Driftwood | Taekook

4| "Neden?"

Merhabalar...

Yine biraz üzücü bir bölüm oldu ama gerçekleri bilmediği için Jungkook çok kızgın ve kırgın. Yaptıkları bu yüzden.
Bir süre en azından bazı sırlar ortaya çıkana kadar bölümler böyle üzücü devam edecek.

Umarım beğenirsiniz.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Sizi seviyoreeee ❤❤❤

İnsan nefesi kesilene kadar ağladığı geceleri unutuyor da, buna sebep olanı unutamıyor.

*****

Esmer beden elinde tuttuğu çantayla evine doğru halsiz ve yavaş adımlarla yürürken kızarmış gözlerinden gözyaşları akmaya devam ediyordu. O kadar halsiz ve bitkindi ki ayakta zor duruyor, titreyen bacaklarıyla yürümeye çalışıyordu. Zayıf bedeni her an düşüp bayılacak gibiydi. Her şeyi mahvetmişti... Her şeyi bitirmişti...

Elini morarmış ve şişmiş olan yanağına attı. Canı acıyordu. Başına gelenlere inanamıyordu. O kimseye bir şey yapmamıştı ki... Kimseye zarar vermemiş, kimsenin canını yakmamıştı. Bunları hak edecek bir şey yapmamıştı.

Babası beş yaşındayken çalıştığı şantiyede meydana gelen bir kazada ölmüştü. Babasını çok fazla hatırlamıyordu bile. Babasından sonra annesi ile bir başlarına kalmışlardı. Annesi beş yaşındaki küçük oğluna bakabilmek için yıllarca didinmişti.

Taehyung'u büyütmüş, elimden geldiğince iyi bir hayat yaşatmaya çalışmıştı. Taehyung hiçbir zaman daha fazlasını istememişti. Elindekilerle yetinmişti. Küçük şeyler onu mutlu ederdi. Fazlasında gözü hiç olmamıştı.

Annesinin kendisini okutmak için verdiği çabaları boşa çıkarmamış ve Kore'nin en iyi özel lisesinde burs kazanmıştı. Büyük umutlarla başladığı okulunda hiçbir şey istediği gibi olmamıştı. Burslu olduğu için hep küçük görülürdü. Jimin'den başka hiç arkadaşı yoktu. Ona da bu olanları anlatamazdı ki...

Bir şekilde okumaya devam ederken o girmişti hayatına... Jungkook'u gördüğü ilk andan beri peşindeydi. Büyük gözlerini hep üzerinde hissederdi. Taehyung'u gördüğü yerde peşine takılır, onunla konuşmaya çalışırdı. Jungkook okulun sahibi olan iş adamının oğluydu bu yüzden ondan hep çekinirdi. Sorularına cevap vermez hep kaçardı ondan. Birde Jungkook için okulda söylenenler vardı tabii.

Her ne kadar Jungkook'dan kaçsa da kendini ona çekilirken buluyordu. Burslu olduğu için kendisine kötü davrananlardan koruyordu. Haksızlık yapılmasına asla izin vermiyordu. Hep Taehyung'un bir adım arkasında durup onu gölgesi gibi takip ediyordu. Birde durmadan ettiği iltifatlar vardı.

Sürekli ne kadar güzel olduğunu söyler, Taehyung'u durmadan utandırırdı. Jungkook her ne kadar okulda iyi anılmasa da Taehyung istemeden hiç dokunmazdı ona. Sadece yanağına veya saçlarına küçük öpücükler kondurur, Taehyung'un kalbinin yerinden çıkacakmış gibi atmasını sağlardı.

Böyle aşık etmişti Taehyung'u kendisine. Ona gittiği ve küçük yıldızını verdiği gün her şey güzeldi. Rüya gibiydi.