~6~

111 10 0
                                    

Kızlar ekrandaki mesajı okudu.

"Seninle konuşmam gerekiyor. Göndereceğim konuma gel ama yalnız.
Bucky"

Kat: Yalnız gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?

Nat: Tuzak olabilir!

Steve: Sakin olun yalnız gidecek olsaydım yanınıza gelmezdim. Sam gelsin planı anlatıcam.

Biraz sonra dördü de mutfak masasının etrafında oturuyorlardı.

Steve: Apartmana yalnız giricem. Katerina sen giriş kapısını tutacaksın Natasha da acil çıkış kapısını. Sam havadan kontrolü sağlayacak. Kulaklıkla hep iletişimde olucaz.

Sam: Dua edelim de aksilik çıkmasın.

Kat: Aksilikten kastın ölmek sanırım.

Nat: Hadi ama kendinize gelin siz birer intikamcısınız.

Kat: Karşımızdaki de demir kollu bir psikopat.

Steve: Benim arkadaşım.

Sam: Arkadaşın olmasaydı hiçbirimiz buna kalkışmazdık zaten.

Yarım saat içinde hazırlıklarını tamamlayıp yola çıkmışlardı. Adrese vardıklarında hepsi konumlarını aldılar. Steve ona gönderilen numaralı dairenin önüne geldiğinde kapının aralık olduğunu fark etti. Yavaşça içeri girdi. Salonda arkası dönük kasketli, deri ceket giymiş, elleri ceplerinde biri duruyordu.

-Bucky?

Kasketli adam ona doğru döndü.

-Hoşgeldin Steve.

Kaptan önce ne yapacağını bilemedi. Yıllardır görmediği arkadaşına doğru iki adım attı.

-Hangi Bucky'le konuşuyorum?

Bucky'nin dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

-Annen...

Steve gülümseyerek arkadaşına sıkıca sarıldı.

-Hatırlıyorsun...

Bucky arkadaşının sarılışına karşılık verirken derin nefes aldı.

-Bu kadar geç kaldığım için özür dilerim.

Steve geri çekilip çok iyi tanıdığı o yüze baktı.

-Sana ne oldu böyle? Kolun...

-Tren kazasında oldu. Düştüğümde... Uyandığımda bir Hydra üssündeydim. Bana bu demir kolu vermekle kalmadılar. Beynimi yıkadılar, beni bir ölüm makinesine çevirdiler. O gün seninle karşılaştığımızda bir şeyler anımsadım. Direndim, savaştım ve her şeyi hatırladım. Hala tam olarak iyi değilim yardımına ihtiyacım var.

-Sana yardım etmek için burdayım. Bunca yıl yanında olamadım ama artık yanındayım.

-Sana her şeyi detaylıca anlatıcam ama önce burdan çıkalım. Güvenlik için sürekli yer değiştiriyorum.

Steve konuşacağı sırada kulağında Sam'in sesini duydu.

Sam: Bir sorunumuz var. S.H.I.E.L.D burda.

Steve: NE?

Kat: Ben onları oyalarım.

Steve: Sakın! Sen ve Nat uzaklaşın hemen sizi görürlerse işinizi kaybedersiniz!

Bucky: Kiminle konuşuyorsun?

Nat: İş kimin umrunda?!

Steve: Dediğimi yapın bunu kendim halledicem!

O sırada pencerelerden iki ajan girdi. Steve ve Bucky onları etkisiz hale getirdikten sonra daireden çıkıp koşarak merdivenlerden inmeye başladılar. Saldıran ajanların ardı arkası kesilmiyordu. Sonunda apartmandan çıkabilmişlerdi.

Nat: Benim motorsikletimi alın anahtar üzerinde!

Sam: Arabanın da öyle!

Kat: Dikkatli olun!

Steve motorsikleti Bucky'e verip arabaya bindi. Sıkı bir kovalamaca başlamıştı. İkisi de yakalanmamak için direniyordu ama Kat kulağında son bir kelime duymuştu ve Steve'in hattı kesilmişti: Yakalandık!

                            𓆩♡𓆪

Steve ve Bucky elleri kelepçeli şekilde birkaç ajanın arasında sorguya alınmak için yürüyorlardı. Katerina ve Natasha peşlerinden S.H.I.E.L.D'e gelmişlerdi. Kat en öndeki ajanın önünü kesti.

-Gidebilirsin Rumlow sorgularını biz devralıyoruz.

-Çekil önümden Romanoff bana böyle bir bilgi gelmedi.

Nat cebinden çıkardığı Fury imzalı kağıdı ona gösterdi.

-Bu bilgi yeterli mi?

Rumlow gözlerini devirip ters ters onlara baktı.

-Yöneticinin siz iki kız kardeşe verdiği ayrıcalıkların nedenini anlayamıyorum.

Kat elinin tersiyle hafifçe Rumlow'un omzuna vurup sırıttı.

-Sadece mükemmel ajanlar anlar.

El işaretiyle etraflarındaki ajanları gönderip Bucky'nin kolunu tuttu. Bucky'nin o an aklından geçen tek şey egonun birine nasıl bu kadar yakışabildiğiydi. Natasha da Steve'in kolunu tutuyordu. İki kızıl ajan bakıştılar. Yolda bir plan yapmışlardı ve şimdi o planı devreye sokma zamanıydı.

READY?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin