14🦋

30 2 0
                                    






"Evet kankam böyle sürtük filan dedi. Şimdi küfür de dedi ama ben sevmiyorum biliyorsunuz. Sonra Yiğit'can adama bir yapıştı varya, beyefendi adam tabi, tuttuğu gibi arabasına fırlattı. 'Senin ağzını şey ederim. Defol git şikayet et' dedi. Nasıl cool şerefsiz. Sonra bir koşu yanıma gelip arabaya bindirdi filan. Elime baktı iyi misin diye. Sonra da hastane ev filan biliyorsunuz gerisini"

Heyecanla kızlara Yiğit'le yaşadığımız herşeyi anlatıyordum. Bir yandan da elimdeki tulumbadan yiyordum.

Bizim grubun milli tatlısı

Geldiğimde biraz oyalandılar sonra pijamalarımı giyip yemeğe koşmuştum. Konuşa konuşa yemeği yemiştik. Televizyondan da sunduğum haberleri izleyip "Ya Cano, insan hırsızlık haberini anlatırken nasıl bu kadar güzel olabilir?" diye övgülerini ve "Salak mısın kızım, kaza olmuş arkada ne diye At gibi gülerek anlatıyorsun!" yergilerini dinlemiştim.

Sonra salondaki sehpayı çekip yerine sofra bezi sermiş, abur cubur tatlı çay derken herşeyi ortaya döküyorduk. Tabi ilk ben başlamıştım.

Heyecanla en son bugünkü Bilal olayını da anlatıp elimdeki tatlı şerbetini yaladım. Bahar koluma vurdu.

"Yaaa Cano, sonunda sende birisini buldun bee, Allahım benden yana artık sorun yok. Alabilirsin gözlerimi! Bundan bir üstü cennet zaten" dedi ellerini dua eder gibi açarak. Gözlerimi devirdim.

Salak bu kız ya.

"Evet be, sonunda şu kızın da yanında bir adam görebileceğiz. Yalnız Yiğit'e düştüm valla. Doğu'yu görsem kale almam o derece! Acilen şanslı beyimiz ile tanışmamız lazım" dedi Merve'de. Oflayarak çayımdan bir yudum aldım

"Yalnız sevdiceklerim, ben adamla sevgili filan olmadım. Olmayacağım da..Neyin duası bu?" dedim umursamazca.

Tekrar tulumbaya uzanacaktım ki Merve elime vurdu. Hemen elimi çektim. Çatık kaşlarımla suratına baktım. O da ters ters bana bakıyordu.

"Lan Cano, seni döverim. Mis gibi ayağına sevgili adayı gelmiş, hala 'sovgolo olmoyocoğom' diyorsun. Rahibe Teresa mısın sen, neyin koruması bu?" dedi. Didem de başını sallayarak elindeki çayı bıraktı.

"E yani Cano, adam iyi birisi, eh anlattığına göre yakışıklı da ne istiyorsun daha hıı. Alnında ' BU ADAM CANO'NUN KADERİ" mi yazsın." dedi.

Aslında fena fikir değildi ama olmaz.
Gözlerimi devirdim yine de.

"Kankam siz salak mısınız, bu adam beni niye sevsin? Hem etkilenmiştir ya da ters davrandığımdan olsa gerek hırs yapmıştır. Aşk ya da sevgi yok ortada bence" dedim.

Merve'ye ters ters bakarak tekrar tulumbaya uzandım. Bu sefer Bahar elime vurdu. Sesli bir of çektim.

Bi yedirmediniz anasını satayım!!

Hızla kafamı Bahar'a çevirdim ve kaşımın birini kaldırdım. 'Ne var' diye kafamı salladım.

"Niye sevmesin kız, taş gibisin maşallah. Hırs olduğunu da sanmıyorum. Senle vakit geçirmeye çalışıyor, sürekli yakın davranıyor, ilgileniyor, üşüme diye montunun önünü bile kapatıyor." dedi çatık kaşlarıyla. Sonra bacağıma ayağıyla vurdu.

"Hem sen niye montunun önünü kapatmıyorsun salak, kaç kere söyleyeceğiz. İlla zatüre olmak istiyorsun herhalde!! Adam bile anlamış da uyarıyor bu salak kaç yıl oldu hala anlamıyor!!" dedi sonlara doğru eliyle beni kızlara göstererek.

Sevmiyorum önümü kapamayı Allah allah!!

Sinirle baktım ona, kafamı sağa doğru sallayıp "sabır" dedim.

İlk Sevgili Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin