[6] "Ben o yaşlarını tekrar ağlayasın diye silmiyorum."

420 65 40
                                    

helloovv
dun yks aciklandi bolumu duzeltmeyi unutmusum bu yüzden yb gec geldi azcuk🤏

bir de sinava girenler icin sonuclariniz ne olursa olsun siz elinizden geleni yaptınız bunun için kendinizi suçlayıp üzmeyin hicbir sey sizden onemli degil ❤‍🩹

İyi okumalar🦭

-

Ağlamamın üzerinden zaman geçse de hâlâ gözlerim şiş ve kızarıktı. kimsenin beni o şekilde görmesini istemediğim için okuldaki herkes çıkana kadar beklemiştim.
Chan da benimle birlikte beklemişti. Hatta eve kadar bırakmayı bile teklif etse de reddetmiştim.

Aslında bir süre daha kafamı dinlemek istiyordum. Biliyordum ki eve gidince daha kötü olacaktım. Derslere girmediğimin mesajı çoktan anneme ulaşmıştır ve üstüne aramalarını da açmamıştım. Bu yüzden hava kararana kadar sokaklarda dolaştıktan sonra saatin geç olması nedeniyle annemin endişeleneceğini(?) düşünerek eve gitmeye karar vermiştim.

Evin önüne geldiğimde derin bir nefes alarak gelecek tepkilere kendimi hazırladım ve anahtarımla kapıyı açarak içeri girdim. Kapıyı açar açmaz da direkt annemin sinirli bakışlarıyla karşılaşacağımı beklemiyordum.

"Nerelerde sürtüyorsun sen?"

"Gelmeseydin hiç eve."

"Derslerine de girmemişsin. Böyle mi doktor olacaksın sen?"

Yine aynı cümleler ve aynı haykırışlar. Her yaptığım kötü davranışlarda bu hakaretleri işitiyordum. Ama bu sefer susmak istemiyordum. Çoğu şeyi içime atmış ve karşılık dahi vermemiştim fakat karşılık vermesem bile yine suçlu oluyordum. Bu yüzden de nereden geldiğini bilmediğim bir cesaretle ben de çıkışmıştım bu sefer.

"Neden bir kere bile olsun seni memnun edemiyorum anne? Hayatım boyunca yaptığım tek şey seni mutlu etmekti. Sözlerini dinlersem seni mutlu ederim sanmıştım ama senin kuklan olmaktan başka bir şey olamadım. Kendi çocuğunu bile tanımıyorsun daha, ben doktor olmayı hiçbir zaman istemedim. Senden tek isteğim her annenin yaptığı gibi beni sevip yanımda olduğunu hissettirmendi. Ama aldığım tek şey nefret dolu bakışların. Söylesene, bu bakışları haketmek için ne yaptım?"

Daha söyleyeceğim çok şey vardı. Bunlar yarısı bile değildi ama annemin yüzüme attığı tokat sayesinde susmak zorunda kalmıştım.

"Ben senin geleceğini düşünürken benim anneliğimi sorgulamaya ne hakkın var? Senin için o kadar çabaladım. Tek başıma, baban bile yoktu yanımızda sadece ben çabaladım ama dönüp şu yaptığın yüzsüzlüğe bak."

"Sen benim iyiliğimi düşünüyorsun ama beni en dibe çektiğinin farkında bile değilsin. Bırak bu sefer de kendi iyiliğimi ben düşüneyin."

O anki sinirimle arkamdaki kapıdan bir hışımla çıkmıştım. Orada kalmaya devam etseydik birbirimize zarar verecektik ve en iyisi biraz yalnız kalmaktı.

* * * * * * * *

Saatlerce sokaklarda gezindikten sonra yorgunlukla kendimi boş bir banka atmıştım. Sinirimle evden çıkmıştım kafam o kadar doluydu ki her zaman hayranlıkla izlediğim sokakları bile izlememiştim. Ve şu an ne yapacağımı da bilmiyordum. Tek gideceğim yer Felix'in eviydi fakat onlar da şansıma bugün evde değillerdi. Bu yüzden arama gereği bile duymamıştım. Neden daha fazla arkadaş yapmadığım hakkında kendimle tartışırken tanıdık bir ses duymamla kafamı kaldırıp etrafıma bakındım.

"Bu gece seni tek bırakıyoruz anlaşılan, ben de Minho hyungun evine gideceğim."

"Ahh, Changbin gibi sen de sattın demek ha?"

