*Ecrin'den *
Altay beni antrenmana bıraktı ve kendi antrenmanı için yanımdan ayrıldı. Telefonumda bir bildirim vardı:
@keremakturkoglu: Selam , naber?
-: iyidir sen
@keremakturkoglu: buluşalım mı?
-:neden?
@keremakturkoglu: öyle arkadaşça dedikodu yaparız.Olmaz mi?
-: çok isterdim ama antrenmanlarım çok yoğun . Bunu başka bir zaman yapalım.
YALAN . KEREM YAVŞAK!
@keremakturkoglu: tamam hadi kolay gelsin sana.
-: saol.
Tek dileğim antrenman yapmaktı. Ama öyle böyle değil , bokum çıkana kadar.
Biraz ısınıp torbanın karşısına geçtim . 2 yumruk 1 tekme 1 diz 3 croshe derken vakit akıyordu. Biraz yorulduğum için köşeden suyumu aldım ve içtim.
O sırada salonun kapısı açıldı. Abim ve ALTAY! Ben bu çocuğu her gördüğümde böyle olacaksam işimiz yaş bu arada. Onlara bi gülücük attım ve ellerine lapaları geçirmiş olan antrenörümün karşısına geçtim. Sert dövüşmek her zaman tercihim olmuştur. Biraz da lapada çalıştıktan sonra abim ve Altay'ımın yanına gittim.
"Hayırdır siz niye buradasınız?" Dedim nefes nefese. "Sakin ol kız ventolinini ( astım hastalarında meydana gelen kalp sıkışıklığı veya nefes darlığı gibi durumlarda nefes almaya yardımcı ilaç) vereyim mi?" Altay anlamaz bakışlarını atarken "iyi olur" Dedim. "Altay ventolin astım ilacı ve bende de doğuştan gelen astım var kötü kötü bakmayı kes lütfen" Dedim kıyamayıp. "Hee tamam . Ben de diyorum noluyo burda böyle ventolin ne diye yarım saattir sorguluyorum." Dedi komik ses tonuyla "Sen ilacı sorgulamak yerine beynini sorgula kardeşim" diyerek sohbete dahil oldu abim. Altay "Abi ayıp ediyor ama bak" Dedi sahte bir sinirle. Mutlu anlar yaşıyorduk. Hep böyle olsundu.
Antrenmandan çıktım ve eve gittim. Biraz dinlenip Altay'ın evine gittim. Kapıyı anahtarımla açtım. Açtığım gibi burnuma Altay'ımın ferah kokusu geldi. Yanımda olmadan kokusuyla huzur veriyordu bana.
Odasına çıktım ve uyuduğunu farkettim . Tatlı çocuk yaa. Yanına uzandım , ilk başta kımıldadı ve gözünü açtı ama ben olduğumu görünce sırıtıp uyumaya devam etti. Uyumaya devam etti derken , bana ahtapot gibi sarılmış burnunu saçlarıma bastırmıştı.
Altay'dan
Ecrinin mis kokusuyla Gözlerimi araladım. O çoktan uyanmış meraklı gözlerle bana bakıyordu. "Ne oldu 'yakışıklı sevgilimi ayaküstü dikizliyeyim' mi dedin?" Dememe " Evet keyfim ve kahyası 'yakışıklı sevgilimi ' izlemek istedi. " diyip omuz silkti.
