17| "Çek Tetiği!"

1.5K 103 49
                                    

Merhaba aşklarım,

Bu bölümü hiç beğenmedim, hiç güzel olmadı ama sizi de daha fazla bekletmek istemediğim için atıyorum. Bu bölümü o kadar beğenmedim ki neredeyse kitabı kaldıracaktım o derece.

Ben beğenmedim ama umarım siz beğenirsiniz ve güzel yorumlar yaparak beni mutlu edersiniz. Ayrıca küçük bir sitem de bulunacağım, okuyup oy vermeyenler hakkında. Ben hiçbir zaman oy istemedim ya da bölümlere diğer yazarlar gibi oy sınırı falan koymadım. Okuyanlar zaten beğenirse oy verecektir diye düşünüyordum ama oylar okunmaya göre çok düşük. Okuyupta oy vermeyenler beğenmedikleri için mi oy vermiyorlar? Çok konuştum biliyorum ama bu durum biraz can sıkabiliyor. 

Bir de bir sorum var;

Driftwood'da en sevdiniz sahne veya sahneler var mı? Varsa hangileri? Ayrıca en sevdiğiniz karakter kim?

Hepinize keyifli okumalar
Sizi seviyorum 💜💜💜

                                                                                                  ***

Namjoon bitkin adımlarla hastane koridorlarında yürürken ellerini dağınık saçlarına attı ve daha da karıştırdı. Günlerdir doğru düzgün uyumuyordu ve çektiği vicdan azabı da uyutmuyordu.

Az önce Jungkook'un yanındaydı. Onu kontrol etmiş ve durumunda bir değişme olmadığını gördüğünde çıkmıştı oradan. Şimdi de Taehyung'u kontrol edecekti. İzni olmadığı halde bugün yine Jungkook'un odasına gitmişti ve Jungkook'un babası tarafından fark edilmişti. Oraya gitmemesini ne kadar söylese de dinlemiyordu. Taehyung'u korumak, daha fazla zarar görmesine engel olmak istiyordu ama Taehyung asla söz dinlemiyordu. Konu Jungkook olduğunda Taehyung'u durdurmak imkansızdı.

Taehyung'un odasının önüne geldiğinde içeriden gelen boğuk sesleri duydu. Kaşları çatılırken kapıyı açtı ve gördüğü şeyle gözleri irileşirken durmadan içeri koştu.

Üstünde hemşire kıyafeti olan biri elindeki yastığı Taehyung'un yüzüne bastırıyordu. Taehyung'un elleri hareket ediyor ve kurtulmaya çalışıyordu ama yastığı daha fazla bastırarak onu nefessiz bırakıyordu.

Orada durmayı bırakıp hışımla koştu ve adamı itip yere düşmesini sağladı. Yastığı da aldığında yüzü kızarmış ve nefes almaya çalışan Taehyung'u gördü. Onu öyle görünce gözleri doldu. Yaşadıkları zaten yeterince kötüydü, peki neden hâlâ ona acı çektiriyordu? O adam gerçek bir şeytandı. Ya oğlunu öldürecek ya da hem Taehyung'un hem de oğlunun canını alacaktı. Durmuyordu, asla durmayacaktı.

Yere düşen adama baktığında koşarak kapıdan çıktığını ve kaçtığını görmüştü. Onu umursamayıp Taehyung'a baktı. Taehyung kızarmış yüzüyle şiddetle ağlıyordu. Nefesleri düzene girmeye başlasa bile ağladığı için nefesleri yetmiyordu.

Taehyung'u kaldırdı ve sıkıca sarıldı. "Geçti, geçti... Korkma buradayım." Dedi. "İyi misin?" Taehyung'un göğsünden öyle acı bir hıçkırık koptu ki elleri titredi. O kadar büyük bir ağırlık taşıyordu ki içinde birisi dokunduğu an patlayacak kadar dolu, patlasa bir yangın oluşturamayacak kadar boştu. Taehyung günlerdir yaptığı gibi iç çeke çeke ağlıyordu.

Driftwood | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin