Bugün skz adamları beni kalpten götürdü teşekkürler skz🥰🥰🥰
İyi okumalarr🐚
-
"Seungmin, bu sensin değil mi oğlum?"
"B-baba?"
Telefondan gelen tanıdık sesle şoktan öylece kalmıştım. Beni şimdiye kadar hiç arayıp sormamıştı ve bu beni ilk arayışıydı. Beni çoktan unuttuğunu bile düşünürken şimdi neden aramıştı ki?
"Oh, tanrıya şükür. Annen sadece hastaneye kaldırıldığını söyleyip telefonu suratıma kapattığından dolayı iyi olup olmadığını öğtenmek için aramak zorundaydım, üzgünüm."
Beni aradığı için neden üzgündü ki? Bir kere bile arayıp nasıl olduğumu sormamışken şimdi de aradığı için üzülmüş müydü? Tam ağzımı açıp konuşacağım sırada konuşmasına devam etmişti.
"Biliyorum, benden nefret ediyorsun ama annen senin hakkında sorduğum soruları geçiştirince senin için endişelendim."
"Anneme sormak yerine neden nasıl olduğumu direkt bana sormadın? Gittiğinden beri bir kere bile olsa aramanı bekledim. Neden sadece başıma kötü bir şey geldiği zaman aklınıza geliyorum?"
Dediklerimin üstüne bir süre sessiz kalmıştı. Diyeceklerini tartıyordu sanırım. Boş bahanelerini dinlemek istemiyordum.
"Şu an araman bir şeyi ifade etmiyor artık. İyi günler."
Telefonu kapatacağım sırada sesini duymamla telefonu tekrar kulağıma dayamıştım. Neden hâlâ çaresizce umut aradığımı merak ediyordum...
"Benimle konuşmak istemeyen sen değil miydin?"
"Nasıl?"
Ne hakkında konuşuyordu bu adam? Onunla konuşmak istemesem beni aramadığı için neden kızayım ki?
"Annen bana, benden nefret ettiğini söylediği için seni aramadım. Gittiğim ilk günden beri seninle konuşmak istedim ama annen benimle konuşmak istemediğini söylüyordu. O gün parkta karşılaştığımızda da kaçmanın sebebi o değil miydi?"
Duyduklarım karşısında kaşlarımı çatmıştım. Anneme hiçbir zaman böyle bir şey söylememiştim. Babamın beni hiç sorup sormadığını içten içe merak etsem de annem üzülür diye konusunu dahi açmamıştım.
"Annem, senin aradığını söylemedi bile bana."
"Annen neden öyle bir şey yapsın ki?"
Aklıma gelen şeylerle birlikte gözlerimin dolmasıyla derin bir nefes verdim ve sinirle saçlarımı arkaya doğru taradım.
"Beni yanında tutmak için onun yapamayacağı şey yok..." Ağlamak üzere olduğum sesime de yansırken endişeli sesi kulaklarımı doldurmuştu bu sefer. "Nasıl yani? Benim bilmediğim ne oldu?"
Elimle yüzümü sıvazlayan derin bir iç çektim. Konuşamadığımı anladığı an bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacaktı ki tekrar konuşmuştu.
"Seungmin, yarın öğleden sonra karşılaştığımız parkta buluşalım mı? Sanırım konuşmamız gereken şeyler var."
Sorusu karşısında gerginlikten kalp atışlarım hızlanmıştı. Babamı ne kadar özlesem de ona olan kırgınlığım azalmıyordu. Belki de başıma gelen bunca şeyde onu suçlu bulduğumdandı bu kırgınlığım. Yine de neden aramadığını öğrendiğim için bir şans daha vermek istedim.
"Olur, yarın görüşürüz."
Telefonu kapattığımda başımı yukarı kaldırdım ve bir süre sakinleşmeye çalıştım. Annemin aşağıdan bana seslenmesiyle yatağımdan doğrulup mutfağa ilerledim ve hiçbir şey olmamış gibi yemek masasına oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loveless Star || Chanmin √
ФанфикO, benim gülümsemem ile hayata tutunmuşken onun için gülümsememi koruyacağıma söz vermiştim. || mommy issues