"Anladım şimdi. Sen istiyorsun ki ben hep sana koşayım ama hiç yetişemeyeyim, ben hep seni seveyim ama sen beni sevme..ölsemde dizinin dibinde öleyim ama sana kan sıçramasın değil mi!" dedi.
Karşımda o aslan gibi, ona hiçbirşey olmaz, güçlü dediğim...
Hızlıca duşumu almış, kıyafetlerimi giymiştim. Azıcık da özendim diyebilirim. Makyaj filan da yapmıştım..
Allahım neler yapıyordum ben böyle!!
Kendi kendime güldüm. Saçlarımı kurutmaya başladım. Üzerimde açık kahve balon kol örme kazak giymiştim, altıma da siyah deri gibi duran beli lastikli şortumu giymiştim.
Siyah ince çorapta giymiştim tabi, üşürüm oğlum ben.
Yüzüme birazcık kapatıcı, gözlerime rimel ve dudaklarıma da lipbalm sürdüm. Saçlarımı kurutup düzleştirdim.
Salak değilim arkadaşlar, saçım düz evet ama kuruduktan sonra kısa olduğu için dışa doğru kıvrılıyordu azıcık. Yani düzleştirmesem Hülya Koçyiğit gibi dolanırdım etrafta..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Düzleşirdikten sonra telefondan saate baktım. 20:00 olmuştu. İyi ya hazırım zaten, parfümümü de sıkıp koltuğuma oturdum.
Telefonumun melodisini duyunca arayan kişiye baktım. Tanımadığım bir numara olduğunu görünce yerimde dikleştim.
Allah allah haber filan mıydı acaba? Hemen açtım.
"Alo?"dedim çatık kaşlarım ve ciddi sesimle. Karşıdan Yiğit'in sesi gelince kaşlarım havalanmıştı.
"Merhaba Canan, Yiğit ben" dedi.
"Sesini biliyorum Yiğit!" dedim. E yani bileyim bi zahmet. Adamın erkeksi ve melodik bir sesi vardı. Yani bana oturup kibar kibar küfür etse ses etmezdim herhalde..
Yok behh, ağzına bile tükürürdüm.
Yine kendi kendime konuşuyordum.
"Senin için sıkıntı olmaz değil mi? Yani boşa trafik yapmayalım." demişti. Demişti de ben kendimle konuşurken adamı dinlemememiştim ki!! Anlamış gibi konuştum.
"Yok sıkıntı olmaz, haklısın"dedim.
Ama neye dedim!!!
"Tamam o zaman yarım saate oradayım" dedi.
Ha!!
Gergince sırıtıp "Tamam" diyip kapattım. Herhalde beni evden almaktan bahsetmişti. Yani trafik lafı filan, 10dkk düşünüp bu sonucu çıkarmıştım çünkü.
Telefonuma bildirim gelince kimin attığına baktım. Atilla'dandı. Çıkmış ve buluşacağımız kafeye gidiyorlardı. İyi bari iptal olmamış. Atilla'nın öyle bir huyu vardı. Bazen plan yapar sonra işi çıkar ertelerdi.
En sevmediğim şeydi benimde, bir de emrivakiler..Mesela Yiğit'in beni alması..Gerçi bu sayılmazdı, yani en azından hazır olduktan sonra ve ortada bir plan varken söylemişti.
