~14~

80 9 3
                                    

Peter yere atlayıp karşısındaki kızı sakinleştirmek için ellerini öne doğru uzattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Peter yere atlayıp karşısındaki kızı sakinleştirmek için ellerini öne doğru uzattı.

-Şşş sakin ol sana zarar vermem mutfakta olduğunu bilmiyordum korkuttuğum için özür dilerim 🥺

Mila bir eli göğsünde, karşısındaki çocuğa baktı.

-Tavan yerine kapıdan girseydin görürdün.

-Haklısın tabi ben sadece şeyy... fazla hareketliyim 🥺👉🏻👈🏻

Mila derin nefes alıp sakinleşti.

-Sorun değil.

Peter hemen karşısındaki kıza elini uzattı.

-Ben Peter Parker bu arada üssün Örümcek Adam'ı :)

Mila karşısındaki sıcakkanlı çocuğa gülümseyip elini sıktı.

-Ben de Mila Joy. Tanıştığıma memnun oldum :)

-Ben de memnun oldum ve tekrar özür dilerim sadece okula gitmeden önce bir şeyler atıştırmak istemiştim :)

Mila gülümseyerek yaptığı kurabiyelerden uzattı ona.

-Sen bunlardan yerken yolda yemen için sandiviç hazırlayabilirim sana istersen :)

-Ben zahmet vermeseydim sana 🥺👉🏻👈🏻

-Olur mu öyle şey hemen hallederim :)

Peter kurabiyelerden yerken Mila ona sandiviç hazırlamaya başladı. Ağzındaki lokmayı yutup ona baktı Peter.

-Kat senden bahsedince iyi anlaşacağımızı tahmin etmiştim yanılmamışım :)

Mila gülümseyerek paketlediği sandiviçi ona uzattı.

-İyi anlaşmamamız için bir sebep yok :)

-Kurabiyeler çok lezzetliler eline sağlık ve sandiviç için teşekkür ederim :)

-Afiyet olsun rica ederim :)

Peter tereddüt etse de Mila'ya sarılıp mutfaktan çıktı, Mila gülümseyerek arkasından baktı ve işine döndü. Biraz sonra her şey hazırdı, hazırladıklarını yemek masasına taşımaya başladı. Mutfağa ilk gelenler Wanda ve Vision olmuştu. Wanda her zamanki sıcak gülümsemesiyle güzel kıza baktı.

-Günaydın tatlım :)

Mila gülümsemesine karşılık vererek ona döndü.

-Günaydın :)

-Her şey çok lezzetli görünüyor eline sağlık :)

-Afiyet olsun :)

Wanda'nın gözü masadaki çöreklere çarptı.

-Bunlar annemin küçükken bize yaptıklarına benziyor :)

Birini alıp ağzına attı, şaşkınlıkla Mila'ya baktı.

-Tadı da o kadar benziyor ki 🥺

-Öyle mi 🥺👉🏻👈🏻

-Hıhı yıllar sonra özlediğim tadı almak iyi geldi 🥺

-Ne mutlu bana 🥺👉🏻👈🏻

Biraz sonra diğerleri de gelmişti. Masadaki tek bir kişi ne onunla konuşuyor ne de ona bakıyordu. Mila onu düşünmemeye çalışarak Steve ve Natasha'ya döndü.

Mila: Beni kabul ettiğiniz için tekrar teşekkür ederim umarım kahvaltıyı beğenirsiniz :)

Steve: Teşekkür edecek bir şey yok güzelim sen de bizdensin artık :)

Nat: Hepsinin çok lezzetli olduğuna eminim çok zahmet etmişsin eline sağlık :)

Mila: Ne zahmeti afiyet olsun :)

Hepsi önlerindeki nefis kahvaltıdan yemeye başladı.

                              𓆩♡𓆪

Kat üzerini değiştirirken aldığı yanık kokusuyla mutfağa koştu. Karşılaştığı manzara; içinden duman çıkan ekmek kızartma makinesi, dağılmış bir tezgah ve omlet yapışmış tavayla mücadele eden Bucky'di.

-Burda neler oluyor?

Bucky mahcup bir ifadeyle kızıl ajana baktı.

-Kahvaltıyı hazırlamak istemiştim ama beceremedim çok özür dilerim toplıycam eskisi gibi olacak söz veriyorum...

-Sorun değil cidden. Keşke bekleseydin beraber hazırladık ama beraber toplarız şimdi hızlıca.

Kat gidip ekmek kızartma makinesinin fişini çıkarttı. Bucky gördüğü şeyle kızardığını hissetti.

-Öhöm şeyy... f-fermuarın...

Kat o an aceleden elbisesinin fermuarını çekmeyi unuttuğunu anladı. Hızlıca uzanıp sırtındaki fermuarı çekti.

-Ben yanık kokusu alınca ç-çekmeyi unutmuşum.

-Endişelendirdim seni de kusura bakma.

-Sorun değil burası bitsin ben yiyecek bir şeyler hazırlarım.

İkisi de sessizce mutfağı toplamaya başladı. Bir süre sonra sessizliği bozan Bucky oldu.

-Sırtındaki dövmenin anlamı ne? Yani öylesine mi yaptırdın yoksa senin için bir anlamı var mı?

-Var. Bir kar tanesi diğer hiçbir kar tanesine benzemez, ben de çocukluğumdan beri kendimi hep herkesten farklı hissettim. Kendimden nefret ettiğim dönemler oldu ama kendimi sevmeyi öğrendim. Sonra da bu dövmeyi yaptırdım. Bana farklı ama eşsiz olduğumu hatırlatıyor.

Kat derin nefes alıp topladığı çöpleri çöp kutusuna attı. Bucky anladığını belli edercesine başını salladı.

-Gerçekten bugüne kadar gördüğüm hiçbir kadına benzemiyorsun.

Kat tek kaşını kaldırarak yakışıklı adama baktı.

-İyi anlamda mı kötü anlamda mı?

-İyi anlamda tabi ki. Hiçbiri...

Söylemek istediği çok şey vardı. "Hiçbiri senin gibi gülmüyor, senin gibi kokmuyor, senin gibi bakmıyor, senin gibi hissettirmiyor..." diye geçirdi içinden ama cümlesini farklı şekilde tamamladı.

-Hiçbiri senin gibi cesur ve yetenekli değil.

Kat gülümseyip yeniden kahvaltı hazırlamaya başladı.

-Teşekkür ederim :)

Bucky saatlerce bu gülümsemeyi izleyebileceğini düşündü ama şu an ona yardım etmesi gerekiyordu. Derin nefes alıp kendini topladı. Biraz sonra kahvaltı hazırdı. İkisi de oturup sessizce kahvaltı ettiler.

                              𓆩♡𓆪

Kat henüz üsse dönmemişti. Nat ve Steve S.H.I.E.L.D'e, Wanda ve Vision alışverişe gitmişlerdi. Mila'nın canı odasında çok sıkılıyordu. Bahçeye çıkmaya karar verdi. Defterini ve kalemini alıp üssün bahçesine çıktı. Büyük bir ağacın altında oturup sırtını ağaca yasladı. Defterini dizlerine koyup çizmeye başladı. Bir süre sonra adını duymasıyla başını kaldırdı.

READY?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin