Driftwood | Taekook

16| "Bana Geleceğini Biliyordum"

Herkese hello,

Aylar sonra bölüm atıyorum. Driftwood'u özlediniz mi? Umarım kitabı unutmamışsınızdır. Unutacak kadar zaman geçmedi bence sjsjsksksjk

İlk defa smut yazdım, oldu mu hiçbir fikrim yok. Olmadıysa da olmuş gibi şey yapın siz sjsjskskks. Tamamen kaossuz taekook yazdım. İlerideki bölümlerde son bir kaosumuz var ondan sonra bitirmeyi planlıyorum. Diğer bölümde hazır sayılır eğer bu bölüm güzel etkileşim alırsa onu da bekletmeden atarım. 

İyi okumalar
Sizi seviyorum ❤😘❤😘

***

"Taehyung'um... Minik yıldızım..."

Duyduğu kısık ve huzur dolu sesle araladı gözlerini. Oda karanlıktı ve yatakta hareketsizce sırt üstü yatıyordu. İstese de hareket edemiyordu zaten. Perdelerin arasından az biraz gelen ışıkla odada gezdirdi bakışlarını. Onu gördü...

Korumak için her şeyi yaptığı, uğruna kendinden, aşkından vaz geçtiği adamı...

Jungkook'unu...

Yattığı yatağın tam karşısında durmuş kendisine gülümseyerek bakıyordu. En son bıraktığı gibi de değildi üstelik. Yüzünde yaralar yoktu, bembeyaz teni parlıyordu. Güçlü vücuduna bağlı makinalar yoktu, dimdik ayaktaydı. Beyazlar içindeydi. Çok sevdiği gözleri kapalı değildi, direkt kendisine bakıyordu şefkatle. İyiydi. İyileşmişti.

Yerinden doğrulmaya çalıştı ama bacaklarını hareket ettiremedi. Ellerini yatağa koyarak kalkmaya çalıştı. Sonunda biraz doğrulmayı başardığında Jungkook'a baktı. Hâlâ oradaydı. Yüzünden silinmeyen güzel tebessümüyle bakıyordu. Gözleri ışıl ışıldı. Tamamen kararmış hayatını aydınlatmak istiyor gibiydi.

Dolan gözleriyle hasretle baktı. Çok özlemişti. Öyle çok özlemişti ki bir hayale sarılamayacağını bilmesine rağmen sarılmak onu hissetmek istiyordu. Güçlü kolları yine zayıf bedenine sarılsın, hiç bırakmasın istiyordu. Öyle âşık, öyle bir hasretti ona.

Titreyen dudaklarını hareket ettirdi. Günler sonra ilk defa konuşuyordu. "Jungkook'um..."

Jungkook'un gülüşü büyüdü. "Geldim." Dedi. "Seni götürmeye geldim minik yıldızım." Ardından iki yanında duran ellerinden birini uzattı. "Hadi tut elimi, gel benimle."

Taehyung da elini uzattı. Tutmak istedi, onunla gitmek istedi ama yapamadı. Hareketsizce duran bacaklarına baktı. Dudaklarından bir hıçkırık kaçtı, sessiz odada yankılandı. Gidemezdi ki...

Havadaki elini indirdi. Jungkook ise hâlâ eli havada bekliyordu. Taehyung başını eğdi. "Ben... Ben gelemem." Dedi titreyen sesiyle. "Sana gelemem."

Jungkook sanki kendisini duymuyor gibiydi. Hâlâ gülümseyerek bakıyor ve elini uzatmış bir şekilde bekliyordu. "Hadi meleğim, seni bekliyorum. Gel, bana gel." Dedi yine.

Taehyung yataktan kalkmaya çalıştı. Bir bacağını elleriyle tutup yataktan sarkıttı. Ardından diğerini de aynı şekilde indirdi. Elleriyle yataktan destek alarak ayağa kalkmaya çalıştı. Hissedemediği ayaklarının üstünde durmaya çalıştı ama yapamıyordu.