özleyenler ses versin!
Driftwood taekookumu aşşırı özlemişim ya. En son ne zaman yb attım onu bile bilmiyorum. Mayıs falandı herhalde. Çok ara verdim ama unutmamışsınızdır diye umuyorum. Driftwoodu unutanın kalbi kurusun be.
Neyse epey eğlenceli bir bölümle geldim. Ot7 bölümü oldu resmen. Gerçekte ot7 göremiyoruz bari ficte görelim dedim ve yardırdım.
Ummarım severek okursunuz. Okuyan herkesten bir iki tane yorum bekliyorum. Lütfen sevdiğiniz paragraflara içinizden gelen bir yorum yapın. Beni ve bu güzel bölümü yorumsuz bırakmayın. Hadi bakalım güveniyorum sizee.
Driftwood için geri sayım, son 3!
Keyifli Okumalar...
***
Seni kitap koklar gibi seviyorum, çünkü ben çok sahaflar gezdim, seni bulmak için...
Ahmet Hamdi TanpınarYattığım yatakta huzursuzca kıpırdanırken kapalı gözlerimi açmadan kaşlarımı çatmıştım. Kollarımın arası bomboştu. Burnumu yasladığım mis kokulu saçlar ve o huzur veren sıcaklık yoktu. Gözlerimi açmadan elimle gelişigüzel yatağı yokladım. Minik Yıldızım yoktu.
Yokluğunu fark eder etmez hızla araladım gözlerimi. Yanım bomboştu. Bir anlığına nefesim kesilir gibi olduğunda üzerimdeki yorganı fırlatırcasına açmış ve ayaklanmıştım. Neredeydi benim sevgilim?
Uyku mahmurluğunu üzerimden atamadan odadan çıkmış ve bir anlık korkuyla merdivenlere gelmiştim. Yine aynı hızla merdivenleri ikişer üçer inerken mutfaktan hafif gülme sesleri geldiğini duymuştum. Daha da hızlandım ve bir hışımla girdim mutfağa.
Mutfaktaki üç kişinin bakışları da bana döndüğünde benim gözlerim tek bir kişinin üzerinde takılı kalmıştı. Taehyung'um mutfaktaki sandalyelerden birinde oturuyor ve elindeki reçelli ekmeğini dudaklarını büze büze yiyordu. Beni gördüğünde ise güzel gözleri bana dönmüş ve pembe dudakları kıvrılmıştı.
"Jungkook'um." diyerek masumca seslendiğinde nihayet rahat bir nefes verebilmiştim. Biriciğimi, canımın en güzel parçasını bir an bile görmediğimde nefesim kesiliyordu. Yokluğunun özlemini fazlasıyla çekmiştim ve bir daha benden gitmesine izin vermezdim.
Öylece durmayı bırakmış ve hala parlak, iri bakışlarla bana bakan bebeğimin yanına adımlamıştım. Bir elimi oturduğu sandalyenin arkasına diğer elimi de önündeki masaya koyup üzerine eğildim ve kıvır kıvır saçlarını öptüm koklaya koklaya. Tek bir öpücük elbette ki yetmemişti. Bu yüzden iki elimle yüzünü kavradım nazikçe ve yumuşacık, tatlı yanaklarını öptüm doya doya. Öptükçe öpesim geliyordu, hiç doyamıyordum güzelliğine.
Taehyung kendini öpücüklerime bırakmışken arkamdan gülme sesleri gelmişti.
"Şuna bakın Taehyung'unu bulamayınca koştura koştura gelmiş." Jimin'in muzur sesiyle söylediklerine aldırmadan bu sefer de bir tanemin dudaklarına bir öpücük kondurmuştum. "Çok komik."
"Öyle deme Jimin. Aşık bizim koca oğlan. Ondan hep bu halleri." Bu defa da Seokjin hyung alay edercesine konuşmuş ve kendi aralarında gülüşmüşlerdi. Eğleniyorlardı bu aptal aşık hallerimle.
"Niye beni uyandırmadan kalktın yanımdan, hm?" Taehyung'um yüzüne kondurduğum öpücüklerin son bulmasıyla bakışlarını bana çevirmişti. Hala gülümsüyordu şirince.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Driftwood | Taekook
Fanfiction"Sen bende eksiktin..." Ceo Jungkook Sekreter Taehyung Driftwood: Suların sürüklediği ağaç dalları. ~22.06.2021