Sırtlarında ve ellerinde çantalarla yürüyorlardı. Büyük ihtimal küçük bir konser vermişlerdi. Ben onları fark edilmeyeceğimin rahatlığı ile süzerken birden hissetmiş gibi Chan ile göz göze gelmemizle yüzümü gizleyecek vakit de kalmamıştı.

"Seungmin senin ne işin var burada? Ve bu saatte? Ağlıyor musun sen? İyi misin?"

Yanıma geldiğinde elindeki ağır çantayı bankın yanına bıraktı ve endişeli gözlerle bir yerime bir şey olmuş mu diye süzerken sorularını sıralamıştı. Yanaklarımdaki ıslaklıklar hâlâ kurumamıştı ve gözlerimin de kızarık olduğuna emindim. Günüm ağlamakla geçmişti resmen...

'Sevgili günlük, bugün bütün gün ağladım.'

"İyiyim, sadece hava alıyordum." Gözlerimi kaçırıp başka yerlere bakmaya çalışsam da sıcak ellerini soğuk yanaklarımda hissedip onun yönlendirmesi ile tekrar yüzüne bakmıştım. "Yalan söyleme bana saat çok geç ve bu saatte dışarıya çıkmazsın sen."

Bunu nereden bildiğini sorgulasam da şimdilik umursamamayı seçmiştim. Daha fazla itiraz edemeyecektim geri dönmek istemiyordum ve şu anda bana yardım edecek tek kişi oydu.

"Annemle kavga ettim ve evden kaçtım."

Yüzündeki ifadeden şaşırdığını anlamıştım fakat çok geçmeden toparladı. Annemle aramdakileri henüz bilmiyordu ve mükemmel bir hayatım olduğunu düşündükleri için şaşırtıcı bir durum olmalıydı.

"Oha! Sen mi annenle kavga ettin?"

Jisung fazla şaşırmış olacaktı ki ağzından kaçırdığı sözlerle eliyle hemen ağzını kapatmıştı. Şaşırmalarının nedeni annemin sürekli okulu ziyaret etmesiydi. Bu yüzden herkes onu güler suratıyla kibar bir kadın olarak tanıyordu.

"Evet, oldu işte bir şeyler. Ben de uzamaması için evden çıktım. Şimdi de ne yapacağımı bilmiyorum."

Omuzlarıma atılan kalın ve sıcak hırkayla birlikte siyah tişörtüyle kalan Chan'a bakmıştım.

"Ben o yaşlarını tekrar ağlayasın diye silmiyorum. Kalk gidiyoruz, hadi."

Bileğimden tutup sürüklemesiyle arkamızdan gelen Jisung'un sesini duymuştum. "Aynen, evde Chan hyung dışında kimse kalmayacak rahat olursun umarım." Sanırım bu gecelik bu tekliflerini kabul etmek zorundaydım.

"Changbin nerede ve sen neden gelmiyorsun?"

Chan bileğimi tutup beni yönlendirmeye devam ederken sohbetimizi de dinlemeyi ihmal etmiyordu.

"Changbin hafta sonu olduğu için ailesinin yanına gitti. Ben de Minho hyungun yanına gideceğim şimdi. Ona tavuk sözüm vardı. Size iyi eğlenceler!" Elini sallayarak bizim aksimize sağa dönüp gözden kaybolmuştu.

Chan ile baş başa kaldığımızda iç çektim ve başımı yerden kaldırarak Chan'a baktım. Yüzünde düşünceli bir ifade vardı. Kaşlarını çatmıştı ve fark etmeden bileğimi sıkmaya başlamıştı. Ne düşündüğünü bilmiyordum ama büyük ihtimal benim için yapacak bir şeyler düşünüyordu. Hâlâ bırakmadığı bileğimi yukarı kaydırıp elini tuttuğumda düşüncelerinden kurtulmuş gibi gözlerini kırpıştırıp bana baktı. Ona içten bir şekilde gülümsediğimde gözleri bir süre gerilen dudaklarıma kaydı ardından o da güzel gülümsemesini sunmuştu.

* * * * * * * *

cok hızlı ilerlemiş gibi sanki 20 bolum ne yazmisim ben ya🦧neyseeeechanmin ile kalin~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


cok hızlı ilerlemiş gibi sanki 20 bolum ne yazmisim ben ya🦧
neyseeee
chanmin ile kalin~

Loveless Star || Chanmin √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin