Yeji
İş yerime geldiğimde etrafa göz gezdirdim. Daha küçüktü tabii diğer eve göre. Onun dışında her şey güzelce dizayn edinmişti.
"Yeji..."
Arkamdan gelen sesle arkama döndüğümde Felix, spor kıyafetleriyle karşımda duruyordu.
"Hey Felix... Ben üzgünüm. Şey için yangında yanınızda olamadığım için ve annen için..."
Felix bana doğru bir adım attığında bende ona iki adım atıp sıkıca sarıldım. Birine sarılmaya ihtiyacım vardı. Biliyorum, başlarına bunu ben getirmiştim ancak pişmandım.
Dün gece çok düşünmüştüm. Hatta o kadar çok düşünmüştüm ki neredeyse düşüncelerimin arasında boğulup gidecektim...
"Senin suçun değildi sonuçta Yeji, bu kadar üzülme."
Tabii... Bir de bana sor!
"Bu arada çalışma odasını arıyorsan üst katta sağdaki ilk kapı."
Başımı sallayıp yönümü merdivenlere doğru çevirdim. Basamakları isteksizce çıkıp çalışma odasına girdim ve bilgisayarı açtım. Toplantı sekiz buçukta başlıyordu ancak ben yarım saat önceden gelmiştim çünkü evde daha fazla yalnız kalamazdım.
Ni-ki gitmişti. Hyunjin kayıplara karışmıştı. İşimi berbat yapmıştım. Çocuklara zarar veriyordum. Arkadaş olabileceğim birini kayıp etmiştim.
"Baba sana söylemem gereken bir şey var!"
İçeriye heyecanla dalan Ryujin ile göz göze geldiğimde ikimizde afallamışçasına birbirimize bakmıştık. Babasına söylemek istediği şey benimle ilgili miydi?
"Ryujin..."
"Babam yoksa çıkıyorum ben."
Ne yapacağımı bilemeden masanın üstünde duran tükenmez kalemi alıp kapıya fırlattığımda bir dart oku gibi kapıyı delmişti.
Ryujin şaşkınlıkla arkasına döndüğünde hızla yanına gidip, "Özür dilerim! Bilerek olmadı. Seni durdurmak için yapmıştım. " dedim.
Kaşlarını çatıp ters ters baktı bana.
"Beni böyle mi öldürecektin yoksa Yeji... Pardon; Seri katil Yeji..."
Söyledikleriyle gözlerim dolmaya başlasada tırnaklarımı avuçlarıma geçirip konuşmaya başladım.
"Ben iyileri hiç bir zaman öldürmedim.."
"Emin misin?"
Annesinden bahsediyordu. Onun dışında iyi olan kimseyi öldürmemiştim.
"O bir hataydı."
"Hatan ölüme yol açtı! Söylesene Hwang neden bizim ailemize geldin?"
Cevap veremedim. Boğazımda oluşan yumru konuşmamı zorlaştırıyordu benim için.
"İş için. Sadece bunu söyleyebilirim Ryujin. Ama inan sana ve kardeşlerine zarar vermeyeceğim. Sana yemin ediyorum ki size zarar gelmeyecek. Sadece beni ifşalama, olur mu? "
Ryujin bir süre gözlerime baktı ama nafile! Arkasını dönüp çıktıktan sonra sıkıntılı bir nefes verip bilgisayarımın başına oturdum.
Jk
Sabahın sekiz buçuğunda her zamanki bara gelmiştim. Bu barı seviyordum çünkü 7/24 açıktı.
Barmenden bir bira isteyip müzik eşliğinde beklemeye başladım. Etrafa baktığımda sızmış insanları ve hala içen birkaç kişi vardı.
Biram geldiğinde etrafa bakmayı kesip biramı alacaktım ki bir el benden önce davrandı.
Elin sahibine baktığımda benimle oynayan Taehyung olduğunu gördüm. Göz devirip yeni bir bira sipariş edecektim ancak eliyli ağzımı kapadı.
"Çok fazla alkol zararlı."
"Bu senin neden umrumdaki? Senin kıskandırma oyuncağın değil miydim?"
"Değildin."
Kızarmış yanakları ve harfleri yutması çok tatlı olsa da ondan uzaklaşmalıydım. Sırf eski sevgilisini görmek için benimle oynamıştı alçak!
"Sarhoşsun, git."
"Hadi ama Jungkook, yanlış tanıdın için özür dilerim. Haklısın kızmak la, elbette haklısın ama işler farklı..."
"Nasıl farklı olabilir ki?"
"Evet, kabul. İlk başta seni kullandım ancak seninle takıldıkça... Nasıl desem? İyi hissetmeye başladım. Naziksin, komikti ve zekiydin. Bana her şeyi yapabileceği hissini veyordun."
İstemsizce gülümsedim ve oturduğum yerden kalktım.
"Bunu düşüneceğim Bay Taehyung."
Yeji
Akşam saat yediye yaklaşıyordu..normalde eve gitmem gereksede patronum fazladan measi yapacağımı söylemişti. Aslında o kadar da rahatsız hissetmiyordum. Tek anlayamadığım şey 8 kişilik bir masa hazırlanıyordu.
Kapı çaldığında hızla kapıya ilerleyip kapıyı açtığımda karşımda Jennie, Ningning ve Jk'i görmemle ağzım açık kalmıştı.
Jennie bana sinsice gülümseyip, "Akşam yemeğinden sonra konuşacağız." dedi ve ceketini bana verip içeri girdi. Arkasından suratsız Jk ve her zaman gülümseyen Ningning girdiğinde sıçmıştım.
"Amca!"
Jennie sevinçle bağırıp patronum un boynuna sarıldığında çok iyi rol yaptığını anladım. İşinde çok iyiydi. Neredeyse hiç hata yapmıyordu.
"Hadi yemeğe oturalım, çok güzel şeyler var."
Üçlü baş sallayıp masaya oturduğunda masa da Ryujin, Sunoo ve Felix'in olduğunu da gördüm. Klasik aile yemekleri.
"Çok üzüldük gerçekten. Hatta annemler bu yüzden gelemedi. Sonuçta insan en yakınını kaybedince mahvoluyor. "
Ningning'in gizli mesajı sayesinde başımı ellerime çevirdim. O sırada da Sunoo seslendi.
"Yeji, sen neden oturmuyorsun?"
Dudaklarımı aralamıştım ki Ryujin engelledi.
"Bu bir aile yemeği sonuçta."
"Haklı." diye hak verdi Jennie.
"Öyle şey olur mu? Gel Yeji, otur."
Patronum dan emir aldığımdan Ryujin'in yanına oturmuştum. Gece daha yeni başlıyordu. Eminim akşamın sonunda kötü şeyler olacaktı...
Uzun aradan sonra yeni bölümmm
Bu hafta ve önümüzdeki hafta pek sık bölüm atmayacağım malum sınavlar yaklaşıyooo
Ayrıca yeni bir five başlayacağımmm
Ama yakında mı emin değilim sadece Taekook fici olacak belki yan shipleride söylerimmm
İyi ramazanlarrr🎀❤️
