Ne demek Hyunjin gözünün altındaki beni sildirmiş... Dünyam yıkıldı
neyse iyi okumalarr🫂
-
Çalan zille sınav kağıdını öğretmenler masasına bırakıp sınıftan çıktım. Felix sınavını erkenden bitirip koşarak çıkmıştı. Ben de erkenden bitirsem de zil çalana kadar beklemiştim.
Bizimkilerle anlaştığımız üzere kafetaryaya gittiğimde köşedeki masada Felix ve Hyunjin'i sarmaş dolaş görmemle kıkırdadım ve yanlarına adımlayacakken omzuma konan elle arkamı döndüm.
"Ta da!"
Gözümün önüne uzatılan biletle hafif geri çekilip bileti aldım ve inceledim.
"Bu ne?"
"Konser vereceğiz!"
Şaşkınlıkla kafamı kaldırıp Chan'a baktığımda gamzelerini göstererek gülümsüyordu. Bunu uzun zamandır yapmak istiyordu ve sonunda izin vermişlerdi anlaşılan.
"Voah, çok sevindim. Her şey hazır mı peki?"
Onun heyecanı da anında bana geçerken ona sarılmamak için kendimi zor tutmuştum.
"Hmm, sayılır." Bu arada konuşarak masaya adımlamıştık. "Yardım edilecek bir şey varsa söyle."
Chan, Hyunjin ve Felix'in karşısındaki sandalyeyi benim için çekti ve yanındaki sandalyeye oturdu. Ben de yanına otururken onlara da birer bilet verdi ve kolunu omzuma atarak keyifle gülümsedi. Mutlu olduğunu görmemle ben de genişçe gülümsedim.
"Oo, izin almışsın sonunda bizim gıcık müdürden." Hyunjin ve Chan sandığımdan da daha yakın çıkmışlardı. Hatta Hyunjin'i de gruplarına davet etseler de resime yönelmek istediğini söyleyerek reddetmiş.
Felix bileti inceleyip telefon kılıfının içine koyduğunda bize döndü. Her şeyini kaybeden biri olduğu için telefon kılıfını cüzdan gibi kullanıyordu.
"Mezuniyet partisi olduğu için izin verdi. Yoksa izin vereceğini sanmıyorum."
Biz konuşurken o sırada kafetarya girişinde gürültü olmasıyla kafetaryadakiler de dahil hepimiz oraya dönmüştük. Changbin ve Jisung ikilisi sataşarak yanımıza geldiğinde herkes onların bu hallerine alışmış olacaktı ki hiçbir şey olmamış gibi önlerine döndüler.
"Chan, Bin'e bir şey söyle. Saçımı maviye boyatmam için beni zorluyor. Renkli saç bana yakışmaz ki."
"Çok yakışacak diyorum inanmıyor ya! Gece uyurken boyarım görürsün." Changbin Jisung'a dil çıkartırken Chan bıkkınlıkla iç çekip alnını sıvazladı.
"Changbin, Jisung'u zorlama istemiyorsa istemiyordur ve Jisung, ne demek renkli saç sana yakışmaz?"
Chan'ın ani çıkışına karşı Jisung abartılı bir şekilde sıçrayıp Changbin'in arkasına saklandı. Evet, az önce tartışıyorlardı şimdi de ona sığınıyor.
"Yakışır mı?"
Changbin'in omzundan sadece gözleri gözükeceği şekilde Chan'a baktığı zaman tatlılığına gülmeden edememiştim.
"Yakışır tabi, benim saçlarım da mavi."
Hyunjin saçlarını karıştırdıktan sonra Jisung yüzünü buruşturdu.
"Kel olsa da yakışacak insan konuştu.."
Felix kahvesini yudumluyordu ve Jisung'un cümlesiyle güleyim derken kahveyi boğazına kaçırmıştı. Hyunjin ona yardım ederken onlara gülmekle meşguldüm ama masamıza yaklaşan Jeongin'i görmemle karşımdaki ikiliden gözlerimi ayırıp ona el salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Loveless Star || Chanmin √
Fiksi PenggemarO, benim gülümsemem ile hayata tutunmuşken onun için gülümsememi koruyacağıma söz vermiştim. || mommy issues