Adım 8 - Son Adım-Karma

0 0 0
                                    

Çocuk gözlerini insanlara dikmiş öylece bakıyordu. Gözlerini kırpmadan sadece onları izliyordu. Üzerindeki elbise formunda pijama onu pis gösteriyordu. Rengi sararmış ve biraz kirliydi.

"Korkuyorum" diye fısıldadı yanındaki teyzesine. Küçük parmakları teyzesinin baş parmağını kavradı. Önünde bir sürü tanımadığı insanlar oturmuş ve onu yiyecek gibi bakıyorlardı. "Korkuyorum dedim, bakmayın öyle."

"Çocuğu yiyecekmiş gibi bakmayı keser misiniz? Zaten büyük travma atlattı."

Oradakiler masalarında daha da yaylanarak, rahat pozisyona geçtiler. Birbirlerine bakıyor, bir şey konuşuyorlardı. Belki de istedikleri çocuğun dikkatini dağıtmaktı. Herkesin aniden harekete geçmesi bu sefer yine çocuğu tedirgin etmişti.

"Ne istiyorsunuz benden?"

İkinci sırada oturan bordo ceketli, sarı kısa saçlı, tahmini 40-45 yaşında olan kadın hemen lafa girdi.

"Bak çocuk seni fazla oyalamak istemiyoruz. Başına gelenlerden haberimiz var. Lütfen bize her şeyi eksiksiz anlat."

Yanındaki takım elbiseli daha genç görünen erkek kadının elini tutarak biraz yavaşlamasını rica etti. Çocuğu korkutup ellerinden kaçırmak istemiyorlardı.

"Daha kaç kere söyleyeceğim. Odamda biri var, odamda benden bir tane daha var."

Kadın nedense sinirleniyor gibiydi. Küçük çocuktan mantıklı açıklamalar bekliyor, psikolojisinin sağlam olmasını istiyordu. Bu mümkün değildi, o daha 10 yaşındaydı.

"Evet anladık yatağının altında bir şey var. Şimdi daha da açar mısın bu konuyu?"

"Hayır!"

Çocuk adeta bağırmıştı. Meraklarından öne doğru eğilen ekip, çocuğun kükremesiyle geriye doğru sıçradı. Teyzesi bile şaşırmış ve öylece kalakalmıştı.

"Sorun yatağımın altında değil" dedi çocuk az öncekine göre daha sakin bir sesle. "Sorun yatağımın üzerinde."

"Yatağımın üzerindeki ben değilim!"

Tam tamına iki saat geçen sorgu sualden sonra hâlâ herkesin kafası karışıktı. Neredeyse kimse bir sonuca varamıyordu.

Genç olan psikolog teyzesiyle baş başa kalmak için onu yan odaya davet etti. Aslında ne diyeceği tahmin edilir bir şeydi.

"Korkarım çocuğun psikolojik sorunları var çünkü hiç biri akla mantığa yatan şeyler değil."

"Hayır!"

Hemen itiraz etti teyzesi. Çünkü o da biliyordu bir şeyler vardı.

"Ben de gördüm. Daha doğrusu bakın kanıtım var. Ne gördüm hatırlamıyorum anlıyor musunuz? O odadan çıktıktan sonra orada neler olduğunu hatırlayamıyorsunuz. Bu yüzden olmalı ki ben oraya giderken kağıt kalem aldım yanıma ve her şeyi yazdım."

Cebindeki kağıt parçasını çıkarıp psikoloğa uzattı. Elleri istemsizce titriyordu.

"Burada garip şeyler var. Duvarda yazılar, yatağın altında ekmek kırıntıları. Ayrıca anıl garip hareketlerde bulunuyor. Yatağın altında bir şey var. Tam girecektim. Olamaz."

Yazılar kısa kesilerek ve aceleyle yazılmıştı. Çok fazla baskı altında hissettiği de bir gerçekti.

"Peki öyleyse. O odaya biz de gidelim hanımefendi."

"Ne girmesi beyefendi? Size diyorum ki bir anlamı yok sonra unutuyorsunuz zaten!"

Kadın canına tak etmiş ve adamın üzerine bağırmıştı. Elinden geldigi kadar da bağırmaya hazır gibi görünüyordu.

Yatağımın Üzerindeki El (MS)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin